2'

160 15 94
                                    

Kapıyı açınca oturma odasında oturmuş kahve içip yurinin salak exi hakkındaki hikayelerini dinleyen matthew ve oyun oynamayı bırakmış matthewi izleyen abimi gördüm biraz daha ilerleyince ablamın kek yaptığını gördüm sanırım dünyanın sonu geliyordu hao hyung gitti diye düşünmüştüm ama sırt çantası ve ceketi duruyordu

"Selam millet ben geldim" dedim şaşkınlıkla resmen abim oyun oynamıyordu ve ablam odasından çıkmıştı ve üstüne kek yapıyordu tek normal olan yuriydi matthewe eski sevgilisi ve ondan sonra lezbiyen oluşunu anlatıyor matthew ise onu Cidden dikkatlice dinliyordu ve yorumlarda bulunuyordu bu yüzden onu izleyen abimi bile fark etmiyordu

"Hoşgeldin hanbin" diye yanımdan geçti hao hyung abimin yanına oturup birşeyler anlatmaya başlamıştı bazen abim yerinde olmak için neler vermezdim diye düşünüyorum matthew sonunda geldiğimi fark etmişti

"Hanbin gelmişsin bende tam yuriyle sohbet ediyordum"

"Ah ne güzel sohbet etmeniz ama biz ders çalışıcaz yuri sana sonra anlatır" diyerek matthewi kaldırıp odaya götürdüm yuri böyle zamanlarda odaya gelmezdi anlaşmamız vardı arkadaşlarımız geldiğinde önemli olmadıkça odaya girmezdik

"Lan matthew bunları nasıl bu hale getirdin çabuk söyle"matthew şaşırmıştı

"Nasıl yani"

"Bak bunlar hiç böyle değildir amk hiç böyle davranmazlar"

"Niyeki ben hepsiyle çok iyi anlaştım miyeon noona çok tatlı birisi kahve yaptı bana sonra biraz sevgilisi hakkında konuştuk sevgilisiyle kavga etmişler kek yap götür affeder deyince kek yapmaya gitti sonra yuriyle de iyi anlaştık sohbeti çok sarıyor abinle çok konuşmadım ama o da iyi biri gibi hiç biri bana daha önce bahsettiğin gibi değildi"

Matthewle iyi arkadaştık mezuna kaldığım ilk sene tanışmıştık ama hiç eve çağırma şansım olmamıştı bu yüzden ilk defa bize gelmişti

"Ya sorunda o mesela abim oyun oynamıyordu ve sana bakıyor konuşmanı dinliyordu benim bile en son ne zaman yüzüme baktı hatırlamıyorum"

Matthew güldü "abartma ya niye baksın ki bana" diye sordu cidden niye bakmıştı ki

"Bilmiyorum valla ama sen fark etmesende full sana baktı"diye konuştum imalı bir şekilde

"Bak ben bu imanın altındakini biliyorum ama bana öyle bakma sadece merhaba dedim"

"Öyle olsun hadi sen arada gelde bunları bu hale sok tekrardan"matthew kıkırdadı ardından çantasından ingilizce kitaplarını çıkardı ve çalışmaya başladık

🥡

Jiwoong haoyu gönderdikten sonra yuri gelip jiwoongun yanına oturdu

"Abi sen matthewle hayırdır"diye sordu yuri

"Ne hayırdır daha konuşmadık bile sen bütün hayat hikayeni anlattın çocuğa"

"Sende sürekli ona bakıyordun ama"

"Saçmalama istersen ilk defa gördüğüm için dikkatimi çekti"

"İTİRAF ETTİN DİKKATİMİ ÇEKİYOR DWD- Jiwoong yurinin ağzını kapatıp otutturdu

"Ya kızım salak mısın çocuk içerde ne bağırıyorsun o cırtlak sesinle"

"Ya abla şu abime bir şey söyler misin"

"Ne gibi mesela"diye sordu miyeon salondakilere salonla mutfak iç içe olduğundan miyeonun mutfağı bir birine kattığı gözüküyordu

"Mesela bana sataşmaması gibi"

"O sana sataşmadıki sen onu kışkırttın"diye konuştu çok sakin bir ses tonuyla

Red. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin