2'

16 4 5
                                    

Saat 15.30 civarlarıydı. Bora ve Aden birlikte bir davetten dönüyorlardı. Keyifleri pek yerindeydi çünkü Demir Yıldırım ile birlikte güzel bir iş birliğine girmişlerdi.

Abi, kardeş güzel bir akşam yemeği yemek için seçtikleri restoranta doğru yoldalardı. Yanlarında tek bir koruma bile yoktu çünkü uzun zaman sonra ilk defa beraber bir şeyler yapacaklardı.

İkisi de sessizdi, ikisi de hissizdi. Birlikteyken genelde ya iş konuşurlardı ya da hiç konuşmazlardı. Alışıldık bir durum olduğu için artıl yadırgamıyorlardı.

Aden bir anda yüksek bir sesle "Yön değiştir, takip ediliyoruz." demişti.

Bora dikiz aynasından arkaya baktı, Aden onun daha rahat anlaması için "Siyah Mercedes, hemen çapraz arkamızdaki."

Dikkatlice baktıktan sonra sola doğru döndü, araba onlarla birlikte sola döndüğünde Aden'in haklı olduğunu anladı.

Aden arka koltuktan yanına aldığı silahları çıkartıp bir tanesini abisine verdi. Bu sırada Bora arabadan kurtuaya çalışıyordu.

Ara sokaklardan geçip sürekli sağa sola dönüyordu fakat araba bir türlü yön kaybetmiyordu.

Bir anda siyah Mercedes'in penceresi açıldı ve bir silah pencereden dışarı çıktı. Aden hemen harekete geçti ve aynı şekilde o da silahı arkaya doğrulttu.

İlk hareket siyah arabadan gelmişti, bir el ateş ettikten sonra geri çekildi. Camlar kurşun geçirmez siyah camlardan olduğu için bir tehlike arz etmiyordu fakat bu her kimse düşmanlarından biri olduğu kesindi.

Devam eden kovalamacaya silah sesleri eşlik ederken Bora arabanın kontrolünü yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı. Aden arabaya ateş etmek için kolunu çıkarttığında aynı anda arkadaki arabadan da bir silah gözüktü. Aynı anda iki silahtan da kurşunlar savrulduğu zaman Aden için çok geçti. Kolunu çekemeden isabet eden mermi yüzünden ağzından kısık bir çığlık kopuverdi.

Bora Aden'in vurulması ile iyice arabayı kontrol edememeye başlamıştı. Hıphızlı giden arabayı bir yere vurmamaya çalışıyor, bir yandan gaza yükleniyor bir yandan da arkadaki arabadan kurtulmaya çalışıyordu. Kız kardeşi vurulmuştu ama ona bile bakamıyordu.

Arkadan gelen silah sesleri iyice artmaya başlamıştı, iki kardeş artık yolun sonunda gibiydi. Aden tekrardan ateş etmeye çalışmıştı fakat nafileydi. Arkadaki her kimse mükemmel bir eğitim almış olmalıydı ki kusursuz bir şekilde hareket ediyordu. Aden ise kendi çalışmaları ile bu hale gelmişti.

"Aden kes şunu, hiçbir şey değişmeyecek sadece kendine zarar veriyorsun."

"Bu kadar kolay değil abi, annemler bu kadar kolay teslim olmuşken biz olamayız!"

"Ne yapmayı bekliyorsun, köşeye sıkıştık."

"Destek çağır bir şeyler yap. Atlatmak zorundayı-"

Aden'in sözünü kesen büyük bir savrulma, abisinin Aden'e sarılması ve en sonunda duyulan büyük bir çarpma sesi.

Bora bilincini anında kaybetmişti, Aden zar zor tutunuyordu ve kucağına düşen abisinin kanlı yüzüne bakıyordu. Aynı şeyleri mi yaşayacaktı tekrardan, tekrardan mı kayıp edecekti abisini? Ama daha onu çok sevdiğini bile söyleyememişti... Pişmanlık duygusunu istemiyordu fakat her seferinde en acı bir şekilde yaşıyordu. Ne zaman bitecekti, ne zaman geçecekti bu acı?

Zaten istediği bu değil miydi, ölmek istemiyor muydu? Evet, o hep bunu istemişti fakat yanında abisini değil. Tek başına gitmek istemişti, bunu bile beceremeyecek kadar aptal mıydı?

Göz altlarında ıslaklık hissediyordu, ağlıyor muydu? Elinin tersiyle yüzünü sildiğinde göz yaşı sandığı şeyin aslında kendi kanı olduğunu anladı. Aden'in düşünceleri artık fazla geliyordu, başı ağrıyor ve her şeyi bırakmak istiyordu, fazlaca yorgun hissediyordu.

Gözlerini yavaş yavaş karanlığa teslim ediyordu, ölüm bu muydu? Bilinci gidip geliyor ve daha fazla yorgun hissetmesini sağlıyordu. Kulağında garip bir uğultu vardı.

Abisine son kez baktı ve gülümsedi. Abisinin ellerine uzandı ve sıkı sıkı sanki son kez tutarcasına tuttu. Kendini tam anlamıyla bıraktı ve sonunun gelmesini bekledi. Tam o anda kulağına uğultudan başka bir ses ilişti. Bu ses tanıdıktı.

"Anlaşmanın maddelerinden biri şuydu aptal Uysal kardeşler:

Eğer anlaşmadan vazgeçmek söz konusu dahi olursa. Söz konusu eden kişi ettiği sözü canıyla öder. İyi uykular..."

~~~~~~~~~~~~~~~~

Hastane odasında büyük bir kargaşa yaşanıyordu. Bora Uysal geçirdiği trafik kazası nedeniyle şimdi ameliyatta yaşam mücadelesi veriyordu. Beyin kanaması vardı ve ameliyattan canlı çıkması mucizeydi fakat doktorlar her yolu deniyor, Bora Uysal'ı kurtarmaya çalışıyorlardı.

Aden Uysal o kazadan ufak çiziklerle, abisi sayesinde kurtulmuştu. Geçmişte yaşadığı travma sebebi ile oracıkta kriz geçirmiş ve bayılmıştı. Şimdi ise hiçbir şeyden habersiz sakinleştiricilerle beraber uyuyordu.

Ameliyat zor koşullarda 3 saat devam etti. Doktorlar hayal kırıklığına uğramış bir şekilde çıkarken hemşirelerden birisi ameliyatı yapan doktorlardan birinin yanına geldi ve durumu sordu:

"Maalesef, hasta komaya girdi. Kız kardeşine durumu sen açıklarsın."

Fakat ikiside bilmiyordu ki Aden Uysal tam karşılarında gözyaşları içinde duruyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Aden Uysal

Tam karşımdaydı, Kıvanç Uraz'ın evi. Arkamda neredeyse 6 araba adamlarım önümde 8 kasa silah vardı. Ona istediğini verecektim, ona istediği liderlik hissini yaşatacaktım.

Adamlarımdan birine işaret ettim. Elime bir tane telefon geldiğinde Kıvanç Uraz'ı aradım.

"Kimsin?"

"Kim olduğumu biliyorsun, dışarı çık. Silahlarını getirdim."

Telefon yüzüme kapandı, beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra önce adamları daha sonra kendisi göründü, yüzündeki aptal, kibirli sırıtma ile birlikte.

"Gücün kimde olduğunu anladın mı Uysal?"

"Fazlasıyla anladım, Uraz."

Yanındakiler kasaları almaya yöneldiğinde adamlarım onları durdurdu. Birkaç kişi yanıma gelip elime getirdiğim benzin kutularını ve  çakmağı verdi ve geri çekildi.

Bu sırava Kıvanç ne yaptığımı çözmeye çalışıyordu. Belki de anlamış fakat umursamıyordu.

Silahların olduğu yere gittim ve elimdeki benzinlerin hepsini boşalttım. Bittiği zaman Kıvanç'a son kez bakıp onun bana gösterdiği zafer gülümsemesini sundum ve çakmağı yakıp silahların içine attım.

"Beğendin mi silahları, Uraz?"

~~~~~~~~~~~~~

SELAMİNHOOO!

YİNE BEN YİNE BEN NABER

#JYPKAPATİLSİN




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MehlikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin