1082-5801

-neden bu kadar zor?-

"Eğer ki böyle olacağımı bilseydim, yine de yapar mıydım?.."
J-Hope yataktan güçlükle doğrulmuştu. 3 gün boyunca çok yorulmuştu. Ama uyuyamıyordu. Uyumaya çalıştığı sırada tam kapıdan çıkarken ki yoon'un gözleri geliyordu ve bir kez daha teslim oluyordu (aşka bak).
Bunları düşünürken kafasını hızlıca sağa sola sallayarak banyo yapmak için odadan çıkmıştı.
Güzel bir duş aldıktan sonra koltuğa oturup düşünmeye başlamıştı sessizce. Ziyaretine gitmeli miydi? Hapishaneden kaçmaya çalışır mıydı? Hayır, bu kadarı da fazlaydı. Sadece oturduğum yerden uydurmamalıyım diyerek kendine kızmıştı hope. O cezamı çekeceğim dediyse çekerdi. Kaçacak olsa neden teslim olsun ki? Gözlerinde ki pişmanlığı gören tek kişi hobaydı..
Ziyaretine gitmeliyim diye düşünmeye başlamıştı. Ama giderse de diğerlerinin vereceği tepkiden korkuyordu. Bunu onlardan gizlemeli miydi? Onlara deseydi en başta taehyung çok kızardı. Aralarının açılmasını istemiyordu. Yoongi'yi ziyaret edip iyi olup olmadığını görmek istiyordu. Bir kaç gün sonra biraz daha iyi olduktan sonra ziyaretine gitmeye karar vermişti genç adam. Yarın hemen giderse diğerleri kızardı, daha yeni adımını atmıştı zaten evine. Birkaç gün boyunca kendine çeki düzen verip öyle gitmek istiyordu.
Bunları düşünürken kapının çalınmasıyla korkmuştu bir anda. Kapıya doğru gidip açtığın da karşısın da yoon'un babasını görmeyi beklemiyordu elbette ki..
Kapı da ne yapacağını bilemeyip öylece bakmaya başlamıştı. Babasının
-ee.. Oğlum içeri almayacak mısın?
Demesiyle kendine gelip içeri buyur etmişti. Salona geçtiklerinde oturmuştu ikisi de
-bişey içmek ister misiniz?
-hayır oğlum sağol.. Buraya yoongi hakkında konuşmak için geldim ben.
Zaten başka da konu yoktu ta buralara gelmesi için. Hoseok merakla ne diyeceğini beklerken konuşmaya başlamıştı.
-biliyorsun,tutuklandı. Onun için üzülüyorum ama en çok da kendime kızıyorum. Bu hâle gelmesine sebep olan bendim.
-Ne dediğinizi anlamıyorum?..
-sana anlatmamın sebebi.. Bilmiyorum neden bunları sana anlatıyorum. Sen yoon'a karşı ilgilisin. Bunu fark ettim ve sana anlatmaya karar verdim. Onu en iyi sen anlarsın.
-o-oh evet..
-yoongi çok iyi bir evlattı annesi için de benim için de. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye gitmek için buraya taşındı. Üniversite de istediği bölüm olan doktorluğu tutturmak için gece gündüz çalışan bir çocuktu.. Ama kimseye anlatmadığımız bir aile sırrımız var..
-neymiş o?
Diye meraklı gözlerle dinliyordu hope.
-benim kardeşim yani Yoongi'nin amcası bir mafya. İnsanları öldüren, onlara borç verip 1 gün bile geciktiğinde acımayıp öldüren bir mafya hem de..
Hoseok bunları duyduktan sonra ağzı bir karış açık kalmıştı. Sonra dikkatini daha fazla vererek dinlemeye başlamıştı.
-yoongi'nin üniversite için çalışma yaptığını duyup o akşam beni ziyaret etmişti. Bana çalışmasına gerek yok ben onun işini çoktan buldum, parasını da veririm dedi.
Hoseok o sırada
-Yani sizden Yoongi'nin onun yanında çalışmasını mı istedi? Hem de üniversitedeyken.. Siz istediniz mi peki?
-ben en başta tabii ki reddettim. Oğlumu senin malın yapamam o kendi ayakları üzerinde duracak dedim. O akşam kavga ettikten sonra beni bir sinirle vurdu. Kurşun sıyırttığı için hayatta kalmayı başarabildim ama ailecek zor şeyler yaşadık bu süreçte. Daha sonra yoongi'yi bizimle tehdit etmeye başladı. Anne babanın ölmesini istemiyorsan benimle çalış diye. O reddedemedi.. Çünkü beni vuran adam yarın da öldürürdü öyle değil mi?

Hoseok duydukları karşısında sadece şaşırıyordu. Yoongi böyle olmak istememiş miydi? Hayatını mahveden amcası mıydı?
-yanında çalışmaya başladığı sıralar da borçları alıp gelme görevini yapıyordu. O kimseyi öldürmemişti henüz. Sonra ise.. Han Jisung diye birini öldürdü.. Tüm detayları artık herkes biliyor.. Belki yoongi sana söylemiştir neden öldürmek zorunda kaldığını. Benim oğlum zorunluydu. Amcası denen o köpek onu tüm ailesiyle tehdit ederken baskı altında yapmıştı bunu.. Şimdi amcası denen o herif yurt dışında aranıyor. Kaçak olarak.. Yoongi ise o hapishane de cezasını çekiyor.. Ama benim oğlum hak etmedi.