Bölüm 13

1.6K 185 261
                                    

mehro
hideous (2021)

Bölüm 13

Draco'yu evinde ziyaret ettiği günden beri nadiren uğradığı kendi evindeydi. Arkadaşlarıyla yaptığı konuşmadan sonra bakanlıkta fazla takılmak istememişti. Draco da yalnız kalmak istediğini açıkça söylediğinden oraya da gidememiş, mecburen kendi evine gelmişti. Belki biraz yalnız kalıp düşünmek Harry'ye de iyi gelirdi. Belki de gelmezdi.

"İstifa edeyim diyorum," demişti birkaç saat önce arkadaşlarına.

"Ne?"

"Neden?"

"Artık burada olmama gerek yok. Draco'nun sonuncu olduğunu biliyorum, yanında olmalıyım."

Savaş bittiğinden beri yaşamaya çalıştığı hayatı tek bir gerçekle nasıl da tepetaklak olmuştu ama... Yıllar sonra ona yeniden kavuşmuşken ve bu sefer bir şansları olabileceğini gerçekten hissetmişken öleceğini bilmek her şeyi değiştirmişti. Her şeyi. Harry'nin bütün amacını, planlarını, duygularını...

Bakanlıkta kalıp suçluları kovalamak artık Harry için anlamsızdı. Bu süreç boyunca Draco'nun yanında olup ona destek olmak, bu süreçte yaşamayı sevmesi için elinden geleni yapmak zorundaydı. Ancak bunları yaparken Draco'ya bir şeyleri belli etmemesi gerektiğini de biliyordu.

"En azından sadece izin alsan?" diye önermişti Ron.

Buruk bir gülümsemeyle Harry, "Her şey bittiğinde buraya dönebileceğime inanıyor musun gerçekten?" diye sormuştu.

Arkadaşlarına bütün hislerini açıkça söyleyebilmek iyi gelmişti. Draco'ya olan hislerini geçmişte olduğu gibi şimdi de gizli tutsaydı yalnızlığın karanlığına kapılıp giderdi.

"Onu gerçekten seviyorum," demişti. "Onunla olmak istiyorum. Ne kadar sürecekse o kadar, ne kadar zaman kaldıysa o kadar..."

"Belki- bir yolunu bulamaz mıyız? Engel olmak için?"

"Konuşmayı denesen- onunla...?" diye önermeye çalıştı Ron çaresizce.

"Bir şey değiştireceğini sanmıyorum. Sadece- son ana kadar yanında olabilirim. Hepsi bu."

"Hiç adil değil," demişti bu sefer Hermione. "Ona yeni kavuşmuşken..."

Arkadaşları çok az zaman kalmış gibi konuşsalar da Harry bundan emin değildi. Draco bu kadar zaman dayanmıştı, belki sona ulaşması daha çok zaman alacaktı. Bu arada annesiyle daha sıcak bir görüşme sağlayabilir miydi acaba? Ya da arkadaşlarıyla görüşmesini sağlayabilir miydi?

Yattığı yerden saatine baktı. Geç kalma, demişti ama bir saat de vermemişti. Şimdi gitse kızar mıydı? Eh, kızarsa bile yapacak bir şey yoktu. Harry daha fazla dayanamayıp ayaklanmış ve iki dakika içinde evden çıkmıştı.

Apartmanın önüne geldiğinde hava kararmaya başlamıştı. Harry anahtarıyla kapıyı açıp merdivenleri yavaşça çıkmaya başladı. Bu arada 'her şey normal' ifadesini takınmak için zaman kazanmaya çalışmıştı. İfadesinin normal olduğuna karar verince anahtarı deliğe yaklaştırdı ama o daha açamadan kapı açıldı.

Elinde anahtarla öylece kalan Harry, başını kaldırınca Draco'yu gördü ve gülümsedi. "Yolumu mu gözlüyordun?"

"Terastaydım," dedi Draco. "Gelmen zaman alınca komşuyla kavgaya mı karıştın diye bakayım dedim."

"Keşke," derken içeri ilerledi Harry. "Keşke sınırlarımı zorlasa da bir ağzının payını versem."

"Sen onu bırak," derken kapıyı kapattı Draco. Sonra Harry'yi yakasından tutup kendine doğru çekerken bakışlarını dudaklarına indirdi. "Benim ağzımın payını ver."

Hanging By A Moment | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin