2 ay sonra
"Hadi ama hanbin evden çıkmayıpta napıcaksın gel işte benle"
"Ama abi"
"Aması yok hanbin kaç gündür evden çıkmıyorsun niye kendini eve kapatıyorsun" anlamıyordu anlayamazdı çünkü söylemiyordum bugün Yılbaşı arefesiydi annemler acil bir işleri yüzünden belçikaya gitmek zorunda kalmışlardı yuri yine yenalardaydı ablamın nerde olduğunu bilmiyordum bile şimdi abim gelmiş beni zorla dışarı çıkartmaya çalışıyordu ne desem boştu
"Tamam abi ya" diye söylenerek kalın bir kazak ve pantalonumu giydim montumu ve beremide taktım penceremden dışarı baktığımda istemeden gülümsemiştim dışarıda kar yağıyordu abimi aşağıdan sürekli olarak bana bağırması yüzünden hızlıca odadan çıktım ve abimin yanına gelip evden çıktık
🥡
"Aa merhaba hanbin sendemi bizimle geliyorsun"cidden hao hyungda mı geliyordu iki aydır unutmaya çalıştığım hep kaçtığım kişi şimdi burnumun dibinde duruyordu abim neden hao hyungunda bizimle alış veriş merkezine geleceğini söylememişti ki
"Merhaba hao hyung" diye mırıldandım ve kulaklığımı kulağıma taktım
Abim hey hanbin neden haoya düşmanınmış gibi davranıyorsun çocuk çok kırıldı
Abimin attığı mesaja bakakaldım normal davranmam niye kalbini kırıyordu ki
Sadece normal davrandım abi ne yapmamı bekliyorsun
Abim hao gelince yüzün düştü selamı bile zar zor verdin önümüzden yürümeye başladın kulaklıklarını fakan taktın
Hao hyungla alakası yok abi sadece beni zorla çıkarttığını unutma lütfen
Abim öyle olsun hanbin
🥡
Alış veriş merkezinden içeri girdikten sonra birkaç oyun mağazası gezdik gerçi gezdik demek yerine onlar gezdiler beni peşlerinde sürüklediler demek daha doğru olur oyun mağazalarının ardından yemek katına çıktık
Siparişlerimizi alıp boş bir masaya oturduktan sonra hao hyungun telefonu çaldı arayan kişiyle konuşmaktan hiç mutlu gözükmüyordu arayan kişiye birşeyler saçmalayıp telefonu kapattı mümkün olmadıkça ona bakmamaya çalışıp önümdeki hamburgerle uğraşsamda bakışlarını üzerimde hissediyordum yemeklerimizi yedikten sonra büyük ısrarlarım üzerine abim kitapçıya girmeyi kabul etti
Kitap okumayı cidden çok seviyordum kendimi hemen raflarının arasında kitaplara bakarken buldum abim kitapçıya girmek yerine bize kahve almaya gitmişti birden yanımda hao hyungun sesini duydum
"Fotoğrafını çekebilir miyim?"
"Ne?"
"Fark etmesende böyle kitapların arasında çok güzel duruyorsun fotoğrafını çekebilir miyim acaba?"
"Peki çekebilirsin hyung"
Hao hyung telefonuyla fotoğrafını çekip telefonunu bana gösterdi
"Baksana ne kadarda güzel çıkmışsın"
"teşekkürler hyung" diyebilmiştim zorla da olsa sonra bakışlarımı hızlıca kaçırıp kitaplarla dolu rafa bakmaya devam ettim kalbim yine hızlıca attıyordu yine istemeden bana bunu yapıyordu