twins? | jaysunwon

04 | sıçtık

whatsapp
Jungwon-Sunoo

biz geldik Sunoo

siz nerdesiniz

SİZ Mİİİİ

sadece Jake hyung mu var yanında

hayır

Niki de gelmek istedi maalesef

|OLEY

maalesef??

neyse tamamm

geldik biz de girişteyiz

okay

NE NIKIYMİŞ?|

onun yüzüne bağırsaydın o zaman amk|

bir şey mi diycektin yazıyorsun daa

çok uzun sürdü iwqidywgdjw

yok

tamam o zaman

|niye bu kadar soğuk aq

-

"Selaammm"

Mükemmel neşeli halimle Niki'nin yanındaki sandalyeye oturup gülümsedim.

Jungwon da bana bakıp gülümsedi. Neden bilmiyorum ama sanırım onu gülümserken sabaha kadar izleyebilirim. Çok mu güzel ne? GERÇİ BENİM Kİ DE SORU DEĞİL Mİ?? Tabii ki mükemmel.

"Bu kim bu arada? Geçen yoktu da. İkinizden birinin sevgilisi falan mı?"-Niki

Bu sefer Jay hyung da bizimle gelmişti. Won'u en çok onunla tanıştırmak istiyordum çünkü. Hemen Nikiye dönüp Jay hyungu tanıştırdım. Hepsi birbirlerine kendi isimlerini söyledikten sonra yine grupça muhabbete daldık.

Ben çoğunlukla Niki ve Won arasında gidip geliyordum. İkisi de bana yoğun bir şekilde bakıyordu. Niki tamam ama Jungwon'un beni yanlış anlamasından çok korkuyorum. İkiziz biz sonuçta. Hiç hoş bir şey değil.

"Siz neler yaptınız bu arada Won-ah?"

"Okul hazırlıklarıyla uğraştık çoğunlukla. Siz nerde okuyordunuz?"

Konuşma böyle böyle ilerledi yine.

VE BEN. NE. ÖĞRENDİM?

BİZ AYNI OKULDAYMIŞIZ???????????

KAFAYI YEDİM AMK.

İlk öğrendiğimde Heeseung ve Jay hyung ile bir bakışmamız oldu. Üçümüz de mal gibi kalmıştık.

Yerimizden hiç kalkmadan akşama kadar orada kahkahalarla sohbet ettik. Jake hyunga aşırı ısınmıştım. Nikiye zaten...

Aslında bir sıkıntım var. Jungwon. Sanırım beni yanlış anladı. Bilmiyorum yani sonuçta ben ona ikizim diye yaklaşıyorum. Peki o bana öyle yaklaşıyor mu?

Bu ikinci buluşmamız ama benden az da olsa hoşlandığını çok net bir şekilde gözlemleyebiliyorum. Müneccim misin aq ne boş yapıyon diyebilirsiniz. Ama aynısını Jay hyungta da yaşadım...

O olayı hiç anlatmayayım. Şimdilik yanii.

Hepimizin dağılmasına yakın Won'u çıkışta kenara çektim. Onunla konuşmam lazım çünkü. İkizim olduğu meselesini ona bugün söylemezsem hiçbir zaman söyleyemezmişim gibi geliyor.

"Efendim Sunoo-ya. Çok aceleci gözüküyorsun. Önemli bir şey mi var?"

"Evet. Yani, şey. Of nasıl açıklayayım bilmiyorum..."

"Yani, ben bir şey anladım ama. Doğru mu bilmem."

Hayır, hayır. Umarım yanlış anlamamıştır. UMARIM.

"Ne düşündün bilmiyorum ama bence sandığın gibi bir şey deği-"

"Ne gibi bir şey Sunoo? Eğer buraya beni Niki'den hoşlandığını falan söylemeye çağırdıysan bunu gidip Niki ile konuş."

Tam arkasını dönüp gidecek iken kolundan tutup kendime çektim. Sanırım biraz sert çekmiş olucam ki fazla yakınlaştık... Fark edip hemen geri çekildim.

"Yok, yani şey. Seninle ilgili. Niki ile alakası yok. Yani tamam Niki ile ilgili bir şeyler düşünüyorum ama of neyse Won. Ben aslında seni şey, ay ne senisi ya. Sana yani iki-"

Tamam. Şimdi cidden şıçtım?

Eğer ikizimse bu olay bizim için çok garip bir anı olarak kalıcak?

Şey çünkü... Beni öptü?

İlk bir kaç saniye şoktan çıkamadığım için geri de çekilemedim. Aslında saydım. 29 saniye dudaklarım dudaklarına temas etti. KOSKOCA 29 SANİYE İKİZİMLE ÖPÜŞTÜM? Ya da, değildi... Umarım yani. EVET ARTIK UMUYORUM. İKİZİM OLMAMASINI HEMDE. TAM ŞU AN, 29. SANİYEDE.

Gözlerimi kırpıştırıp onu ittim. Şaşırarak bana baktı. HAYIR YANİ BİR DE TATLI.

"Özür dilerim ben şey diyeceğini sanmıştı-"

"Aslında diycektim ki. Sen ikizim olabilirsin Jungwon. Sunghoon hyung benim de abim olabilir. Bak çok karışık ama ben seni bulmak için çok uğraştım. Ve şimdi sırf sen beni öptün diye her şeyi yanlış anlamanı istemiyorum. Sana en başından beri ikizim olduğunu düşünerek yaklaştım. Hiçbir hoşlantı durumum yoktu. Of ya böyle yansıttığım için çok özür dilerim. İstersen içeri tekrar girelim. Her şeyi en başından anlatayım sana. Hem seni gördüğümden beri tek amacım bu zaten. Olur mu?"

Jungwon şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Sonra da gözleri yavaşça arkama doğru kaydı. Kaşları çatılınca bir şeyler olduğunu anladım. Bende arkama dönecektim ki Won'un arkasındaki Nikiyi gördüm... Sanırım bizi dinlemişlerdi. Öbür türlü Niki'nin şu an ağızı açık bir şekilde buraya bakışını açıklayamazdım çünkü.

"Ne saçmalıyorsun lan sen?!"

Hay... Daha kötüsü olamaz diye düşünmüştüm ama sanırım Jungwon'un baktığı yerde Sunghoon hyung vardı. Çünkü bu duyduğun onun sesiydi.

Sakince Jungwon'un yanına geçtim. Önce Heeseung hyung ve Jay hyunga baktım. Birbirimize sıçtık bakışları yolluyorduk resmen.

Yavaşça arkamı dönüp Sunghoon hyunga baktım. Elindeki motorcu kaskıyla kaşlarını çatmış karşımızda dikiliyordu.

Şirin olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümseyip, tek elimi kaldırıp salladım.

"Senden naber ya, Sunghoon hyung?"

~

Hic iyi degilim Sunoo hic AİSJWJDHWGDYWİDHJWGDKA

olmadi mi bu bolum ya...