1. Bölüm

11 0 0
                                    

4 Mart 1998'de Kars'ta dünyaya geldim. Annem doğumumun çok sancılı geçtiğini söylüyor, diğer iki kardeşimde hiç böylesine sancılanmadığını acı çekmediğini bende ise çok acı çektiğini hatta kıvrandığını anlatıyor. Bu arada 3 kardeşiz abim Orçun, ben ve kız kardeşim Betül. Daha annemin karnındayken rahat durmadığımı sanki sıkılıyorum artık bir an önce doğur beni diyormuşçasına tekmelediğimi ona ağrılar verdiğimi anlatıyor gülümseyerek. Belkide o zamanlardan belliydi hiperaktif, sabırsız bir çocuk olacağım. Annem bana hamileyken köydeymişiz henüz, şehir merkezine 45-50 km uzaklıkta benden 5 kuşak önce ki dedelerimizin yerleşip hüküm sürdüğü kalabalık bir sülaleye sahip olduğumuz Kürekdere köyünde. Tabi o zamanlar babamın maddi durumu o kadar elverişli değil istediği zaman anneme abime ve bana her şeyi temin edebilecek finansal gücü olmadığı için malûm köy yeri kira yok ev kendimizin eh birazda hayvan var arazi var. Doğu Anadolu bölgesinin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olduğundan hayvalarımızın yiyecek içecek ihtiyacında da sıkıntı olmadığından dolayı geçim biraz daha kolay oluyor haliyle. Benim kız olacağımı biliyorlarmış annemde pek seviniyormuş bir kızım olacak diye babam erkek istiyormuş amcalarım herkes erkek olmam için dualar ediyorlarmış. E hem çalışacak hem de soylarını yürütecek bir erkek evlat daha. "Daha her şeyden habersiz" gel zaman git zaman ben 8 aya yaklaşmışım "Halil dedem" annemin babası. Halil dedem babamla öz amca çocuklarılar. Halil dedim gençliğinde Almanya'da çalışıyormuş. 20 yıl kadar bir araba şirketinde makina mühendisi olarak görev yapmış. Tabi bu sürede hep gidip geliyormuş Halil dedemin 5 çocuğu var yani annemin 4 kardeşi var. En büyükleri annem sonra Muazzes teyzem, Kader teyzem, Mücevher teyzem ve Cafer dayım. Annemin çok güzel bir çocukluğu genç kızlığı olmuş. Varlık içinde büyümüş dedemin Almanya'dan kazandığı parayla iki apartman iki dükkan birde evlerinin yanında ki arsayı alıp yaşıda ilerledikten sonra bir Fort taunus'ta alıp türkiyeye gelmeye karar vermiş. Sırasıyla çocuklarını evlendirdikten sonra hacca kerbelaya gidip ziyaretlerini yapmış. Halil dedem çok naif çok düşünceli mükemmel diyebileceğim bir adamdı, ağzından tek bir küfür duymamıştım birine karşı tek bir şiddet eğilimini görmemiştim. O kadar güzel bir adamdı ki hatta bir gün ben hastalandığımda kışın hava -35,36 derece olabilirdi çok soğuktu o soğukta o hasta haliyle adamcağız bana nereden nereye gidip lahmacun yaptırmıştı ve yüzlerce böyle dedelik, babalık. Hakkını ödeyemem Allah rahmet eylesin. Evet ben 8. Aya yaklaşmışım aylardan şubat doğum yaklaşmış annem soba yakmakta, ev işleriyle ilgilenmekte haliyle biraz zorluk çekiyormuş. Halil dedem gelip annemle abimi yani bizi alıp Kars'a götürmüş doğum günüme kadar anneme prensesler gibi bakmışlar. Ve işte o gün.. Doğum gelmiş çatmış hastaneye götürmüşler annemi, doğum esnasında bi sorunlar oluşmuş sanki dedem çok endişelenmiş annem hep anlatır bunu
- İyi mi? Kızım iyi mi? Hemşire;
- Evet iyi iyi, dedikçe endişesi azalmıyormuş görmek istiyorum diyormuş..
Biraz sıkıntılı olsada doğum nihayet gerçekleşmiş ve adımı dayım koymuş. "Onur" hayatı boyunca onurlu, gururlu, ahlaklı biri olsun demiş. Yaşayıp göreceğiz dayıcığım...

KİRLENDİKÇE TEMİZLENENLER..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin