1

2.9K 46 26
                                    

Öylesine günler yaşıyorsun ki nasıl geçtiğinden habersiz ve bir o kadar da canını sıkan. En önemlisi de kimseye paylaşamıyorsun, paylaşmaya çalıştığın kişiler için ise önemsiz kalıyor ve seni geçiştiriyorlar. Hayatında nadiren ufak tefek güzel olaylar gerçekleşiyor. En basitinden bir sokak hayvanlarını seviyorsun onların sana olan ilgisi ve sevgisi seni az da olsa mutlu etmeye yetiyor. Sokakta yürürken bir banka oturuyorsun ve etrafı seyrederken birisi dikkatini çekiyor yüzünde yılların verdiği kırışıklıklarla işlenmiş yaşlı bir kadın görüyorsun. Bir yandan da genç, coşkulu ve heyecanla arkadaşlarıyla vakit geçiren kişilere gözün çarpıyor. Çok mutlu görünüyorlar öyle değil mi? Kendine hiç şunu soruyor musun? acaba ben hangisiyim? Sen hiçbiri değilsin senin farkın bunları düşünmektir belki de. Kendini bir kalıba veya benzetmeye ihtiyacın yok.

 Canını sıkan olaylar, düşünceler, zamanlar ve yaşadıkların geliyor aklına birden. Tekrardan keyfini kaçırıyor ve bir çıkış yolu bulamıyorsun. Yürümenin ve mental etkinin verdiği yorgunlukla bir taşa oturup dinlenmek istiyorsun. Kulaklığında ''where is my love, The night we met'' gibi şarkılar kulağından zihnine doğru yolculuk ediyormuş edasıyla iliklerine işliyor. Tam o sırada yanına bir kedi yanaşıyor ilk başta hoş oluyorsun ve sonra ona bakıp içini bir hüzün kaplıyor. Çünkü ona dikkatli baktığında bir gözü yok olmuş, bacakları yara kabuklarıyla dolu, tüyleri yanık gibi seyrekleşmiş. Şu geliyor mu aklına? Hayat ona da sana davrandığı şekilde davranmış gibi değil mi? belki de daha kötü. Fakat senin onu kucağına alıp sevmen ona yaşadıklarını unutturuyor zira içinde kin, nefret ve huzursuzluk duygusu yok adeta tertemiz bir canlı gibi. Sadece sevgiye ihtiyacı var fakat insanlar o canlıya onu bile çok görmüş bu hayatta? Sen onu kucağına alıp sevince nasıl da mutlu oldu. Ve senin kalkıp gitmen gerektiğin geliyor aklına. İçin bir yandan onun için üzüntüye boğuluyor bir yandan da buna mecbur olduğunu düşündüğün geliyor aklına. Gitmeden önce tek dileğin onun başına daha başka kötü şeylerin gelmemesi oluyor. Sonra telefonunu slow bir şarkı açmak için eline alıyorsun ve o anda saate bakınca birden bire telaşa giriyorsun çünkü saat yine geç oldu ve eve gitmen gerek. Bir türlü rahat hissedemiyorsun, ufak süreli huzuru bile fazla görmeye başlıyor sana hayat. Evin yoluna koyuluyorsun...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 08, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gizli Acıların DansıWhere stories live. Discover now