1.6'

1.2K 173 77
                                    


bölüm felix'in bakış açısından.

keyifli okumalar!


yarısı aralık kapının tam önünde oturmuştum. yukarıdan gelen sesleri dinliyor aynı zamanda da odamdaki spear b maketini inceliyordum. yaşadığım tüm her şey bininci kez gözlerimin önünden geçerken sinirle ellerim saçlarıma gitti.

gerçekten delirmiş olmalıydım! arkadaşı için iki yıl boyunca hastalıklı bir fanlık yaptıktan sonra onu öpmem gerçekten delirmiş olduğumu kanıtlıyordu. bunu nasıl yapabilmiştim aklım almıyordu.

aniden açılan kapım ile yerimde sıçradım.

"abla, aniden girmesene şu odaya!" diye sızlandım. saçlarında bigudi, bir elinde törpüsüyle yerde oturan beni süzdü. "ne işin var senin burada?"

"burası benim evim ya hani?"

"diğerleri yukarıda ya, ben onlarlasın diye biliyordum. annem içeride deyince bir şey oldu sandım."

başımı iki yana salladım. inanmamış olacak ki yanıma adımladı. "olmuş bir şey." dediğinde "olmadı ya!" diyerek itiraz ettiğimde önümde durdu. ellerini bana uzattığında yüzüne baktım boş boş. "üfle hadi daha yeni sürdüm, canımı sıkma benim."

"ya yürü git, ben niye üflüyorum?"

"iki üflediğin nefesi bile çok görüyorsun felix."

"aynen, git hadi."

ayağıyla yerde duran bedenimi acıtmadan tekmelediğinde "ne oluyor ya?" dedim.

"anlat hadi, beni sinirlendirme."

"rachael sen bir delisin biliyorsun değil mi?"

"ablanla doğru konuş, küçüksün demem döverim seni."

göz devirip ayağa kalktım. "anne!" diyerek içerideki anneme seslendim. "tek meziyetin de anneme seslenmek bu arada." diye alayla aldı beni. ellerimi omzuna yerleştirdim. "çık odamdan bir de seninle mi uğraşacağım."

"ha, biriyle uğraştın yani?"

göz devirdim ve onu çevirdim kapıya doğru. "adımlarımızı kullanalım bayan rachael." kendiliğinden yürümeye başlayınca bıraktım onu. tam o çıkarken kapımın önünde arkadaşlarım belirdi.

"hoş geldin jeongin, sen de hoş geldin hyunbin!"

"hyunjin!" diye düzelttim.

"evet o rachel demeyi bıraktığında ben de öyle söyleyeceğim."

"tanrım," dedi hyunjin arkasından bakarken. "bilerek yapıyor!"

"sen de bilerek yapmıyor musun?" diye sordu yatağıma oturan jeongin.

"hayır. rachel ve rachael tamamen aynı gibi geliyor."

ikisinin aptalca muhabbetini ortalarına oturarak bozdum. "sizce de şu an ablamın ismini mi konuşmalıyız?"

"kesinlikle kulağa aynı geliyor." dedi jeongin beni umursamadan. "değil mi, haklıyım!" diyen hyunjin ile "hey!" dedim. ikisinin de dikkatini çekmiştim şimdi. sesimi kıstım ve "jisung'u öptüm farkındasınız değil mi?"

"evet, seungmin'i zor durdurduk. seni sarkıtmak konusunda ciddiydi. changbin'e olan takıntını biliyor olduklarını düşünüyor."

"ben katılmıyorum bu arada," dedi hyunjin. "bayılmak dışında belli edecek hiçbir şey yapmadın. soğuk davrandın hatta. sonra zamanla alıştın sanki."

alien, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin