3|'Taehyungie Hyung.'

5.2K 528 446
                                    

Jeongguk yine sabah erkenden kalmış işe giden Hoseok hyungu daha fazla yorulmasın diye evin tüm işlerini halletmeye başlamıştı.İlk olarak çok güzel bir kahvaltı hazırlamış sonrasında evi silip süpürmüş ve şu anda bahçedeki çiçekleri suluyordu.

Bir yandan bahçedeki çiçekleri suluyor diğer yandan kendi kendine şarkı söyleyip etrafa o gül kokulu feromonlarını yayıyordu.Hatta bu sırada onların evinin önünden geçen bir kaç kişi bu güzel kokunun kimden geldiğini öğrenmek için Jeongguk'a bakıyorlardı.Jeongguk ise onlara bakanlara güzel bir gülümseme sunuyordu sadece.Sonunda sonuncu çiçeğide sulamayı bitirdiğinde "Tanrı'm şükürler olsun!" dedi Jeongguk.Sabah erkenden kalkıp tüm işi yapmak onu yormuştu ve şimdi gidip Hoseok hyungunu uyandıracak güzel bir kahvaltı edeceklerdi.

Jeongguk elindeki su şişesini bahçenin bir köşesine bıraktıktan sonra eve girmek için kapının önüne kadar geldi.Fakat tam içeri gireceği esnada tatlı bir havlama sesi onu olduğu yere çiviledi.Arkasına dönüp baktığında siyah ve kahverengi tüyleri olan türünün ne olduğunu bilmediği çok güzel bir köpekle karşılaştı.Hızlıca ona doğru adım atıp "Çok güzelsin." Dedi ve onu öpüp kucakladı.Hayatında gördüğü en tatlı ve şirin köpek olabilirdi bu minik şey.Bir yandan öpüyor diğer yandan ise bu sevgiye karşılık onu yalayan köpekten kendini korumaya çalışıyordu ama pekte başarılı olduğu söylenemezdi.Köpek havlayarak onu yalıyor Jeongguk ise kıkırtılarla eşlik ediyordu ona.Daha sonra etrafına baktı ve kimsenin olmadığını görünce bu köpeği birkaç saatliğine eve almak istedi.Hoseok hyungunun kızacağını düşünmüyordu çünkü o da Jeongguk gibi hayvanları çok seviyordu ve Jeongguk hemen anlaşacaklarını düşünüyordu.

Hızlıca köpekle beraber eve girdi ve kapıyı yavaşca kapattı Jeongguk.Tam köpeği oturma odasına götürecektiki merdivenlerden gözlerini ovarak inen hyunguyla birazda olsa panikledi.Hyungu "Jeongguk,ne yapıyorsun?" Diye sorduğunda Hoseok uyku sersemliğinden dolayı daha Jeongguk'un kucağındaki köpeği farketmemişti.Fakat merdivenler bittiğinde ve Jeongguk'un dibine girdiğinde köpeği farketti ve aniden görmesi ile küçük bir çığlık atarak iki adım geriledi.

"Jeongguk!Bu ne?"

"Halay mendili.Neye benziyor hyung?"

Jeongguk'un gözlerini devirerek söylediği şeye Hoseok hafifce kıkırdadı ve tam olarak uykusundan sıyrılmasıyla beraber tekrardan Jeongguk'a yaklaştı.Kucağındaki siyah kahverengi tüylü, güzel köpeğe eğilerek baktı ve tekrardan kafasını kaldırıp Jeongguk ile gözgöze geldi.

"Jeongguk,sen nereden buldun bunu?"

"Sabah çiçekleri sularken bizim bahçeye girmişti hyung.Lütfen sadece birkaç saatliğine bizde kalsın hem bak çok şeker bir şey bu en azından biraz eğleniriz yalvarırım hyung!Lütfen,lütfen,lütfen,lütfen,lütfe-"

"Ay,tamam tamam!"

Jeongguk'un hızlı bir şekilde söylediklerine karşılık Hoseok göz devirerek onu onaylamıştı ki Jeongguk gibi bir güzelliğe hayır demek imkansız gibi bir şeydi.İstemsizce gözlerini büyüterek içindeki yıldızları ortaya çıkarıyor,minik pembe dudaklarını büzüyor,dalgalı uzun siyah saçlarının alnına dökülmesine sebep oluyordu ve böylelikle tam bir prensesi andırıyordu.

"Çok teşekkür ederim hyung!Seni çok seviyorum!"

Jeongguk Hoseokdan onay aldıktan sonra hızlıca kucagındaki köpekle birlikte hyunguna atladı ve onu sulu bir şekilde öpmeye başladı.Hyungu ise kahkaha atarak Jeongguk'dan ayrılmaya çalışıyordu.En sonunda dayanamayarak Jeongguk'u üstünden attı ve gülerek "Hadi kahvaltı edelim o kadar hazırlamışsın." Diyerek onu mutfağa sürükledi.Ikiside masaya oturduğu sırada Jeongguk yemek yemek yerine kucağındaki köpeği öpüyor,kokluyor,minik kıkırtılarının mutfağa yayılmasını sağlıyordu.Hoseok ise bu görüntüyü gülümseyen bir yüzle izleyip diğer yandan kahvaltısını yapıyordu.En sonunda dayanamayıp "Jeongguk!Eğer kahvaltını etmezsen köpeği tekrardan dışarı koyarım." Diye yapmacık bir sinirle ona kızmış,Jeongguk ise bu sözleri ciddiye alıp hızlıca kucağındaki tatlı şeyle beraber kahvaltı etmeye başlamıştı.

i need youWhere stories live. Discover now