•Love Winner||Hyunlix•

•EP16

    Felix'in anlatımıyla•

   Az önce Hyunjin'in omuzunda ağlamıştım. Onunla öpüşmüştüm. Ve ona sarılmıştım. Duygularım allak bullak olmuştu. Ama kimsenin şüphelenmesini istemediğimden devam ettiremedim. Hyunjin'e yüzmeyi gösteriyordum fakat Hyunjin hiç odaklanmıyordu. Sürekli dalıyordu içinden derinlere. Ona gösterirken sürekli temas halindeydik. Kalbim pır pır atıyordu. Göğsüne, sırtına, kollarına, beline... Vücudunun çoğu yerine dokunuyordum. O ise omuzumdan ve belimden çoğu zaman yardım alıyordu. Ona bazı şeyleri göstermiştim. Su yüzeyinde sabit kalabiliyordu. Tam yüzemese de sabit durmayı öğrenmişti. Saat 20.00'a geliyordu. Çoğu kişi gitmişti. Gidenler ya acıktığı için ya da üşüdüğü içindi ama içerisinin sıcaklığı normaldi. Tüm gün bizimkiler ben ve Hyunjin ile konuşmamıştı. Şüphe ettiklerini biliyordum.

Hyunjin: Yoruldum artık. Ayrıca saat geçiyor ve acıktım. Derim kırışacak artık saatlerdir sudayız. Çıksakmı artık Lix?

Felix: Tamam.

Hyunjin: Zaten yarın da suyun içine gireceğiz.

Felix: Nasıl yani?

Hyunjin: Bayan Chumaeok herkesin yarın serbest bir şekilde aquaparkta vakit geçirmesini istemişti.

Felix: Ah doğru. Al havluyu. Kurulan yemek yiyelim.

    Hyunjin elimdeki havluyu aldı ve kurulanmaya başladı. Ben telefonuma baktığımda Jeongin'den bir mesaj daha almıştım.

*Jeongin.: Felix, olmadığını biliyorum. Olsa zaten ilk bana söyleyeceksin değil mi? Herkes çok şüpheli tüm gün onları susturmaya çalışıyorum. Eğer gerçekten sevgiliyseniz bana neden söylemedin Felix? Mesaj bekliyorum.*

    Jeongin'in yazdığını okuduğumda tahminlerim doğru çıktığını anladım. Bizden şüphe ediyorlardı ve ben yemekten sonra Hyunjin'e tüm duygularımı itiraf edecektim. Tam Jeongin'in mesajını yanıtlayacağım sırada Hyunjin yanıma geldi.

Hyunjin: Herşey yolunda mı?

Felix: Ah evet. Sadece öylesine bir mesajdı. Yemek yiyelim hadi.

Hyunjin: Peki.

    Hyunjin'le açık restorana ilerlerken bizimkilerin yemek yediğini gördüm. Seungmin ve Jisung bize elleriyle 'gelin' anlamında işaretler yapıyordu. Hyunjin'le yanlarına gittiğimizde bize de yemek söylemişlerdi. Hyunjin'le yan yana oturmuştuk. Herkes bize garip garip bakıyordu.

Changbin: E şey, öhhö öhhö, ee nasıl desek?

Chan: Şey siz?

Hyunjin: Evet biz?

Minho: Lan Hyunjin sonunda söyledin mi artık. Tanrım çok şükür artık senin şu sevgili Felix'ini anlatmanı dinlemeyeceğim.

    Biz şaşkınlıkla Minho'ya bakarken Minho yerinden kalktı ve dizlerinin üstüne çökerek ellerini birleştirdi ve havaya doğru uzattı.

Minho: Tanrım çok şükür! Bunlar sevgili olduğuna göre artık Hyunjin'in Felix'e yazdığı aşk şiirlerini tüm gece dinleyip işkence çekmeyeceğim. Artık Hyunjin'in 'Gelecekteki Sevgilim Felix' anlatımlı metinlerini dinleyerek işkence çekmeyeceğim. Hayatımın en güzel günü. Baksanıza hepinize Soju ısmarlıyorum!

    Minho'nun konuşması bittiğinde hemen yerine oturup Jisung'u dudağından öpüp yemeğine devam ediyordu. Biz de hepimiz Minho'ya şaşkınlıkla bakıyorduk ama Hyunjin'in yanakları kıpkırmızı olmuştu.

Jeongin: Minho! Ne saçmalıyorsun sen!

Minho: Ne yalan mı her gece o işkence metinleri okumasını çekiyorum benim suçum neydi! Ne Felix'miş arkadaş ben bile hayatımda bu kadar aşık bir insan görmedim!