🕟

304 37 95
                                    

Hazreti Majesteleri İlham efendi yok ki

   ><><><><><><><><><><><><><><><

Dazai Chuuya'yı gittiği yerde takip etti.  Arkasından  da onu izliyordu.

Chuuya'nın saçlarını rüzgar okşuyordu.

Gözlerini hafifçe kısmıştı. Gökyüzünün rengi gözlerine düşmüştü.

Parlaktı.

Kırmızı dudaklarını da aralamıştı.

Dazai'nin kalbi daha da hızlandı. Ona hayran hayran baktı.

Chuuya çok güzel görünüyor.

Tıpkı bir yıldız gibi.

Göz alıcı ve ışıltılı.

Ama aynı zamanda da herkese çok uzak.

Peki ben neden ona bu kadar yakınım?

Neden ona yaklaşmama izin veriyor?

Dazai sonunda Chuuya'nın arkasından parti alanına girdiğinde etrafını inceledi.

İnsanlar mutlulukla dans ediyor, pasta yiyor, hediyelerini birbirlerine gösteriyorlardı.

El ele tutuşup gülüşenler vardı.

Birbirlerini çaktırmadan izleyip utanan çiftler vardı.

Çılgınca dans edenler vardı.

Ve yemekleri tıkınanlar...

Dazai hemen somurttu. Burası ona göre değildi. Şimdiden çok sıkılacağını anlamıştı.

Onlarda bende olmayan bir şey var. O şey onları mutlu kılıyor. Ben ise bu hissi kaybettim. Çok uzun zamandır tadını alamıyorum.

Ama en azından yanımda Chuuya var.

Her şey katlanılmaz bir hal aldığında onu izleyip tüm olumsuz duygularımdan arınabilirim mesela.

Chuuya, Dazai'nin şu son zamanlarda intihar etmemesinin ve hayata tutunmasının tek sebebiydi.

Bir anlaşma yapmışlardı.

Dazai, ne kadar bunu istemese de Chuuya'yı üzmemek için bu anlaşmaya uyacaktı.

Ön tarafta ilerleyen Chuuya kendisine dönerek fısıldadı.

"Bir masaya geçip. Pasta yiyelim hadi. Çikolatalıymış. İçinde de muz dilimleri var. Ayrıca çikolata parçaları da. En güzeli."

Dazai, Chuuya en sevdiği pastayı anlatırken gülümsedi.

"Tüm bunları nereden biliyorsun?"

"Çünkü dün pastanede bu pastanın aynısından yedim. Her akşam çikolatalı pasta yerim ben. Yemezsem duramam."

"Öyle mi?"

Dazai gözlerini daha da açarak ve dudaklarını büzüştürerek sevimlice sorduğunda, Chuuya tüm evrende en tatlı olanın o olduğunu düşündü.

Dazai'nin yanına giderek yumuşacık yanaklarından bir makas aldı.

"Öyle tabii, bitanecik şey seni."

Dazai, Chuuya'nın bu kadar açıkça konuşmasından utanıyordu.

Chuuya onun elini çekiştirerek en kalabalık masalardan birisine soktu. Köşeden ikisi için birer sandalye kapıp masadaki bazı kişikerin arasına sıkıştırdı. Hemen Dazai'yi iterek sandalyeye otutturdu ve kendisi de oturdu.

 Assassin Darling ׂׂૢ ༘ 「Soukoku 」 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin