"Ya Riki, artık ağlamayı kessen diyorum?" Sunghoon yanında oturmuş ona sarılarak ağlayan sevgilisini sakinleştirmeye çalışıyor ama pekte başarılı olamıyordu.
"Uf öldü çocuk."
"O bir film ama bebeğim." Saçlarını okşarken arada bir öpüyor, kokusunu içine çekip gülümsüyordu.
"Olsun, çok duygulandım ben. Hem nereden belli gerçekte insanların hiç birinin öyle şeyler yaşamadığı?"
"Haklısın, yaşayabilirler ama eminim herkes kendi güzel sonuna kavuşuyordur. Hak edenler tabii ki. Will öldü, ama acı çekerek yaşaması daha mı iyiydi sence hm?"
"Ama yine de sevdiği kişi hayattaydı, Stella bundan güç-"
"Yani biz öyle bir durumda-"
"Sus, olmayız. Olamayız hayır. Söyleme öyle şeyler. Sana dokunamazsam ö-"
"Tamam ikimiz de saçmalamayalım olur mu? Sadece filmdi." Riki bir şey demeden Sunghoon'un bacakları arasına girip ona dönmüş ve sıkıca sarılıp kafasını boynuna gömmüştü. Sunghoon da aynı onun gibi sarılmıştı hemen ona.
"Birbirimizin yanında olabildiğimiz her an o kadar kıymetli ki, nasıl anlatsam bilemiyorum. Sevdiklerine yaklaşamayan her insan için o kadar çok üzülüyorum ki. İster hastalık olsun, ister başka nedenler olsun, eminim hepsi çok acı vericidir. Ama o durumda olmak daha çok kötüdür sanırım. Aşık olduğun, sevdiğin kişiye yaklaşamıyorsun. Çünkü yaklaşırsan ölürsün, onu öldürürsün. Ben dayanamazdım sanırım."
"Bebeğim bunları düşünme artık. Bak buradasın, kucağımdasın."
"Hmhm. Ve burada olmaktan çok mutluyum." Sunghoon gülümsemiş ve kafasını onun boynundan ayırıp anlını öpmüştü. Bir kaç dakika öylece sessiz oturup birbirlerinin nefeslerini dinlemişlerdi, Riki konuşana dek.
"Sunghoon bir şey söyleyeceğim."
"Söyle." Riki yüzünü sakladığı yerden ayırıp onunla yüz yüze gelmiş ve içi giderek bakmıştı aşık olduğu yüze.
"Biz çok büyük bir kavga etsek, birbirimizi çok kırsak bile yeniden bize dönelim olur mu? Küs olsak bile ayrı kalmayalım, lütfen. Bana ne kadar kızgın, kırgın olursan ol benden uzaklaşma olur mu? Yine birlikte uyuyalım."
"Riki, sakin ol." Sunghoon ellerinden birini onun yüzüne çıkarıp yanağına koymuş, diğeriyle de belini okşamaya başlamıştı.
"Söz, ben de öyle yapacağım. Ne olursa olsun, tamam mı? Sen de söz ver, uzaklaşma benden-"
"Senden uzaklaşmam. Tamam, söz veriyorum. Ben filmden bu kadar etkileneceğini bilmiyordum. Bilseydim, izlemezdik." Sunghoon Riki'ye üzgün bakışlar atarken, o gülümseyip yanağındaki elin içine bir öpücük kondurmuştu.
"Hayır, iyi ki izledik. Yapabildiğimiz, bize normal, sıradan gelen şeylerin aslında ne kadar özel olduğunu bir kez daha anlamış oldum hem. Yapabildiğimiz her şey için Tanrı'ya minnettar olmalıyız, yeniden gördüm bunu." Sunghoon iki elini de onun yanağına çıkarmış ve yanaklarını sıkarak dudaklarının büzüşmesini sağlamış, sesli bir öpücük kondurmuştu dudağına.
"Akıllı sevgilim ya." Riki dediğine gülmüş, bu kez de uzanıp birleştirmişti dudaklarını.
"Tam bir ördeğe benziyorsun şu an. Çok tatlı, ördeğe benzeyen bir sevgilim var." Sunghoon konuştuktan sonra kıkırdayak sevgilisinin bağımlısı olduğu dudaklarına art arda minik minik bir sürü öpücük vermişti.
"Hayır ben bir pumayım. Hem ne ördeği amına koyayım ya? Ben diyor muyum sana sen penguene benziyorsun, çok tatlısın? Ya da hiç dedim mi seni ilk vampir sanıp Bella triplerine girdiğimi? Ne alaka yani şimdi ördek?" Kahkaha atmıştı onun huysuz tavrına.
"Bella triplerine girdin demek?" Sorgular şekilde söylese de Riki göz devirmiş ve homurdanmıştı.
"O ayrıntıyı vermeyecektim, fazladan kaçmış bal dudişlerimden. Unut onu." Sunghoon dudağını büzmüştü oyuncu bir tavırda.
"Unuttursana o zaman. Yoksa beni öpmediğin her saniye ben senin-" Sözünün kesilmesiyle gülümsemiş ve bir elini önündeki çocuğun ensesine koyup kendine daha çok çekmiş, diğeriyle ise boynuna sarmıştı. Evet, biraz boyun fetişi vardı ve Riki'nin boynu boyanmaya ihtiyacı olan bir sanat eseri gibiydi şu an onun gözünde. Ama boyalar hazır değildi, tıpkı ikisinin de buna hazır olmadığı gibi.
"Ya balım, sen yine kudurdun mu, ne yaptın? Yedin dudaklarımı öküz." Kıkırdamış ve yumuşakca öpmüştü bu kez dolgun dudakları. Her fırsatta öpmek istiyordu.
"Çok tatlısın ama dayanamıyorum." Söyledikleriyle Riki gülümsese de, sonradan aklına bir şey gelmiş gibi gülümsemeyi kesmişti.
"Mila hakkında konuşacaktın, dimi?" Bir nevi konuş artık demekti bu.
"Eski sevgilimdi. Beni sadece okuldaki popüleritem için kullanıyormuş, bunu öğrenince de ayrıldım tabii ki. 4-5 ay sonra da buraya geldik. Unutmam pekte zor olmadı aslında. Sadece hoşlandığım içindi belki de, ama kandırılmayı yedirememiştim kendime en çok. Sonra da sen çıktın zaten karşıma, ilk kez bu kadar güçlü duyguları sende hissettim. Ve bu durumdan çok memnunum." Riki dikkatla onu dinlemiş ve bitirince de kafasını sallayıp, sevgilisinin burnunun ucuna minik bir öpücük kondurmuştu.
"Şerefsizlik cinsiyet fark etmiyormuş, bunu öğrendik. Bu arada sen merak etme, okulda ben halledeceğim o gerizekalıyı. Sen sadece bana güven ve ondan durabildiğin kadar uzak dur."
"Riki mafya babasıyla mesele halletmiyorsun, ne bu tripler bebeğim? Hiç bir şeye gerek yok, sen sadece haberdar ol, yeter bana. Ondan daha absürt bir şekilde öğrenmen istediğim son şey bile değil." Riki omuz silkmişti.
"Bana ne ya? Hem-"
"Hiç bir şeye gerek yok dedim. Beni dinle sen." Bu kez Sunghoon onun minicik burnundan başlayarak yüzünün her yerine öpücükler dizmişti.
"Şimdi de kayınvalidem gelmeden odana gidip yatalım." Riki göz devirdikten sonra kafasını sallayıp ayağa kalkmış ve odasına gitmeye başlamıştı önden.
"Ya ne olacak sanki azıcık-"
"Riki!"
"Aman be!"
______________
merhaba
umarim sevmissinizdir💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby face // hoonki
Fanfictionriniki bakin kesinlikle saka yapmiyorum cocugun yuzu bebek gibi BENIM BABY FACEIM😭😭 ~tericni [garip seyler icerir] 11.06.23