Hiçbir zaman sıradaşı bir hayatım olmadı.Tıpkı şuanda olduğu gibi tek derdim hangi kitabı seçeceğim oldu.Ama haksız da sayılmam. Sonuçta Açlık Oyunları ile Kuralsız'ın arasında seçim yapmak çok da kolay değil. İki kitap arasında kaldım.Daha sonra babamın kredi kartının yanımda olduğunu hatırladım.Ve ta ta taam sonuç olarak iki kitabı da serileri ile birlikte aldım.
Kitapçıdan çıktıktan sonra alışveriş merkezinde turlamaya karar verdim.Etrafta bir sürü insan vardı.
Gelen geceni kesen apaciler mi dersiniz, mahalledeki rahatliklariyle avmde bile sirf dedikodu icin oturan tonton teyzeler mi dersiniz, istedigi oyuncak alinmayinca ortaligi mahser yeriymiscesine kasip kavuran kucuklu buyuklu cocuklar mi dersiniz hepsi buradaydi.Komedi gormek icin sinemaya falan gitmeye hic gerek yok,yurdum insani sayesinde bir avmde bile bes dakika gecirirseniz ne demek istedigimi anlarsiniz.
Tabi ben de insanlari gozlemlemekten yoruldum.Daha dogrusu aciktim.Bir baktim Bay Doner durur muyum yardirdim hemen iceriye.Soyle bi porsiyon iskender yesem kendime gelirim.Neyseki garson cok bekletmeden yanima geldi.
Saclari kirlasmis ama buna ragmen isini guleryuzle yapiyordu.
- Ne alirsiniz?
- Bir porsiyon iskender.
-İcecek?
-Tesekkurler,istemiyorum.
Ve aramizdaki kisa muhabbet boylece sonlandi.Yemekten sonra eve gitmek icin donerciden ciktim.Tam kitaplara baslamak icin hevesle eve gidiyordumki haylaz cocuklarin her ne hikmetse ellerinde dondurmalarla kosturmaca oyunlari dondurmalarin benim ustumde yer edinmesiyle son buldu.Sonra o kisa boylu olan tifil:
-Abla rengi de t-shortunu acti,dedi.
Ben tam cevap verecekken okkali cevap kulagini ceken annesinden geldi:
-Hem o dondurmayla kostur,sonra insanlara bulastir,bir de ozur dileme.
Tabi hemen insaniyetli yanimi konusturup:
-Cocukluk iste,dedim.
Sonra yine o tifil cocuk annesi tam donup giderken bana dil cikardi.Ona kizginca bakarken beni dikkatle izleyen iki kisiyle goz goze geldim.Belki de kuruntu yapiyorumdur diye.Hemen babamin soforunun bekledigi otoparka gitmeye basladim.Bir yandan da caktirmadan arkama bakmaya calisiyordum.Tabi nasil caktirmadan olacaksa adamlar farkettiler kactigimi.Zaten benim boyum onlarin bacak boyu.Otoparka indim tam arabaya binicem kolumdan tuttular.Sofor Cevat Abi hemen durumu farketti ve beni savunmaya calisti.Babamin kuruntulari bir ise yarayacak gibiydi.Zamaninda basima bir sey gelirse diye savunma dersleri aldirmisti bana.Ama adamlarda hayvan gibi guc olunca ne ben ne de Cevat Abi dayanabildik.Adamlardan daha iri olani:
- Size zarar vermeyecegiz,dedi.
-Ben de yedim.Ondan mi patates cuvali gibi arabaya yuklemeye calisiyorsunuz?,dedim.
Bu sekilde hem adamlara cemkirip hem de debeleniyordum.Sonra bir pat sesi geldi.Diger adam Cevat Abinin kafasina silahiyla vurmustu.Tabi bende sarteller koptu debelenmeyi biraktim.Sonra bir baktim bize dogru gencten biri geliyor.Adamin elindeki silahi gordu ona ragmen geliyor.Aslinda yapili ama yine de bu adamlari serecek gucte degildir.Sonucta yillarin kaslisi Cevat Abi gume gitti.İnsallah bir sey olmamistir,amin.Cocuk bize dogru geldi birinin bilegini burktu,birine kafa atti.O ara benim devreler yandi.Tamam adamlar yerde baygin yatiyorlar ama Cevat Abi de baygin ben eve nasil gidicem?Eve gidemessem Cevat Abi ne olacak?O yuzden kostum cocugun pesinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Yaprak Açtı
General FictionSevgi mi size gelirdi? Siz mi sevgiye koşardınız ? Her seven Sevilenin boy aynasıdır. Sevmek Sevilenin o aynaya bakmasıdır. Özdemir Asaf