enemy houses || liskook

çok baktın güzelim atla da gezelim (4.bölüm)

"Uzatma artık Yoongi. Kırk yılın başı bir sikime yaradın onda da pişman oldum"

Jungkook bıkkınca konuşurken Suga susmamak konusunda yeminliymiş gibi onu duymazdan gelerek kendini övmeye devam etti. Eninde sonunda Jungkook Suga'yı kucağına alıp dışarı fırlattı,

"Bir dahakine havuzum mezarın olur, maviş"

Kapıyı yüzüne kapattığında Suga'nın acıyla bağrışlarına karşılık gülümseyerek mutfağa gitti. Soda açıp oturma odasına döndüğünde korkuyla Jungkook'a bakan Hannah, Jungkook'a kendini hatırlatmıştı.

Jungkook Hannah'ın varlığını telefon görüşmesinden sonra tamamiyle unutmuştu. Suga'nın susması için sertçe konuşmalarını, olağan üstü küfürlerini ve çöpmüş gibi dışarı attığını düşündüğünde sakince bir küfür daha savurdu. Hannah'ın gözleri kocaman açılırken samimi olmasını dileyerek hafifçe gülümsedi,

"Seni unutmuşum ben ya.."

"Onu anladım Jungkook abi.. ben şey yapayım.. gideyim abimin yanına.." küçücük kızı korkuttuğu için sinirleri gerilirken yüzü nasıl değiştiyse Hannah cevap beklemeden koşarak gitti. Kapının kapanma sesiyle kendini koltuğa atıp burun kemiğini sıktı. Şuan odaklanması gereken daha önemli şeyler vardı.

Kızıl, birazdan evinde olacaktı.

Bu düşünce Jungkook'un kocaman sırıtmasını sağlarken ayağa kalkıp belirlediği oda dışında her yeri kilitledi.

**

Lisa üstüne sıfır kol crop, altına baldırlarında biten geniş bir şort giyip şapkasını taktıktan sonra kendine baktı. Uzun zaman sonra komple siyah giyinmişti.

Odasından çıkıp mutfağa koştu. Dans öncesi şekerli şeyler atıştırma alışkanlığı olduğu için küçük bir ekmeğe nutella sürdü. Dünden beri kardeşinin bir kızı öylece bırakıp gitmesini ve bundan kendisine bahsetmemesini düşünüyordu. Saat ikideki dersine geç kalmamak için hızlıca ekmeği ağzına attı.

"Anne sultan, şu konuyu kapat artık. Valla beynimin pekmezi akıyor"

"Sus, kötü tohum! Staj paranla duvarı düzeltmen kameraların neden kapalı olduğunu açıklamaz"

"Ay resmen evlat ayrımı, ırkçılık! Yetişin komşular annem-" Jimin'in bütün mahalleyi inletecek şekilde bağırmasına dayanamayan anne Manobal, oğlunun ağzına terlik fırlatmıştı. Jimin kendini yere atarken Chittip Manobal, Jimin'i neden doğurduğunu sorguluyordu. Lisa bu görüntüye sessizce kıkırdadı ve çantasını kaptığı gibi evden çıktı.

~~

Lisa atılan adrese geldiğinde evin tahminlerinin üzerinde bir ev olduğunu görmesiyle ıslık çaldı. İki katlı dublex ev sade ve moderndi. Dış kapıya geldiğinde zile basıp bekledi. Kapı açıldığında eve giden mermer yolda yürürken gözleri havuza takılmıştı.

Çelik kapının önüne geldiğinde zile bastı. Bir süre bekledi, sonra yine ve yine bastı. Ne ses geliyordu, ne de herhangi birisi. Lisa hafif açık olan kapıyı itip önünde durdu ve içeriye doğru seslendi,

"Hannah? İçeride misin?"

Hannah olduğunu tahmin ettiği bir kız sesi geldi içeriden,

"Evet, Bayan Manobal! Lütfen içeri geçin üstümü giyiniyorum!" uzun koridorda yankılanan sesiyle kapıyı kapatıp içeri girdi. Koridorda ilerledikten sonra karşısındaki üç tane kapıyla durdu. Hangi kapıya gideceği hakkında hiçbir fikri yoktu ve karşısındaki üç kapının da kapısı kapalıydı. Dudağını büzüp sırayla ilk ikisini denedi. Kilitliydi. Diğer kapıyı açtığında gülümsedi çünkü oda boştu ve Hannah dans dersi için mükemmel bir ortam yaratmıştı. Odanın bir duvarı komple aynaydı. Bu, dersten extra verim alması demekti. Odaya girdiğinde sadece orta boylarda bir şifonyer ve iki tane tekerlekli sandalye olduğunu gördü.