İmkansızım 5 bölüm

9 1 0
                                    

Okuldan eve geldikten sonra hızlıca hazırlıklara başladım önce kendime giyecek bir şeyler buldum çok abartmamalıyım ama güzelde görünmem lazım çünki oda gelicek ayy çok heyecanlıyım benim evime gelicek bol bol sohbet edicez beraber yemek yiyicez çok mutluyum aşağıya inib hızlıca hazırlıklara başladım  masayı kurdum tabak çatal kaşık bardak çiçek hepsini çıkarıb hazırladım birden kapı zil sesini duydum ah bu gelen Sofia teyze olmalı yemekleri o hazırlayacaktı ben okulda olduğum için onları getirdi her halde hızla kapıya doöru yürüdüm.

Geldim geldim.

Kapıyı bir açtım birde ne göreyim Lina ve Namjoon nasıl ama daha saat 06:30 ama bana 07:00 de gelicez demişti.

Aa Mila bay Kim hoşgeldiniz

Namjoon: kusura bakmayın bayan Jeon Mila bir yerde durmadı hadi gidelim hadi gidelim diye tutdurdu biraz erken geldik.

Hayır daha iyi oldu sorun yok buyurun içeri geçin.

Mila: affedersin Lina kusura bakma ben ısrar etdim biraz erken oldu.

Hiç sorun yok Milacım daha iyi oldu buyurun içeri geçin hem ben size söylemeyi unutdum annem biraz geç gelicek toplantısı uzamış.

Namjoon: öylemi umarım biz gitmeden yetişir kendisiyle tanışmak isterim.

Iı umarım neyse hadi böyle geçin ayakta kaldınız.İçecek bir şeyler istermisiniz?

Namjoon: hayır teşekür ederim.(gülümseyerek)

Mila: bende bir şey istemiyorum Lina hadi gel yanıma otur.

Mila ve Namjoon yanyana oturmuşlardı bende Milanın yanına geçdim Namjoon bir ucda ben bir ucda Milada ortamızdaydı biz Milayla uzun uzun sohbet etdik ama benim gözüm sürekli onda ona bakmadan duramıyorum bir yandan Milayla sohbet ederken bir yandan gözüm onda ah adam bildiğin şaheser gözlerimi ondan alamıyorum  saat 07:05 di birden Mila ayağa kalkdı.

Mila: Lina lavabonuzu kullana bilirmiyim?

Tabi dur ben seni götüreyim.

Mila: gerek yok ben giderim ne tarafta?

Mutfağı geçince hemen sağda.

Çok tuhaf niye Mila bizi bilerek yalnız bırakdığını düşündüm belkide bana öyle gelmiştir kız sıkışmış olmalı banada zahmet vermek istememiştir.Bir süre aramızda sesizlik hakim oldu daha sonra Namjoonun bana olan bakışlarını fark etdim (sonra üstüme çıkıb orada deliler gibi seviştik derrrrmişim jfjfjfj) bana olan bu bakışların sebebi neydi elini yanağına dirseğinide koltuğun kenarına yaslamıştı öyle tatlı görünüyorduki ayy gerçekten bu benim öğretmenimi yoksa bir melekmi öylece durmuş bir birimize bakıyoduk şu anda dünya yıkılsa umrumda olmaz onun bakışlarıyla mest olmuşum canımı alsalar umrumda olmaz ne kadar güzel bakıyor nede güzel gülümsüyor birden bu güzel anı bir kapı zili bozdu ben hiç aldırmadan ona bakmaya devam ediyordum dünya ile bağlantımı kesmiştim birden hızla bana doğru yaklaştı yüzü yüzüme o kadar yakındıki nefesini bile hiss etdim o an dilim tutuldu öylece dona kaldım ben öyle kas katı kesilmişken o bana seslendi.

Namjoon: kapı.

Ha?

Namjoon: biri zile basıyor bak istersen sonra gelib yine bana doya doya baka bilirsin. (sırıtarak)

Ş-şey b-ben ş-şey ben kekelemeye başladım sonra o geri çekildi ve ben hızla ayağa kalkıb kapıya koştum kapıyı açdım kapıdaki Sofia teyzeydi yemekleri getirmişti.

Sofia teyze: kızım nerdesin sen sabahtan zile basıyorum duymuyormusun?

Çok üzgünüm Sofia teyze arkadaşımla sohbete dalmışız duymadım.

İmkansızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin