8

331 26 15
                                    

Helü! Yine yeni yeniden BEN GELDİM! Bu bölüm sevgili chanmin'imizin şarkısını okuyacaksınız spoi' bölümümüzde!

Ve sanırım 'sept' ile daldan dala anılar' kısımlarımız olmayacak çünkü fikirlerinizi göremedim... Zannımca istemiyorsunuz ve haklısınız, bazen ben bile bölümleri okurken -yazım yanlışı veya bölümde herhangi bir bozukluk var mı diye- 'off, ne boş yapmışsın!' diyorum.

Ben diyorsam siz daha çok sıkılmış olabilirsiniz, üzgünüm😓

Neyse, onu bunu geç benim askm bebeim chang'ım çok tatlı değil mi burada?????

Veeee... Chanmin'imizin şarkısı: We Fell in Love in October -girlinred

Sadece şunu istiyorum sizden, 'my girl' olarak duyduğunuzda 'my boy' olarak düşünün çünkü şarkı lezbiyen şarkısı ama benim en sevdiğim şarkılar listesinde top10'da yer alıyor😚

Oha ln yüz kelime olmus... Neyse, hade bölüme isinlanin😚

Minnak bir hatırlatma:
'Yazan bir not, bir peluş ayıcık ve yoğunca toprak kokusu vardı. İşte şimdi başına güzel bir bela almıştı.

'Hıh, şimdi ayıkla pirincin taşını mal Minho! '

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Changbin, Vita'nın son derece telaşlı ve kaçamak kaçamak verdiği cevaplardan bir haltlar döndüğünü anlayıp onu sorguya çekmişti.

"Bana bak! Sen ne işler çeviriyorsun bakalım? Dökül. Dökülmezsen ben dökerim zaten sevgili cazibem ve düşük çenemle😚"

"H-hyungie ben b-bir işler çevirmiyorum ki hihihi!"

"Ahh sanaaa!" diyerek el hareketi çekti Changbin ve ekledi;

"Yemezler koçum, yemezler paşam! Dökül. Üçüncüyü söylemem!"

"Off! Tamam ya. Anlatacağım!"

Minho, şehir merkezinde delta ile laf dalaşına girdiğini, onu dolaylı yoldan tehdit ettiğini ve bu hafta 9 tane hediye ile birlikte notların geldiğini utana sıkıla -asla Changbin onu tehdit etmedi- söylemek zorunda kaldı.

"Aferin sana, aferin gerizekalı! İyi halt yedin, ben sorguya çekmesem n'olacaktı? Sana 6 kişi 6 bin defa 'bir şey olduysa anlat, saklama' demiyor muyuz? Hiç surat asma yürü git Chan Hyung'a anlat! (...) Ben mi anlatayım Linoie?"

"Yok! Ehm gerek yok hyungie'm 😚. Ben şimdi gidiyor ve anlatıyorum hemen!"

Ama ondan önce Rosé ile iletişime geçmeliydi.

'Rosie noona... Ben bir şey yaptım...'

'Tanrı aşkına n'aptın acaba? Dökül!'

'Changbinnie hyungie'm beni sorguya çekmiş ve silah zoruyla başımdan geçen her şeyi anlattırmış, şimdi de zorla Channie hyungie'me söyletecek olabilir...'

'Lino ben ne dedim? Haha lafıma geleceğini adım gibi biliyordum, çünkü sen hemen panik oluyorsun. Bak bana hiç panik oluyor muyum naneleri yerken? Yoo! Azıcık sakin olsan ya akıllı!'

'Noona... Her zaman haklı olmak yormuyor mu?'

'Ben makineyim, bu da benim işim😏'

'Hey! Şarkının devamını biliyorum. İşin sonu kötüye gitmeden Channie hyungie'me gitsem iyi olacak, görüşmek üzere noona!'

'Görüşmek üzere ufaklık!'

'BEN UFAK DEĞİLİM!'

'Pardon abi😓 çok özür dilerim😓'

'Heh! Gidiyorum, şans dile. Umarım sağ salim ve tek parça hâlinde geri dönerim...'

'Umarım Lino! Görüşmek üzere!'

•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•

"Ne? Minho, cidden bu kadar mı güven veremedim sana?"

"H-hyungie..."

"Konuşma Minho! Bu kadar önemli bir konuyu nasıl bana söylemezsin?"

Chris, bağırmıyordu. Ama Minho içinden 'keşke bağırsan, daha az korkarım' cümlesini geçiriyordu.

"Sen... Delta ile karşılaşıyorsun, onu bir nevi tehdit ediyorsun yetmezmiş gibi 1 hafta da 9 paket alıyorsun? Aklın neredeydi? Changbin sorgulamasa anlatmayacak mıydın? Bu kadar mı güvenemedin bana? "

"H-hyungie b-ben..."

"MİNHO! Sus dedim değil mi? Bunun çok tehlikeli bir şey olduğunu bile bile benden sakladığın için kızgınım sana! Sana daha fazla zarar vermek istemediğim için gidiyorum ancak daha bitmedi Minho! Bunu diğerlerine de anlatacaksın..."

Chris, vicdanına yenik düşmenin cezasını çekiyordu bir nevi. Minho'ya sürekli yumuşak,nazik davranmasının cezasıydı belki de.

Peki, Minho ona neden güvenmemişti?

Ona emanet edildiği zamandan bu zamana kadar olan hayatını gözden geçirdi. Minho'ya bugün hariç 1 kere kızmıştı, yalnız 1. Ya da onu kurabilecek hiçbir söz söylememişti...

Öfkeyle, ayağının altındaki taşı tekmeledi. Sonra bir daha ve bir daha... Kırgınlığı,kızgınlığı,öfkesi hiç geçmiyordu.

Yere çömeldi, kirli olmasını umursamadan oturdu toprağın üstüne. Derin nefesler almaya çalışıyordu ama oksijen ciğerlerini yakıyordu sanki.

Şimdi nasıl kendine bir daha güvenebilecekti? Ya da Minho'nun güvenini nasıl kazanacaktı? Bilmiyordu...

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§
(SPOİ'ZAMANIII)

"Ve işte huzurlarınızda gecenin süpriz ismi... Christopher Bang!"

Sunucu, Chris'in adını söylediğinde hiçbir kimse onun geleceğini beklemiyordu.

Perde açıldı, seyircilerden büyük bir alkış fırtınası geldi. Ve Chris, söze başladı.

"Ah, iyi akşamlar millet! Bu sahneye sürpriz olarak katılmak istedim. Sebebini birazdan söyleyeceğim şarkıdan anlayacaksınız. Normalde bu şarkıyı beraber bestelediğimiz, benim Kızıl Kızım olan Marie de burada olacaktı ancak ufak bir sebepten ötürü gelemedi. O zaman daha fazla uzatmıyorum. Bu şarkıyı; benim güç kaynağım,motivasyonum olan biricik eşime, Kim Seungmin'e ithaf ediyorum"

Chris, gitarını taktı omzuna, gözlerini yalnız bir kişiye odakladı... Kim Seungmin!

"Smooking cigarette on The roof

You look so pretty and I love this view

We fell in love in October
That's why, I love fall
Looking at the stars
Admiring from afar

My boy, my boy, my boy
You will be my boy
My boy, my boy, my boy
You will be my world
My world, my world, my world
You will be my boy (...)"

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§
ŞÜKÜR BİTTİ KAÇ GÜNDÜR CANIM ÇIKTI YAZICAM DİYE LSKDNFNFÖDÖ

Neyse! N'aber?

OLM EYLÜL AYINA GİRDİK LANET OLSUN 9 GÜN SONRA SINIFTAKİ O EMBESİLLERİ GÖRÜCEM😭

+SINAV ÖĞRENCİSİYİM LANET OLSUN😭

aman banane sınav benden korksun😌

Ln 805 kelime olmus... Çok uzun...

O zaman çok tutmuyorum efem, diğer bölümlerde görüsmek üzereeee

Eleştiri, istek, düşünce ==>








Those Wine Looking Lips Are MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin