Çok şaşkındım gerçekten, beni öpüyordu. Nasıl yani? Oda mı benden hoşlanıyor? Çok sevindim ama panikledim. Yavaşca dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve gözlerimin içine baktı. Ben utançtan kıpkırmızı olmuştum.
Mikey: Sevimli...Utanınca çok sevimli oluyorsun~
Ellerimle yüzümü kapattım çünkü iyice domates gibi olmuştum.
Mikey: Ha? Hayır yüzünü kapatma. Sevimli yüzünü görmeme izin ver~ (hadi evlenelim 👰💍💋)
Dedi ve bileklerimden tutarak ellerimi yüzümden ayırdı. Dudağımdan son bir kez öptü ve bana baktı.
Mikey: Eve gidelim mi?
Mira: Gidelim
Mikey çekildi ve elimden tuttu birlikte eve yürüdük. Yol boyu o anı düşündüm, yanaklarım hala kızarıktı. Mikey arada bana bakıyordu. Ben ona baktığım bir an göz göze geldik ve hemen gözümü başka tarafa çektim. Güldü bana, gülüşü çok güzell.
Mikey'in gözünden
---------------------------------------
Bir an bana gökten vahiy indi ve Mira'yı öpme kararı aldım. Herşey bir anda oldu. Ama çok güzeldi... Mira çok utanmıştı ve kıpkırmızı olmuştu. Çok sevimliydi, yüzünü kapattı ama ben ona bakmaya doyamıyordum. İçimden geldi bir kez daha öptüm. Sonrada onu daha çok utandırmak istemedim, eve gidelim mi dedim. Dönerken ona bakıyordum hala kıpkırmızıydı. Bir ara bana baktı ve göz göze geldik hemen gözünü kaçırdı. Aşırı tatlıydı beni güldürdü.
Mira: Emma'ya ne diyeceğiz?
Mikey: Bilmem, istersen ben söylerim.
Mira: Tamam senin söylemen daha iyi olur. (Olacaklardan habersiz saf enayi Mira)
Mikey:Tamamdır.
Eve geldik. Emma bizi el ele gördü ve ufak çaplı bir şok yaşadı. Gözleri "bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim aq" der gibi bakıyordu. Mira koltuğa oturdu bende mutfağa gidip su içtim. Emma Mira'nın yanına oturmuş neler oldu diye onu darlıyordu. Mira elleriyle yüzğnü kapatmış ve birşey demiyordu.
Hemen Mira'nın imdadına yetiştim.
Mikey: Mira'yı öptüm.
Emma: Ne?!
Mira yavaşça ellerini yüzünden ayırdı ve o kızarık yüz ifadesiyle "senin ben ebeni-" der gibi bir bakış attı. Emma hala onu darlıyordu, Mira bişey demeden oturuyordu.
Mira'nın gözünden
------------------------------------------
Mikey direkt beni öptüğünü söyledi- mk böyle yapacağını bilseydim kendim söylerdim. Tüm gün Emma beni darladı anlat diye. Bir yerden sonra Emma'nın sesi ninni gibi gelmeye başladı. Göz kapaklarım ağırlaştı. Sonrasında uyuya kalmışım galiba. Uyandığımda Mikey bana bakıyordu, Mikey'in yatağındaydık.
Mikey: Uyandın mı?
Mira: *kafa sallar*
Mikey: Günaydınnn
Mira: Günaydın, ne zamandan beri uyanıktın?
Mikey: Senden biraz önce uyandım.
Mira: Ne yapıyordun?
Mikey: Gözlerimi açtığım andan itibaren uyuyan o yüzünü izlemekten başka bişey yapmadım.
Mira: *Hafifçe gülümser ve yanakları pembeleşir*
Mikey: Sevimlisin <3 Bir meleğe bakıyor muşum gibi hissediyorum.
Mira: *daha çok kızarır ve çarşafla yüzünü örter*
Mikey: Yüzünü çarşafa saklamaa!
Mira: Saklamıyorumm!
Mikey: Hadi *yaklaşarak sıkıca belinden tutar* Pekala seni böyle tutarsam daha fazla saklanamazsın. Benden uzağa bakma ve yüzünü görmeme izin ver.
Mira: Hayır...
Mikey: Lütfen? Sana bakmak istiyorum. Bakamaz mıyım?
Mira: *yavaşça çarşafı açar ve ona bakar*
Mikey: Ah sonunda gözlerimle buluşuyorsun. Hala sana bakarken, güzel gözlerin bana bakarken biraz telaşlı hissediyorum...
Mira: Neden?
Mikey: Neden mi?
Mira: *kafa sallar*
Mikey: Peki, galiba şimdi biliyorum... Çünkü çok çok ama çok tatlı oluyorsun. Şuanda kelimelerimi biraz kaybettim.
Mira: Bir sorun mu var?
Mikey: Hayır, daha çok bu duyguları ifade edecek kelimeleri bulamıyorum.
Mira: *kıkırdar*
Mikey: Dün geceki yüzünün dünyanın en tatlısı olduğunu düşünmüştüm. Ama şuan ki yüzün daha da tatlı. Eğer her geçen gün daha şirin olmaya devam edersen, kalbim asla dinlenmeyecek. *sizi kendine daha çok yaklaştırır*
Hmmm~ Şimdi seni böyle tuttuğuma göre biraz daha uyumak istiyorum. Yada belki seninle biraz daha kalmak istiyorum. Ama şimdi uyanma zamanı, ve sanırım her zaman kendimi şımartamam.
Mira: Bende aynı şeyi düşünüyorum.
Mikey: Benimle aynı şeyi düşünüyorsun?
Mira: *eliyle Mikey'in saçlarını karıştırır* evet.
Mikey: Anladım... *yakınlaşır ve öpmeye başlar*
*Mira da artık karşılık veriyordur ve böyle biraz devam ederler*
Emma: *kapıyı tıklatır*
*ikiside kapıya döner*
Emma: hadi kahvaltıya *diye seslenir kapının dışından*
Mikey ve ben hemen kalktık ve kahvaltı yapmaya gittik.
Bende uyumaya. İyi grcelerr💕
