2. bölüm: bir sen bir ben yeter

257 18 5
                                    


Rize'ye ayak bastığımdan beri içimde tatlı bir heyecan vardı. Hem sevdiğim adamla evleniyorum hem de hayallerimi gerçekleştirmem için annem bir engel teşkil etmiyor. Murat'la stüdyoda babamın şarkılarını söyleme hayali hatta ve hatta bu şarkıları konserde bütün insanlarla paylaşma hayali içimdeki heyecanın artmasına sebep oluyordu. Derin derin nefesler alarak heyecanımı bastırmaya çalıştım.
Rize'de ki evimize gelmiştik. Ne kadar buradan kaçmak istesemde insan toprağını özlüyormuş gerçekten.

" Yaz , burası gerçekten çok güzelmiş. " Murat'a cevap verecekken annem araya girdi.

" Tabi damat. Burası bizim memleketimiz. Ben size boşuna burada yaşayın demiyorum. Havasına suyuna kurban olurum. Çok özlemişim. " annemin söyledikleri hepimizi gülümsetti.

" Ne yalan söyleyeyim dünürüm, bende çok beğendim buraları. Tam kafa dinlemelik. " Annem yine gururdan göğsünü kabarttı.

Annem gelmeden önce Hüseyin Efendiye haber vermişti. Ev havalandırılmış ve temizdi. " Gülbeyaz, sen Neriman hanıma ve Murat' a odalarını göster. Yol yorgunudurlar dinlensinler. " dedi.

" Emine anneciğim , keşke biz otelde kalsaydık. Size yük olduk. " dedi Murat. Annem kaşlarını çattı. O bir şey söylemeden ben azar modumu açtım. " Olur mu öyle şey Murat! Koskoca ev. Düğüne kadar hep beraber kalırız. Hem ben daha sana Rize'yi gezdireceğim. " Canım kayınvalidem araya kendini de kattı. " Artık güzel bir Rize turu yaparız Yaz'cığım seninle. " dedi gülerek.

Annem tam bir kurtarıcı olarak imdadıma yetişti. " Hele bi şu düğünü yapalım ben sana unutamayacağın bir Rize türü artıracağım dünür. "

" Ben size odanızı göstereyim anneciğim. " dedim ve merdivenlere yöneldim. Neriman Hanım 'anne' lafına şaşırmış olacak ki " Anne mi ? " diye yüksek sesle sorusunu yöneltti. " Tabi ki anne. Kocamın annesi benimde annem dimi ? " diyerek damarına bastım. Önüme dönüp ayaklarımı vura vura merdivenleri çıktım.

Neriman hanım ve annem odalarında dinlenirken Murat arabadan valizimi alıp odama çıkardı. Sevimli olmak için kafamı sağa yatırıp gözlerimi kocaman açarak " Teşekkür ederim sevgilim. " dedim. Bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi sıfıra indirip " Daha güzel teşekkür etme biçimleri var Yaz. "
Öpmek için dudaklarına yaklaştım.

" Gülbeyaz! "

Murat'ı göğsünden ittirip odadan çıkarttım. Ardından Sema abla yanımızda belirdi. " Damat sen ediyorsun kızın odasının önünde ? " Murat bi Sema'ya bir de bana baktı. Kekeleyerek bir şeyler geceleme başladı. " Şey ben valiz , oda... yardım için geldim. "

" Sema abla Murat valizimi adaya kadar çıkardı da. Teşekkür ederim Murat'cığım. Sende yoruldun git odana biraz dinlen istersen. " Murat kafasını sallayarak onayladı. " Görüşürüz o zaman. "

Murat odasına girdi. Sema abla yaklaşıp " Tövbe tövbe daha evlenmeden yaklaştırma yamacına Gülbeyaz. " Ciddi bir tavırla kafamı salladım. " Merak etme sen Sema abla. " dedim. " Bende artık biraz dinleneyim. " diyip kapıyı Sema'nın yüzüne kapattım.

Ay yeter vallaha. Yeter diye bağıracağım en sonunda. Bir ayda basılmadığımız adam kalmadı. Bu nedir be! Murat'a nikahı basmadan bir gün yüzü göremeyeceğim anlaşılan.

Kendimi yatağa attım. Yolun verdiği yorgunlukla ne zaman uykuya daldım bilmiyorum. Gözlerimi açtığımda yorgunluğum ikiye katlanmıştı. Yatakta gerinirken bir ses konuştu. " Hadi sevgilim uyan artık. " Gözlerim yuvalarından çıkarcasına açıldı. Bu ses ... Hayır. Murat şu an burada olamazsın. Olmamalısın.
Kafamı sese doğru çevirdiğimde Murat'ı gördüm. Keyifli bir sekilde yanımda uzanıyor ve gülüyordu. Keyifle gülüyor ya resmen. Hayal olma ihtimaline karşı kendimi cimcikledim ama hala karşımdaydı.

YAZ ŞARKISI - RİZE'YE DÜĞÜNE DAVETLİSİNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin