Çığlık atmayı bıraktım ve sadece ona baktım. Geriye sıçradı ve öne doğru eğilip başparmağı ve işaret parmağıyla beni kolumdan tutana kadar bir dakikalık sessizlik oldu. Beni yüzüne yaklaştırdı ve kocaman gözleriyle bana baktı.
Elli daha sonra ayağa fırladı, ön kapıdan koştu ve kendi evine geri döndü. Görünüşe göre annemi (hala tuvalette olan) tamamen unutmuştu. Kapıyı kilitledi ve merdivenlerden yukarı çıkıp yatak odasına girdi. Beni yatağa yatırıp yanıma oturdu. Mavi gözlerine bakmak için boynumu uzatmak zorunda kaldım. Çok korkutucuydu.
Çok geçmeden gergin ve utandığımı fark etti ve sonra çenesini şilteye dayayarak, başım neredeyse dudaklarıyla aynı yükseklikte olacak şekilde uzandı.
Sorun değil... Sana zarar vermeyeceğim, dedi.
Jack bu gerçekten sen misin? Başımı salladım.
Nasıl bu kadar küçük oldun?
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum.
Dedim ki:" Yüksek bir ses vardı, sonra parlak mavi bir ışık parladı ve sonra...
Elli sanki beni duyamıyormuş gibi elini kulağına götürdü.
...Ve sonra küçüldüm bu boyuta kadar... beni duyabildiğini göstermek için başını salladı.
...tam da seni uçuşumuz için almak üzereydim ki olay oldu.
ama muhabir yine de tüm uçuşların iptal edildiğini söyledi.
ben yapmadım. Uyurken çıplak vücudunda yaşadığım macerayı ona
anlatmak istiyorum, onun mahrem yerlerine ellerimi koyacağımı söylesem sanırım beni ezerdi.
Ayy... o kadar tatlısın ki, bir LEGO figürü boyutundasın. Seni evinden aldığım için üzgünüm. Annen senin küçük olduğunu bile bilmiyordu.
Annen orada olduğunu bilmiyorken evde ne yapıyordun?
Bunun hakkında konuşmamayı tercih ederim...
Neyse, istersen seni annene götürebilirim...
...Hayır!!!
Tamam, eğer istersen bir süre burada kalabilirsin. Ailem en az 3 hafta geri dönmeyecek.
Gerçekten mi? Bu harika olurdu!
...ama önce sana birkaç kıyafet almamız lazım.
İşte o zaman kıyafetlerimin küçüldüğünü hatırladım. Elli'nin neden bana bakmaktan kaçındığını merak etmeye başlamıştım. Ben onun yatağında kıçım çıplak duruyordum. Ayağa kalktı ve birkaç dakika sonra tavan arasından aldığı bir kutuyla geri geldi. Bebekler için minik kıyafetlerle doluydu. Yaklaşık 20 dakika sonra üzerime tam oturan bir kıyafet buldum. Elizabeth beni kaldırdı ve avucunun içine koydu. Yumuşak ve sıcacıktı. Aşağıya inip birkaç film izledik.
Elli yatmayı önerdiğinde dışarısı zaten karanlıktı. Kabul ettim ve yukarı çıktık.
Beni şifoniyerinin üzerine oturttu ve o pijamalarını giyerken gözlerimi kapatmam gerektiğini söyledi. O külotunu çıkarırken gözlerimi kapatıyormuş gibi yaptım.
Ah... Jack... seni küçük sapık. Uzak dur yoksa seni cezalandırmanın bir yolunu bulurum.
Hemen bakışlarımı kaçırdım.
Peki Jack nerede uyuyabilirsin?
Korkarım gece üzerinize yuvarlanacağım ve şifonyer soğuyacak...Ah, tam da yerim var.
Elli beni kaldırdı ve kocaman göğüslerinin arasına yerleştirdi.
Şaşırdım ve kızarmaya başladım.
