Her husband? No my man is my husband

19.bölüm Taehyung'un dedesi

Jungkook derin bir nefes alır

Jungkook: gene ne var manyak karı

Jung-ah: nereye?

Jungkook: Yoongi çağırdı ona gidiyorum

Jung-ah: öyle mi?

Jungkook: anne ne imalı imalı konuşuyorsun?

Jung-ah: gidemezsin

Jungkook: anne

Jung-ah: bir halt karıştırıyorsun gene kendini siktirmeye mi gidiyorsun?

Jungkook cebinden kondom çıkarır.

Jungkook: evet gidiyorum

Jung-ah'ın gözleri dolmuştu.

Jung-ah: neden böyle davranıyorsun?

Jungkook: kalbini kırmak istemiyorum anne 33 yaşındayım aklım başımda ne yaptığımı biliyorum nasıl biri olmak istediğimi de biliyorum senin tabirinle karı gibi götümü erkeklere siktirmekten zevk alıyorum bana sürekli bir kadın bul deme bulmayacağım seni kırmamak için o fazlalıkla yaşıyorum beni de anla

Jungkook ceketini alıp çıkar. Taehyung onu bekliyordu. Hemen arabaya biner.

Taehyung: geç kaldın

Jungkook: annemle atıştık

Taehyung: hiç boş durmuyor

Jungkook: hadi gidelim tedarikli geldim

Taehyung gülümser.

Taehyung: nereye gitsek?

Jungkook: şu dağ evine ne dersin?

Taehyung: olur gidelim ama öncelikle başka bir yere gideceğiz

Taehyung hemen arabayı çalıştırır. Küçük sakin bir eve gelir. Etrafta fazlaca koruma vardı. İçeriye geçerler. Yaşlı bir amca mutfakta bir şeyler hazırlıyordu.

Taehyung: dede yakalandın kaldır elleri

Tae-ryong: aman be açız

Taehyung: boşuna mı mutfak için bir abla buldum ben ? Hani nerde o?

Tae-ryong: kovdum yok

Taehyung: gene mi dede?

Tae-ryong: evet gene istemem ben evimde yabancı kadın kimsecikleri istemem

Taehyung: ben sana sadece otur yemeğini ye keyfine bak diyorum be adam ne laf anlamaz şeysin öyle

Tae-ryong: çok konuşma büyüklerine saygıyı böyle mi öğrettim ben sana?

Taehyung: bak sana damadını getirdim

Tae-ryong: lan kereste sen evlisin

Taehyung: boşandım

Tae-ryong: aa ne zaman ?

Taehyung: boşver dedecim sevgilimle tanış Jungkook

Tae-ryong: hoşgeldin gel evladım sana çay vereyim

Jungkook: hiç zahmet etmeyin

Tae-ryong: verecem dedim dur

Taehyung Jungkook'un arkasına geçip kulağına fısıldar.

Taehyung: alzheimer hastası ayrıca çoklu kişilik bozukluğu var bir anda değişirse şaşırma

Tae-ryong: hadi siz içeri gidin gezmeyin mutfağımda

Taehyung ve Jungkook içeriye geçip otururlar. Biraz sonra Taehyung'un dedesi çayı getirir.

Tae-ryong: çalışanlar kurabiye almıştı yersiniz dimi çocuklar

Taehyung: zahmet etme dedem

Tae-ryong: yersiniz yersiniz

Tae-ryong mutfağa gider ve kurabiyeyi getirir. Yemeye başlarlar.

Taehyung: işte dedem de böyle ponçik bir adam

O sırada Tae-ryong bastonunu kaldırıp Taehyung'un kafasına indirir.

Tae-ryong: kendine gel asker kimmiş ponçik?

Taehyung: özür dilerim komutanım

Tae-ryong: kim otur dedi sana asker? Kalk ayağa

Taehyung hemen ayağa kalkar

Taehyung: özür dilerim komutanım

Tae-ryong: sende yeme koy kurabiyemi

Jungkook sakince elinden kurabiyeyi bırakıp ayağa kalkar.

Taehyung: arkamda kal sessiz ol sen gene ilacını içmedin dimi ihtiyar ?

Tae-ryong: ihtiyar ha şimdi görürsün sen ihtiyarı

Taehyung dedesinin bastonunu tutar.

Tae-ryong: bırak bastonumu

Taehyung: bırakmam

Tae-ryong: ula hayta bıraksana

Taehyung dedesinin bastonunu alıp onu oturtur.

Taehyung sen gene içmedin ilacını çöpe attın dimi kurban olduğum niye böyle yapıyon ya

Tae-ryong: ilaç neyim içemem ben istemem

Taehyung: dede iyiliğin için istiyorum

Tae-ryong: ne dedesi ulan gencim ben daha çocuğum yok

Taehyung: bak işte kafa gitti

Tae-ryong: senin kafa gitti bastonu kafanda kırdırma bana

Taehyung: tamam sen dur kalkma

Taehyung adamları çağırır. Adamlar biraz zorlansa da ilacı içirirler ve uyuturlar.

Taehyung: ilacını bundan sonra içtiğinden emin olun

Yoojoon: oluruz efendim

Taehyung: mutfaktan anlıyordun dimi sen?

Yoojoon: evet efendim

Taehyung: mutfak konusunda yardımcı olun ona

Yoojoon: peki efendim

Taehyung: ve dediğim gibi kendinize ve kafanıza dikkat edin belli olmaz deli bir haline geçerse size vurabilir.

Yoojoon: merak etmeyin efendim dikkat ediyoruz

Taehyung: güzel ben gidiyorum

Yoojoon: görüşürüz efendim

Taehyung ve Jungkook ordan ayrılırlar.