mukemmel ( annem bacağıma kedimin tırmalama tahtasını fırlattı ) hissettiğim icin mutlu olacağınız bı bolum 👍
&
çok heyecanlıydım.mavi kazağım,altına giydiğim beyaz eşofmanımı inceliyordum aynanın karşısında.bugünüm tamamem hazırlanmakla geçmişti şakasız,han jisungun karşısında güzel gözükmek istiyordum.
hafif bir makyajım vardı,belli olmuyordu bile.siyah kader bağı almıştım geçenlerde,birisi masamda dururken diğeri bileğimdeydi,bir gün jisung ile sevgili olursam ona verecektim diğerini.
yinede güzel bulmuyordum kendimi,yena'nın söyledikleri ağır bir yük bırakmıştı omzumda ve unutamıyordum.
kapı zili çalınca neredeyse koşarak gittim,dori çoktan kapının önündeydi.kapıyı açtığımda,siyah boğazlı bir kazağıyla siyah bol pantolonlu jisung karşıladı beni.
ikimizde birbirimizi süzerken dori,"beni farkedin" dercesine miyavladı."ovv,ikinci bebeğimde burdaymış" kapının dışında eğilerek doriyi severken bir yandan kediyle konuşması beni güldürmüştü.
bende ayakkabılarımı giyindikten sonra birkaç saat önce hazırladığım çantayı sırtıma aldım."o ne?" jisung çantayı işaret ederek konuştu.
"bir örtü aldım ve kendi ellerimle yemek yaptım,pankekte var" pankek derken jisungun gözlerinde ki sevince gülmüştüm."mükemmelsin"
apartmandan dışarı çıktığımızda yaklaşık on beş dakika yürümek zorunda kalacaktık,çünkü evim sahile ne yakın ne de uzaktı.
eşofmanımın cebi yoktu ve ellerimi nereye koyucağımı bilemeden ellerimi salladım.jisung bunu farketmiş olacakki kendi elini cebinden çıkarıp benim elimle kenetledi.
bu yaptığına şaşırırken o sadece gülümsedi ve,"diğer elinin çaresine sen bakarsın" dedi.
bende gülümserken birleşik ellerimizi çocuk gibi sallamaya başladım.oda buna kıkırdarken sahile kadar el ele yürüdük.
sahile geldiğimizde onun dediği gibi büyük kayaların arkasından geçtik,gerçekten kimse yoktu ve çok güzeldi.
"gerçekten güzelmiş burası" jisung hafif mırıltılar çıkararak onayladı beni.
çantamdan kırmızı-beyaz piknik örtüsünü çıkarıp üstüne oturdum ve daha sonra yiyeceklerimizi dizdim.bu süre zarfında jisungun bir yere gittiğini dikkat etmemiştim bile.
jisung piknik örtüsüne bir gitar bırakınca şaşırarak ona baktım."şurda ki sokak lambalarını açtım ve kayalıklara sakladığım gitarımı getirdim,süpriz" jisunga gülümsedim.
garip hissettiriyordu,arkadaş gibi konuşmuyorduk,ortamın atmosferi çok farklıydı.
biraz yiyeceklerden yiyip sohbet ettik öylesine,sonrasında aniden ayağa kalktı jisung.spor ayakkabısını ve çorabını çıkardı.pantolonunu da biraz üste doğru katladıktan sonra,ne yaptığını anlamaya çalışan bana baktı.
"buraya kadar gelmişken denize girmek olmaz ve bu güzel çocuk bana eşlik edecek" beni göstererek konuştuğunda gülümsedim.onun yaptıklarının aynısını yaparak yanına gittim.
yine ellerimizi kenetledi ve denize doğru götürdü.kıyafetlerimize değmeyecek şekilde suya girdiğimizde karşımızda batmaya yüz tutmuş güneş vardı.
güneşe hayran kalmış şekilde bakarken bir anda kendimi havada buldum,"bir dahakine hayran hayran bakacağın kişi ben olayım,bu da ceza" jisung beni kucağına alırken kurmuştu bu cümleyi,ardındanda hemen denize atmıştı.
kıkırdayarak su üstüne çıktığımda onun üstüne atladım,ani hareket olduğu için dengesini koruyamadan suya düşmüştü.avucuma su atıp yüzüne attım hemen,oda aynı şeyleri bana yaparken güneş batmıştı,biz deli gibi gülerek kıyafetlerimizle denizdeydik.
"şimdi,hazır ol" jisung bunu diyince ne olduğunu anlamadan ona baktım,o ise göz kırpıp suyun içine daldı.
aniden yeniden yükseldiğimi hissettim;jisung,bacaklarımın arasından girmiş ve omzuna çıkmama neden olmuştu.ben onun sırtındayken kıkırdayarak geriye doğru itti kendini,ben hızla geri denize düşerken belimden tutarak yeniden su üstüne çıkmamı sağladı.
su yüzeyine çıksam bile belimde ki elleri hala duruyordu.bir süre sadece gözlerime baktı,sonra beni kendine çekti.
"nefes alamayana kadar benle öpüş istiyorum şuan""ne?" dedim olayın gerçekliğini sorgulayarak."yapabilir miyim minho?öpebilir miyim seni"
cevap vermeden yanlızca ellerimi onun boynuna sarıp dudaklarına kapandım.
bir süre öyle kaldık,dudaklarını oynatan jisung oldu.alt dudağımı dudakları arasına aldı,bende onu hızına yetişmeye çalışırken birkaç saniye içinde tutkulu bir öpüşmeye dönmüştü.
belimdeki elleri bir gram gevşememişti,aksine daha çok sıkılaşmıştı.nefes almadığımı hissettiğimde dudaklarımızı ayırdım ve alınlarımızı birbirine yasladım.
nefeslenirken konuştu oda,"hep bu anı beklemiştim." içten bir gülümseme verdim ona,gülüşümden kısa bir süre öptü beni tekrar.
&
opusme sahnesini 3 kez degistirdim amk
NEYSE KAVUSTULAR !!😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
art deco ✓
Fanfictionminsung,tamamlandı. minho: ben oraya acımı unutmak için içmeye gitmiştim ama sırf onun güzelliğini unutmamak için içmedim bile