düş peşindeysen ,düşpeşime (1.bölüm)

242 37 53
                                    

Jeon's home

Lisa ayağa kalksa boyunun yarısına gelecek dikenli çalıların ortasında saklanmış, planın kendisini ilgilendiren kısmını beklerken aynı zamanda büyük binanın arka duvarına bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Lisa ayağa kalksa boyunun yarısına gelecek dikenli çalıların ortasında saklanmış, planın kendisini ilgilendiren kısmını beklerken aynı zamanda büyük binanın arka duvarına bakıyordu. Biraz sonra yapacaklarının içine doldurduğu şeytanî duyguyla yüzünde küçük bir sırıtış peydâ olduğunda ellerini birbirine sürttü. Kızıl, omuzlarında biten saçlarını geriye atarken arka planda mia, bad girls şarkısının çaldığını hayal ediyordu. Duvarla bakışmaları devam ederken arkasından gelen hışırtı sesleriyle dönüp yerdeki telsize uzandı ve yüzünün hizasına getirdi,

"Ses deneme 3 5, Ajan Laralisa, duyuyor musun? Tamam"

"Boş yapma da işine dön pis cüce! Çalılara yeterince taciz ettim!"

Jimin'in, "Yalnız insanların fiziksel özellikleriyle.." diye başlamasıyla sinirlenip yerinde tepinen Lisa dengesini kaybedip düşünce çığlık attı.

"Lan Abla... Noluyor kız? Çalıları dile mi getirdin?" Lisa acıyla kalçasını tutarken işin dalgasında olan kardeşine göz devirdi.

Bir süre sonra ablasından ses gelmediğini fark eden Jimin, bu sefer gerçek bir endişeyle konuşmaya başladı,
"Ablacım.. Barbie suratını yediğim, kameraları en başından kapatmıştım zaten. Hadi ses ver"

Lisa'nın acısı aniden geçerken, "Ne uğraştırıyorsun o zaman küçük göt?" deyip üstünü silkeledi ve telsizin karşısında boş yapan Jimin'i duymamak için telsizi çalıların içine attı. Boya kutularını alıp dikkatlice çalılardan çıktıktan sonra arka duvara doğru ilerledi.

"Şimdi görün düşmanlık neymiş Jeon family" deyip kötü kadın kahkahası atan Lisa, kovanın birini yere indirirken diğerini iyice kavradı ve duvara döktü. Bir iki adım geri çekilip siyah duvarın üstünde bağımsızca şekil alan pembe boyaya gülümseyerek baktı. Ablasını güvenlik odasının camından izleyen Jiminde aynı şekilde gülümserken domates kafalı ablasının dışardan havalı göründüğünü ilk defa o gün fark etti.

Lisa eğilip diğer kovayı kaldırmışken arkadan gelen kalınca "Hey!" sesiyle irkilip kovanın içindeki pembe boyanın birazını çimenlere sıçrattı ve içinde harmanlanmaya başlayan korku ve telaşla arkasını döndü. Kendine doğru gelen adama bakarken stresle dudağındaki kırmızı ruju yaladı.

Umursamaz bir tavırla elini cebine koyan adamın, "Yerinde kal!" diye seslenmesiyle telaşını yansıtmak istemeyen Lisa, olayı dalgaya vurmanın en iyi yol olduğunu düşündü.

"Bir yere gittiğim yok dağ yarması, ne istiyorsan bağırmadan yanıma gel öyle söyle!"

Lisa bir koluyla hâlâ dolu olan kova kutusunu tutarken diğer eliyle kahkülünü düzeltip adamı süzdüğünde yüzündeki sırıtışa engel olamadı.
Dizlerinde biten geniş şortu, şortunun azıcık üstünde kalan oversize tişörtüyle Lisa'nın pembe kombininin siyah versiyonunu yapmıştı. Adam durduğunda aralarında beş adımlık mesafe vardı. Lisa, gür çıkan sesine karşılık umursamaz davranan adamın yapılı vücuduna bakarken "dağ yarması" lakabının yerinde bir tespit olduğuna kanaat getirmişti. Oversize tişörtte bile belli olan kaslarına ithafen dudağını büzüp kafasını salladığında dağ yarması bu hareketini görmezden gelip dövmeyle kaplı kolunu cebinden çıkarttı ve yüzüne dökülen saçlarını geriye doğru taradı,

enemy houses || liskookWhere stories live. Discover now