Dokun ve Hisset

134 19 13
                                    


Haklıydı... Gecenin karanlığında gözüne ilişen o bulanıklık bi kaya parçasıydı. 10 metrekare gibi bir alanı suyun yüzeyinde kalmayı başarmıştı. Onun için çok daha azı da yeterliydi ama beklentisinden daha fazlasına sahip olmaktan şikayetçi olacak değildi tabi ki.

Aksine yüzünde memnuniyetini ifade eden bir gülümseme belirdi. Artık orada olduğuna emin olması iradesini güçlendiriyordu. Saatlerdir hem kendisini hem de kollarındaki kızı taşıyordu ve takati kalmamıştı artık. Eğer en başında yanılmış olsaydı bu hatasının sonucunun mutlak bir ölüm olacağı oldukça aşikardı. Bu yüzden kayayı görmek içine su serpmişti. Gerçi uçsuz bucaksız bir su ile çevrelenmişken bu deyimi kullanmak ne kadar doğru olur bilinmez.

Mariel'i artık endişelendiren tek şey kayaya varmadan kollarındaki kızın uyanmasıydı. Mariel en güçlü halinde dahi olsa bir denizkızına karşı ne kadar şansı olurdu bilmiyordu. Oysa ki şu an aç ve yorgundu. Ayrıca denizkızının keskin pulları kollarına değdiğinde ince çizikler açmış genç kızın bedeni pek çok yerden ince ince kanıyordu. Tuzlu suyun yaralarına temas etmesi ile ne kadar canı acısa da umursamıyordu. Mariel hedefe kitlendiğinde durmaksızın ilerleyen insanlardandı çünkü. 

Sonunda kayaya ulaşmıştı... Güneş yeni yeni doğmaya başladığından Mariel'in tahminine göre 7 saattir suda çırpınıyordu. Şu anda hareket edebilmesini sağlayan tek şey bitmez tükenmez iradesiydi.

Önce denizkızı'nı kayanın üzerine doğru çıkarmaya çalıştı. Normal bir insandan daha ağır olmasından ve genç kızın yorgunluğundan dolayı bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı. 

Mariel sertçe yutkundu. Bilincini açık tutmakta dahi zorlanıyordu. Enerjisinin son damlalarını kullanıyordu genç kadın. Kendisini titreyen kollarına rağmen kayanın üzerine çıkarmayı başardı. Bu kez eğilerek tekrardan kollarını denizkızının bedenine doladı. Canını acıtan keskin pulları umursamadan kayanın üzerine çekti kızı. Kollarından aşağıya kanlar akıyordu ve başı dönüyormuş gibi hissediyordu.

Eliyle ağzını kapatıp derin nefesler alıp verdi.

"Şu an duramam."

"Şu an duramam."

"Şu an duramam."

Aklında aynı cümle yankılanıp duruyor, enerjisinden ümidi kestiği için iradesini alevlendiriyordu genç kadın. Sonunda biraz kendisine gelince denizkızını kayanın ortasına doğru çekti. Ellerinden kayıp gitmesini istemiyordu. Denizde o daha güçlü olabilirdi ama karada kendisi ile karşılaştırılamazdı bile. Onu bu 10 metre kare içerisinde tutmayı başarırsa kaçmasını engellemiş olacaktı.

Peki ya ondan sonra? Bu kaya parçası üzerinde ne yapacaklardı? Ne yiyip içeceklerdi? Daha önemlisi buradan nasıl kurtulacaktı? Yanında hazinesi ile birlikte...


0_0


Mariel kendisine bol gelen üstlüğünü daha güzel göstermek için kullandığı deri kemerini çıkarıp denizkızının ellerini bağlamak için kullanmıştı. Artık biraz dinlenmesi gerekiyordu. Ama ya kendisini dinlenemeden denizkızı uyanırsa? Bu riski göze almak istemiyordu ama uyanık kalacak gücü de yoktu.

Genelde en ufak bir harekette uyanırdı Mariel ama bu yorgunlukla kendisine çok güvenemedi. Denizkızı eğer uyanırsa hareketlerini çok net bir şekilde hissetmeliydi. Hatta yorgunluğu o kadar ileri seviyedeydi ki bunun dahi kendisini uyandırabileceğine emin olamadı.

Yerde rahatsız kayanın üzerinde yatan denizkızına baktı. Onda bir gariplik vardı. Evinden çok uzakta ve yalnız olmasının dışında bir gariplik. 

Bir Denizkızı Hikayesi | GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin