4. bölüm: eğer bu gece ölmezsem

180 15 6
                                    


Dügün davetiyeleri, nikah şekerleri, sandalye süsleri, ikramlıklar falan derken Murat'la yorgunluktan bittik resmen. Şu andan itibaren aldığım hiçbir karar sağlıklı değildi. Murat'a baktım. Gözlerini iyice kısmış elindeki kağıdı okumaya gayret ediyordu. En sonunda vazgeçmiş olacak ki müzik listesinin olduğu kağıdı bir hışımla masaya bıraktı.

" Artık okuduğumdan da bir şey anlamıyorum Yaz. "

Üzerinde gelin ve damat figürünün bulunduğu nikah şekerini aynı şekilde masaya bıraktım. " Murat, bu düğün nikah şekeri olmadan da olmuyor mu ? Benim beynim aldı başını gitti ."

Murat'ın organizatör arkadaşı Çağrı hanımefendi yanımıza geldi. " Muratcığım, nikah şekerlerini ve masa üzeri için süslemeleri seçtiyseniz eğer Rize'nin en iyi pastacısından randevu aldım. Hemen ikramlıkları tatmaya gidelim. "

Murat bana döndü. Yorgunluktan ölüyorum bakışımı atıp omzuna yaslandım. " Çağrı çok sağ ol her şeyi hızlıca hallettin ama biz çok yorulduk. Tadım işini yarın yapalım. " Çağrı' nın keyfinin kaçtığı belliydi. Elini saçına götürüp düzeltti. Aynı zamanda düşünüyordu.

" Yani Muratcığım şefin bu hafta boş günü hiç yok. Bu randevuyu da zar zor ayarladım. Yaz yorulduysa dinlensin biz gidip geliriz hemen. " dedi. Ya sen kimsin benim sevgilimle benim düğün pastamı tatmaya gidiyorsun ya! Şu an sinirden bütün saçlarımın elektriklenip havalandığına eminim.

" Çağrıcığım, benim düğün pastamı tatmaya sen neden gidiyorsun canım benim? " diye tane tane konuştum. Sinirle ağzımdan ara sıra küçük kahkahalar çıkmıştı. Murat sinirlendiğimi hemen anlamış olacak ki Çağrı konuşmadan söze girdi.

" Çağrı biz çok yorulduk. Sen tadım için ya başka randevu al ya da başka bir şefle anlaş. " diyip bana döndü ve elini uzattı. " Hadi sevgilim. " Hiç sorgulamadan elini tuttum ve ayağa kalktım. Çağrı'nın yanından geçerken ona 'Oh olsun' bakışımı yollayıp saçlarımı arkaya savurdum.

Arkamızdan seslendi. " Ama nikah şekerlerini ve müzik listesini seçmediniz daha. " Dedi. Durdum ve Murat'ı da durdurdum. Geri döndüp Çağrı'nın karşısına geçtim. Tülle sarılı cam misketin içinde gelin ve damat olan nikah şekerini elime aldım. " Nikah şekerimiz bu olacak. " Diyip eline tutuşturdum. O esnada Murat'ta yanıma geldi. " Güzel seçim sevgilim. " Dedi.
Canım sevgilim her ne yaparsam yapayım yanımda oluyor benim ya. Korkuyorum adam öldürsem oh iyi yaptın diyecek diye.

Murat'ın masaya bıraktığı kağıdı ve masadan bir kalem aldım. Giriş ve dans müziğinin üzerini çizip düzeltme yaptım. Kağıdı ve kalemi Çağrı'nın eline tutuşturup Murat'ın elini tuttum. Saçımı Çağrıya doğru savurup Murat'la dışarıya çıktım.

Murat'la evden bayağı uzaklaştık. Nereye gideceğimize dair bir şey sormadım. Çok merak ediyorum acaba aklında ne var? Deniz kenarı bir yere geldik. Murat'a baktığımda ben sormadan konuştu. " Yaz sana sormadım ama biraz kafa dinlemek istersin diye düşündüm. " Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. " Teşekkür ederim sevgilim. Çok iyi düşünmüşsün. " Diyip gülümsedim. O da bana gülümsedi. Şimdi anlıyorum sevdiğin birinin gülümsemesi bile insanı nasıl mutlu ediyor. Murat'ı çok daha mutlu görmek istiyorum. Ne yapsam mutlu olurdu acaba? Belki ufak bir hediye?

Denize karşı şezlonglara benzeyen rahat koltuklarda uzanyorduk. Benim başım Murat'ın göğsünde... Dalga sesleri Murat'ın kalp atışlarına karışıyordu. İşte huzur. Uzun uzun denizi seyrettikten sonra gözlerimi kapattım. Dünyanın en huzurlu yerinde bir belki iki saat uyudum. Başımı kaldırdığımda Murat'ın gözleriyle karşılaştım. Elimi kalbinin üzerine koydum.

YAZ ŞARKISI - RİZE'YE DÜĞÜNE DAVETLİSİNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin