3

137 22 32
                                    

Wooyoung ve Seonghwa lisenin başından beri arkadaşlardı. Seonghwa iki sene sınıfta kalmıştı bu yüzden büyük olsa bile aynı sınıfa düşmüşlerdi.

Wooyoung bebek gibi davranmaya bayılırdı ve Seonghwa da ona göz kulak olurdu her zaman. Ailesinden ayrı kalmış bu minik bebeğe bakmaya bayılırdı Seonghwa.

Wooyoung'ın ne zaman yardıma ihtiyacı olsa Seonghwa her zaman yanında olurdu. Hep yardım etmeye çalışırdı küçüğüne.

Ama son senelerinde anlamıştı Hwa, hislerinin korumacılıktan öte olduğunu. Şimdi ise her anında yanında olabilmek için uğraşıyordu. Wooyoung'ı her gördüğünde kalbi çıkacak gibi atıyordu ve bu hisse bayılıyordu Seonghwa.

Bugün sabah ise Wooyoung okula gelmemiş, son iki ders kala Seonghwa'dan yanına gelmesini istemişti. Pekâla koşa koşa gidecekti ama Wooyoung'ın kötü bir durumda olduğu düşüncesi bile onu deli ediyordu. Yerinde duramıyor, bir an önce küçüğünü görmek istiyordu.

Eve vardığında Wooyoung hasta yatıyordu. Yine karın ağrısı vardı, kronikleşmişti artık. Seonghwa ona yemek hazırlayıp rahatlatmaya çalışırken Yeosang geldi. Seonghwa'nın bakmaya kıyamadığı küçüğüne 'oyun' adı altında kötü davrandı.

Kan beynine sıçradığında Yeosang'a bir şey diyemese bile bakışlarından belli oluyordu siniri. O gittiğinde Wooyoung'ın yanına oturdu. Madem oyun oynamayı bu kadar seviyordu, Hwa da onunla bir oyun oynayacaktı.

"Aşık olan kaybeder"

Wooyoung duyduğu oyunla küçük bir şok geçirdi. Bu oyunu genelde zaten sevgili yada flört olanlar oynuyordu. Seonghwa'nın bunu istemesi garip gelmişti.

Bunu düşünürken kendi kendine istemsizce başını salladığını fark etti.
Seonghwa içten bir gülümseme ile Wooyoung'a bakıp saçlarını karıştırmıştı.

"Film izleyelim mi ufaklık?"

"Olur..."

Aşık Olan Kaybeder [WOOHWA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin