Arkamı döndüm ve arkamdan gelen simsiyah giyinimli birini gördüm.
Hızlıca koşarak eve gitmeye başladım ben hızlandıkça o kişi de hızlanıyordu en sonunda eve gelmiştim eve girip kapıyı hemen kapatıp kitledim.
Korkuyla kapının üstündeki delikten dışarı baktım. Hiçkimseyi göremeyince rahat bir nefes alıp odama gittim.
Pijamamı giyip yatağa uzandım. Uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. Telefonumu elime aldım ve ınstagram'da dolanmaya başladım.
Gezerken uykum gelmeye başladı ve gözlerim kapanırken tek hatırladığım şey ise bir kere titreyen telefonum oldu.
Sabah uyandığımda elimde telefon ile uyuduğumu gördüm. Telefonumu açmaya çalıştım ama açılmayınca telefonu şarja taktım ve odamdan çıktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım sonra ise canım küçük bir bakım yapmak istedi birkaç eşya aldım ve uygulamaya başladım.
Bakım bittikten sonra odama geri gittim saçımı yaptım ve üstüme kahverengi bir tişört ve yeşil bol bir pantolon giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kıyafet bu)
Çantamı aldım ve okula gitmeye başladım. Ama o sırada aklıma telefonumu evde unuttuğum geldi. Sonra telefonumun kapalı olduğu da aklıma gelince eve gitmek yerine okula gitmeye devam ettim.
Okula gittiğimde sıramda Jennie'nin oturduğunu gördüm hemen yanına gittim. Bana ağzı açık şekilde bakıyordu. Onun bu haline gülüp ağzını kapat sinek girmesin dedim ve göz kırptım.
Sırama oturunca Jennie bana dönüp dejavu yaşadım dedi. Aklıma bu lafı eskiden de dediğim gelince ben de ona dönüp. Şimdi bende dejavu yaşadım dedim.
Birbirimize bakıp gülmeye başladık sonra zil çalınca sustuk ve öğretmeni beklemeye başladık. Öğretmen sınıfta geldi ve derse başladı.
Ders çok sıkıcı geçmişti. Ders bitiminde kendimizi hemen bahçeye attık. Kantine gidip masalardan birine oturduk Jennie'ye burda bekle hemen ikimize tost alıp geliyorum dedim.
Sıraya bu sefer medeni bir şekilde girdim ve sıram gelince kendime ve Jennie'ye tost aldım ve kantin sırasından çıktım.
Jennie'nin yanına gidip tostunu ona uzattım teşekkür ederim diyip tostu elimden aldı. Biz masada tostlarımızı yerken yine simsiyah giyinimli birisi masaya yaklaşıp masaya bir not kağıdı bıraktı ve ortadan kayboldu.
Jennie ile korkuyla ilk birbirimize sonra ise masaya bırakılan kağıda baktık. Ben kağıdı elime aldım ve sadece Jennie'nin duyabileceği bir ses tonuyla okumaya başladım.
Notta yazanlar "Beni bulabileceğinizi sanıyorsanız yanlış düşünüyorsunuz beni bulsanız bile elinize birşey geçmez ben şu an siz bu notu okurken sizi izliyorum bilin ki beni ne bulabileceksiniz nede bulsanız benim böyle bir suç işlediğimi kanıtlayanileceksiniz bu yüzden bu size son uyarım beni polise ihbar edin hem okul kapanır hem sizi bırakırım ha bir de ne siyah saçım var nede 1.80-1.85 arasında boyum bunlarla anca kendinizi kandırıyorsunuz.
Ve not burda bitiyor. Jennie ile birbirimize bakıp korka korka sınıfa gittik Jennie ile bir karar almıştık zaten bir hafta önce Lisa ve Rose başka bir okula gitmiştiler bizde onların yanına gitmeye karar verdik. Eşyalarınızı topladık ve müdürün odasına gittik.
Kapıyı tıklattık ve içeriden gel sesini duyunca içeri girdik. Müdür bize bakıp ne oldu dedi. Birbirimize bakıp göz kırptık müdüre döndük
Biz bu okuldan ayrılıp ************ okuluna gitmek istiyoruz lütfen naklimizi oraya alın.
Müdür bizi onaylayıp naklimizi o okula aldığını bu günden sonra artık o okula gidiceğimizi söyledi.
Bunlardan sonra müdürün odasından çıktık. O kadar rahatlamıştık ki hemen sınıfa gittik ve çantalarımızı toplayıp okuldan çıktık.
Jennie'ye dönüp yemek yiyelim mi dedim. Jennie daha yeni tost yedik onun yerine dondurma mı yesek dedi onu onaylayıp bildiğim güzel bir dondurmacıya gitmeye başladık.
Dondurmacıya geldiğimizde ben tek yiyebildiğim çikolata ve vanilyalı aldım Jennie ise çilekli ve limonlu dondurma aldı.
Parayı ödedikten sonra bir parka yürüdük ve orda gördüğümüz banklardan birine oturduk.
Bir yandan dondurma yiyip bir yandan da konuşuyorduk.
Jennie bana çocukluk anılarını anlatıyordu ben ise onu üzüntü ile dinliyordum. O ise bana dönüp sen neden hiç bir şey anlatmıyorsun dedi.
Jennie'ye döndüm ve hangi çocukluk anılarımı anlatayım ki zaten ben 10 yaşındayken ailem öldü ondan önce de babam tarafından dövülüyordum. Dedim içimdeki herşeyi bir anda söyleyince Jennie biraz şaşırmıştı.
Jennie bana dönüp özür dilerim bu olayları ben bilmiyordum seni üzmek istememiştim dedi.
Ona dönüp sorun yok dedim.
Dondurmalarımız bitince kalktık ve yürümeye başladık. İçimiz o okuldan gittiğimiz için çok rahattı. Ama bir yandan da o okulda neler olucak bizi sevicekler mi diye düşünüyordum.
Ama sonra aklıma zaten o okulda Jennie Rose ve Lisa olduğu aklıma geldiği için başka arkadaşı ne yapıcam dedim ve yola devam ettim.
Jennie bana bakıp ben artık eve gideyim dedi bana sarıldı ve yanağımdan öpüp uzaklaşmaya başladı. Beni öptüğü an yere yapıştırılmış gibi olduğum yerde kaldım kafamı iki yana sallayıp kendime geldim.
Kendime gelip eve gitmeye başladım eve gitmeden önce ise bir tane markete gidip noodle aldım. Parasını verip eve gittim eve geline ilk önce bir tane tencereye su koyup kapağını kapattım ve ocağa koydum.
Yukarıya odama çıktım üstümü çıkartıp rahat bir pijama giydim aşağı geri indim su kaynarken içine noodle'ı attım ve salona geçtim biraz Instagram'da takıldıktan sonra mutfağa gidip yemeği tabağa koyup masaya oturup yemeğe başladım.
Yemeğim bittiğinde tabağı bulaşık makinesine koydum ve salona geçtim. Salonda televizyondan birşeyler izledikten sonra odama çıktım.
Kapıyı kapattım ve yatağa uzandım telefonumu elime aldım Instagram'a girip dolanmaya başladım. O sırada aşşağıdan bir ses geldi pencere açık olduğu için aklıma rüzgar yüzünden birşeyin düştüğü geldi.
Ama ses tekrar gelince telefondan Rose ve Lisa'yı aradım. Lisa ve Rose hemen geliceğini söyleyip kapatmıştılar. Polisi arayıp aramamak arasında kalmıştım ama ne de olsa Lisa ve Rose geliyor diye gerek yok dedim ve odamdaki gardırop'un içine saklandım.
Dolabın içinde dizlerimi kendime çekmiş beklerken aşşağıdan Tekrar sesler gelmeye başlamıştı. Sesler yavaş yavaş yakınlaştı odamım kapısını tıklattı. Benden ses gelmeyince kapıyı açtı.
Birkaç adım sesleri gelmeye başladı. Odanın içinde dolanıp aşşağı geri indiler. Telefonum titremeye başladı baktığımda ise Rose'nin aradığını görünce telefonu açıp kısık sesle konuşmaya başladım.
Rose evdeler ayak sesleri duyuyorum.
Evet arkadaşlar bu bölümü bu kadar yazabildim normalde 1000 kelime yazmak hep amacım ama bazen 900'de kalıyor kusura bakmayın sizi seviyorum 💗
