Şeker İster Misin?

26 4 0
                                    

O gün yine rutin olarak kalkıp tuvalette girmiştim ardından koşarak odama dönmüştüm çünkü Slenderman'in dediğine göre odadan çıkmam yasaktı...
Ardından Jack'e bakmıştım ama onu odanın ortasında bana dikkatli bir şekilde bakarken bulmuştum.
Ardından beni kollarına alıp "Beni terk ettin sandım küçüğüm, lütfen bir daha bana seslen" dediğinde kıkırdayıp ona "Jack ben seni asla bırakmam ki, alt tarafı tuvalletteydim bir dahakine beraber gideriz" demiştim oda kıkırdamış ve de eğişmişti ben de onu yanağından öpmüştüm o ardından utana sıkıla "Küçüğüm benim görevim var, ona gitmeliyim unutma beni istersen kutuma fısıldaman yeterli küçüğüm" dediğinde başımı sallamıştım.
"Şey Jack... Odaya bir arkadaşımı getirebilir miyim, hem oda burada yaşıyor" demiştim derin bir nefes vermiş ve de yüzü düşmüştü ama o devam edip "Kim bu arkadaşın küçüğüm" demişti gülümseyip "Sally" demiştim. O ise dediğimle gülüp "Odadan çıkmamana rağmen Sally ile arkadaş olmayı mı başardın? Aferin kızıma" demişti kahkahalarının içinde.
Ardından bende gülmüştüm.

Ve de ona beklentiyle bakmaya başlamıştım.
Oda gülerek söze girmişti "Tâbi ki de küçüğüm ama ne yapıyorduk onun ayısına dokunmuyorduk" dedi burnumu severken.
Bende hafifçe başımı sallayıp "Çünkü onun ayısı onun büyülü eşyası" demiştim. O ise başımı okşayıp ardından ışınlanmıştı.
Muhtemelen Sally'i yanıma getiriyordu...
Bir kaç dakika sonra Sally odama gelmiş bende ona sarılmıştım.
Sally beni görünce "Su ablaaa" diye sarılmıştı.
Bu kızla aramda açıklayamadığım sıcaklıkta bir ilişki vardı...

Jack'ten

O günki işlerimi bitirmek için resmen acele ediyorum Su'yuma güvenmediğimden değil sadece bunun altından pis kokular burnuma geliyordu...
O gün bir grup çocuk avlayacaktık.
Neden en sevdiğim olaylar böyle kısa sürede bitmek zorundaydı ki?
Ormana giren çocuklara gülümseyip şeker uzatmıştım.
Ardından konuştum "Benim ile bu şekerlerin daha fazlasını isteyen var mı bo- ballarım" diyip gülmüştüm.
En küçük olan bana gülümsemişti.
O anda zihminde küçük Su belirdi...
İlk onu gördüğümde bana böyle gülmüştü...
Bu andan çıkıp çocukların ellerinden tutup gerçi küçük olan bacağıma sarılıyordu...
Onları karnavalıma ışınlamıştım.
Küçük olanda bir sorun vardı o buraya hiç alışamamış aksine geldiği anda kusmuştu.
Sinirle güldüm "Seni boktan velet, benim yuvama kusmaya utanmıyor musun?" Diye ona bağırmıştım.
Diğerleri kaçmaya küçük olan ise ağlamaya başlamıştı...
İlk olarak kaçanlar kovalanırdı.
En büyüğü -9 yaşında- bulmuştum bile ona sormuştum "Seni acımadan mı öldürmemi istersen yoksa hemen mi ölürsün küçük bok?" diyip ardından kahkaha atmıştım.
O ise cevap bile veremeden elimi kalbine sokup onu yemiştim.
Hepsi için tek organ seçmiştim...
Sırada ikinci ufaklık vardı o küçük bok saklandığını düşünüyordu buna genişçe gülümseyip onun arkasında belirip ardından kalp ve de beynini seçmiştim onları yavaşça sökerken bağırıp ağlaması her yerde yankılanıyordu.
Yavaşça gülüp 3.ye sıra geldiğinde onun zaten öldüğünü gördüğümde dişlerimi etime geçirdim bu küçük bok zehirli şekerlerimden yiyerek ölmeyi tercih etmişti.
Sinirle onun bütün organlarını hızlıca çıkarıp mideye indirdim.
En azından onu da yemenin zevkiyle eve dönmeye hazırlandım.
Eve geldiğimde Su hiç beklemediğim bir şekilde Sally'nin saçlarını ödüyordu...
Bu duruma gücenmiş gibi yapıp "Ama benim saçlarımı hiç örmüyorsun Su" diyip trip atar gibi yapmıştım.
O ise sesimi duyduğu anda Sally'i unutup bana sarılmıştı.
"Seni çok özledim Jack~~~iimmm" demişti ona gülüp bende ona sarılmıştım...
Ve de ona "Karnavalda işler karıştı küçüğüm orayı toplamam lazım" dedim.
Ardından oda söze atladı "Bende yardım edeyim Jack lütfen🥺"
Bende küçük sevgilime gülüp başımla onaylamıştım.
Karnavala ışınlandığımızda direkt olarak en ortada ki çocuklara yönelmişti bir süre tepkisini izlemiştim.
Ne kusmuş ne de iğrenmişti...
Benim onu izlediğimin farkına varıp gülmüştü bana dönüp ve de yalandan kızmıştı "Jack ellerinde çocuk göremiyorum" demişti bende buna gülüp ellerime 4 tane çocuğu dizmiştim...
O ise bu duruma gülüp başını sallamıştı.
Kesinlikle benim için oldukça özel bir şeyler vardı...
Acaba önünde birini öldürsem -şu anda diyor yoksa küçükken çoktan öldürdü- nasıl tepki verirdi?
Bende bunu daha sonra denemek üzere aklıma kazıdım.
Cesetlerin hepsini istifledikten sonra -istif takıntısı var Jack'in- ona gülümseyip şeker vermiştim.
O ise içtenlikle kabul edip yemişti.
"Şey Jack ben artık akşamları yemek yiyebilmek istiyorum, sen getirsen de olur ama gerçekten çok zayıfladım..." Demişti.
Bu benim aklıma gelmemişti...
Tabi ki de oda bir insandı ve de yemek yemeye ihtiyacı vardı.
Ona gülümseyip "Tabi ki de küçüğüm, istersen beraber sofraya bile otururuz" dediğimde oldukça sevinmişti.
"Gerçekten mi Jack?" Diye sormuştu.
Ben ise kafamı salladığımda bu kez her şeyin daha farklı olacağını biliyordum.
Bu kez onu test etme sırası bendeydi her zamanki gibi.
Yavaşça eve ışınlanmıştık.
Onu odada bırakıp Slenderman'in yanına gitme kararı almıştım.
Slenderman'in odasına girip "Su bu akşam bizimle yiyecek" demiştim gergince kafam önümdeyken.
'Ben zaten buna izin verdiğimi hatırlıyorum' demişti Slenderman'in sesi.
Ona kibarlıkla eğilip selam verdikten sonra odadan çıkmıştım.
Yavaşça odama giderken Ej'yi görmüştüm.
O ise bana laf atmayı seçmişti "Sen neden bizim tarfta değilsin bir türlü anlayamıyorum" demişti.
Ona gülerek cevap vermiştim "Bir zalgoid olacağıma beni öldürmen yeterli" demiştim o ise cevabını alıp susmuştu.
Ardından odama girip Su'yun giyindiğini gördüğümde utanıp arkamı dönmüştüm...
Bu duygudan nefret etmeye başlamıştım...
Utanç duygusu bana yakışmıyordu ama hem nefret ediyor hem de sadece onunlayken olduğu için hoşuma gidiyordu.
O ise kıkırdayıp "Dönebilirsin Jack dediğinde ona dönmüştüm.
Kıkırdaması çok hoşuma gidiyordu...
Ardından ona dönüp büyülenmiştim.
Çünkü bu elbiseyi sadece benimle özel yerlerde giyeceğine söz vermişti.
Mavi ve de aslında sade uzun bir elbiseydi ama ona o kadar yakışmıştı ki...
Göz yaşlarımı tutamayıp "Çok güzel olmuşsun, o kadar güzel olmuşsun ki bu yaşlar böylece akabiliyor meleğim" diyip onunda utandığını görünce yavaşça gülüp elimi ona uzatmıştım.
O ise elimi tutup benimle sofraya oturmayı kabul etmişti.
Şimdi ise asıl sıkıntı olan şey onu 4.kattakilerden ve de diğerlerinden korumaktı.
Yavaşça sandalyesini çekip o oturunca geri itmiştim o ise utanıp kıkırdamıştı.
Resmen gözleri benimle konuşuyordu...
Yavaşça ona yemek koyarken aklıma 4.kattakilerin bugün görevde olduğu geldi.
Buna gülüp onun benim elimi tutmasını sağlamıştım.
O sırada Jeff sofraya oturup "Siktiğimin yemekleri" dediğinde ona dönüp "O çeneni düzgün aç yoksa o çeneni yerinden sökerim" diye tıslamıştım.

O ise bana ifadesizce bakıp tekrardan yanıma bakınca gülmüştü.
"Eee Jack bunun ne kadar kalbini yemeden dayanabileceksin" dediğinde Su elimi sıkmıştı.
Bu onun güvende hissetmiyorum kaçalım demesiydi.
O böyle hissedince sinirden gözlerim kırmızıya dönüp Jeff'in boğazına yapıştım.
"Seni orospu çocuğu, bir daha benim yanımda olanı korkutursan bu sonun olur anlıyor musun ebesini siktiğim?" O ise hem boğulma hemde gerginlikle başını sallamıştı.
Bende yavaşça elimi onun boğazından çekmiş ve de gülmüştüm.
Yemek boyunca başka sorun çıkmadı.
Su ise odamıza geçerken konuşuyorduk ben ise gülüyordum.
O yavaşça üzerini çıkarırken onu izlemeye karar vermiştim.
En sonunda o arkasını dönmüş bana utanarak bakmıştı.
"Jack lütfen utanıyorum..." Demişti.
Bende ona gülümseyip arkamı dönmüştüm.
O çok tatlıydı ve de onunlayken şekere ihtiyaç duymuyordum.
O benim her şeyimdi ona asla zarar veremezdim.
Oda bana asla zarar veremezdi.
"Dönebilirsin Jack" sesini duyduğumda arkamı dönmüş ve de onun yanına ilerleyip arkadan sıkıca sarılmıştım.
O ise bana gülmüş ve de ellerimi öpmüştü.
"Teşekkür ederim Jack, bugün masada beni savunduğun için" diyip gülmüştü.
"Sana canımı verebilecek kadar çok seviyorum seni" demiştim.
O ise şaşkın bir şekilde "Jack rengin değişiyor?" Demişti.
Ben ise hızlıca ondan ayrılıp aynayı elime almıştım.
Rengim ilk halimde ki gibiydi?

Buna şaşırıp ellerimden aynayı düşürüp saçlarımı ellerimin arasına alıp yere çökmüştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buna şaşırıp ellerimden aynayı düşürüp saçlarımı ellerimin arasına alıp yere çökmüştüm...
"Bunu tekrar yapamam, bu tekrar olamaz" diyip ileri geri sallanmaya başlamıştım.
Ardından Su konuşmaya başladı "Ben Isaac değilim Jack, asla seni kırmam incitmem, sana zarar vermem, ben sana her zaman çok sevecenim Jack, ne yaparsan yap seni asla terk etmem" dedi ve de bana sarıldı.
Bende yavaşça ona sarılırken kendimi güvende hissediyordum...

Laughing JackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin