Laughing Jack

Bana öyle bakma!

Her şey şu anlık normaldi.
O olayın üstünden yaklaşık 2 ay geçmişti ve ben onu hipnoz edip ev arkadaşı olmadığına ikna etmiştim. (Şekerlerle arkadaşlar)
Artık CP evine dönme vaktim gelmişti ama onu bırakmak istemiyordum...
Bende küçük meleğimi bırakmamak için çeşitli yollar bulmaya çalışıyordum.
O uyanmadan Cp evine ışanlandım.
Masky bana bakıyordu.
"Slenderman ile görüşmem gerek" dedim. Başını sallayarak kenara çekildi.
Odaya girmeden kapıyı tıklattım.
İçimden 'gel' sesini duyunca girdim.
"Slenderman efendim yanıma bir İnsan almak istiyorum temelli" diye kolumu kaşıyarak söyledim.
Slenderman o kadar uzun bekledi ki olmayan kanım dondu.
Slenderman nefes verir gibi ses çıkardı 'Tamam ama özellikle 4.kattakiler onu görmeyecek, odandan sadece tuvalette ve de yemek yemeye çıkacak' dediğinde sevinip neredeyse renklerim geri gelecekti!
Hemen evine geri ışınlanıp ona kıyamayarak onu uyandırmıştım.
"Su kalkman gerekiyor, hemde hemen bir yere gideceğiz" diye mutlu bir şekilde söylemiştim.

-Su'dan-

Gözlerimi kaşıyarak uyandım.
"Nereye gidiyoruz Jack?"
"Soru sorma lütfen güzelim"
Kafamı sallayıp onun yanına gelmiş ve de gözlerimi kapatmıştım.
"Açabilirsin gözlerini küçüğüm" dediğinde gözlerimi açmış şaşkın bir şekilde etrafa bakıyordum.
"Burası benim kendi odam küçüğüm, nasıl beğendin mi?" Diye sormasıyla ona sarılmış ve de binlerce defa ona teşekkür etmiştim.
Buraya ilk defa geliyordum hızlıca ona bakarak "Etrafı Ceyda Kasabalı gibi araştırabilir miyim?" Diyip gülmüştüm. O ise hafifçe kafasını sallayıp gülmüştü.
O sırada ortada duran tahta büyük kutu dikkatimi çekti.
Yavaşça o kutuya yöneldim.
Bir anda kutu önümden kaybolunca panik olup Jack'e sarılmıştım.
O ise bana sakin olmamı söylüyordu.
En sonunda sakinleşip ardından uyuya kalmıştım.

- Laughing Jack'ten -

Güzelim uyumuştu onu yatırıp göreve gitmeye karar verdim.
-3 saat sonra-
Eve gelmiş tüm görevleri bitirmiştim.
Su'yu hala uyuyor olarak görünce hafifçe kıkırdamış.
Onu ellerimde ki kanı yalarken izlemeye başlamıştım.
"Bana öyle bakma" derken kıkırdıyordu.
Hafifçe utanıp kafamı salladım.
Oda bana kıkırdayıp yataktan doğruldu.
"Küçüğüm bugün ne oynuyoruz biliyor musun?" Demiştim gözlerim parlarken.

O ise bana yavaşça dönüp başını sallamıştı.
"Bugün seni gıdıklamaktan deliye döndüğün gün" diyip onu gıdıklamaya başlamıştım.