22

144 18 10
                                    

Helüüüü 

Valla yazıcak bir şey  bulamadım o yüzdennnn

İYİ OKUMALARRRRRRRRR!!!

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

(Lino'dan)

Jimin noonanın kliniğinden çıktıktan sonra Delta'nın evine doğru yürümeye başladım. Koku hafızam iyiydi. Böylelikle Deltanın evini hızlıca bulabilecektim. Yoğun toprak kokusunun geldiği yolları depar atarak geçtikten sonra eve varmıştım. 

Ne? Kapıda şifre vardı.  Şifre ne olabilirdi ki? 

Düşün Minho, düşün lanet olası...

Umarım Ningning noona biliyordur... 

'Ning2 noonacığım! Tanrı aşkına yardım et!'

'Kapı şifresi  25/10'

'Oh, teşekkür ederim!'

Kapı şifresi bir yerden tanıdık geliyordu ama neyse. Her şeyin altından bir şey  çıkmak zorunda değildi? Yani umarım...

Şifreyi girdikten sonra içeri adımladım. 

''Sungie! Ben geldiiim!''

İçeriden bir yerden öksürme sesi geliyordu. Sesin derinliğine bakarsak yaklaşık üçüncü kat sağ taraftan geliyordu.

Üçüncü kata çıkmak için merdivene yöneldiğimde aklıma en kötü senaryo geldi. Bu senaryoyu ağzımla çağırmıştım! (Yazar:21. bölümde hmm yazdığım kısım)

Merdivenleri üçerli üçerli çıkarken ses daha duyulur hale geliyordu.

Üçüncü katta sağ tarafa döndüğümde hiç beklemeden kapıyı açmıştım. Pardon, kırmıştım.

Artık nasıl bir hiddetle açtıysam kapıyı yerinden çıkartmıştım. 

Ancak kapıyı kırmama değil, Jisung'un yarı çıplak yatağında kızarmış yanakları ve neredeyse kapalı gözleriyle nefes almaya çalışmasına şaşırmıştım. Ayrıca odada yoğun toprak kokusu vardı.

Hassiktir! Kızgınlıktaydı ve hastaydı. Bu demekti ki Jisung için çok zor bir hafta onu bekliyordu. Ve kızgınlıktaydı?  Ortam kötü kolla götü Minho! 

Kapıyı dikkatlice yere bıraktıktan sonra Jisung'un yanaklarını tuttum. Fena ateşliydi. O anlamda değil! İçiniz fesat!

"Minho,git... Lütfen... Sana da bulaşmasını... istemiyorum... Kızgınlıktayım zaten... Lütfen..."

"Seni bu durumda bırakamam. Hastayken kızgınlıkta olmanın verdiği hissi bilirim."

"Bırak... ve... git..." 

Nefesi kesiliyordu sürekli. 

Keşke Felix veya Seungmin hyungielerden biri burada olsaydı. Ben bir vitaydım ve özel gücüm onu iyileştirmeye yetmezdi...

"Olmaz, inat etme." 

Artık ben de nefes alamıyordum. Hayvan herif deli gibi feromon salgılıyordu ve bu yüzden ikimizde nefes alamıyorduk. Artık odada ne kadar pencere varsa hepsini açtım. Başımı pencereden çıkartıp nefeslendim. 

"Seni iyileştireceğim koca bebek!"

Ceketimi üstümden çıkarttım. Jisung'un kısık gözleri fal taşı gibi açıldı ve acı çekmeye başladı. 

Those Wine Looking Lips Are MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin