3. Bölüm

34 7 1
                                    

Hello guys yeni bolum geldi ve bu bolumu flort bölümü yapmak istedim benim max flortten anlama seklim ve yazim yanlislarina bakmayin sonucta tdk degilim djfhdk
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Minho'nun gözünden

Rüzgar efil efil eserken kiraz ağacının altında, Agatha Christie'nin 'Acı kahve' kitabını okuyordum.
Yakınlardan gelen neşeli sesle kitabı kapattım. "Hey, Min burada ne arıyorsun?" Min mi? Bu çocuk gerçeklik algımı yitiriyordu."Min derken?" Dedim, sorusunu pas geçerek.
Surat ifadesini pişmanlık duygusu kaplarken "Ah, pardon. Rahatsız olduysan bir daha demem." Dedi. "Hayır, hayır. Aksine hoşuma gitti." Güzel yüzünü tekrar gülümsemeye bıraktı.
"Şey, istersen bir kafeye falan gidebiliriz...?" Sorman hata! "Tabikii gidebiliriz." "Hmm, benim bildiğim yakınlarda bir yer var o zaman oraya gidiyoruz." Dedi gülerek. Dünyanın en güzel gülümsemesine sahip oldugunu söylemişmiydim? "Peki, kendimj sana bırakıyorum. İstediğin yere gidelim"

Masaya oturduk ve siparişlerimizi verdik.
Jisung, limonlu Cheesecake ile bir  americano söyledi bende aynılarını sipariş ettim.
Siparişler geldi ve yemeye başladık tatlılar bitene kadar konuşmadık ta ki ben jisung'a "Bir şeyler yerken sincap'a benziyorsun." Diyene kadar. Ben bu cümlemi güzel anlamda söylemiştim fakat Jisung'un pek hoşuna gittiğini düşünmüyorum. "Ah, gerçekten mi? Bundan hoşlanmıyorum aslında" gözlemim iyidir "NASIL BUNDAN HOŞLANMAZSIN ÇOK TATLI VE SEVİMLİ GOZUKUYORSUN" Şimdide yanakları al al olmuştu -her hareketini takip ediyorum sanki ani bir zamanda ölecekmişim gibi- "Teşekkür ederim," sanki o şeyi soylememesi lazımmış gibi ağzını açıp geri kapadı merak etmiyor değildim ama Jisung'u AŞIRI önemli kauai kuşunun dişisine seslenişinin cevapsız kalması üzdüğü için bu konuyu bir kenara kaldırdım.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Yok yani birisini oldurmezsrm uzun olmuyo bolumler asktan anladigik mi var gerci benim dkfbdjfbjf

Vote ver lan tirrek

Yellow Rose  [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin