Hatirlatma;oy ve yorum yoksa yeni bölümde yoktur çünkü yazarınız üzüntüden yataklara düşmektedir.
Hatırlatma sona ermiştir.
----
"Jeongguk ben geldim!"
Hoseok elindeki anahtarı vestiyerin üzerine fırlattı ve kapıyı sert bir şekilde kapatıp üstündeki kabanını çıkarmaya başladı.Kabanı çıkarıp aşırılığa astı ve gömleğinin kollarını katlayıp ellerini beline koydu.Jeongguk neden cevap vermemişti?
"Jeongguk!Ben geldim tatlım!"
Hoseok aceleyle adımlarını mutfağa doğru attı.Kafasını mutfağın kapısından uzattı ve mutfağın boş olduğunu gördü.Kaşlarını çatarak hızlı adımlarla tekrardan kapının önüne geldi ve oturma odasına gitti.Fakat tam hızlıca içeri girdiği anda koltuğun üstünde dizlerini başına yaslamış şekilde sesizce ağlayan bir Jeongguk görmeyi hiç beklemiyordu.
"Jeonngguk,ne oldu birtanem?"
Hoseok hızlıca adımlarını Jeongguk'un yanına attı ve dizleri üzerinde çöküp kendini onun boyuna eşitledi.Jeongguk hâlâ cevap vermiyor,sessizce ağlamaya devam ediyordu.Hoseok kaslarını çatarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu fakat aklına bir şey gelmiyordu.Tekrardan "Jeongguk?" diye sordu ama Jeongguk daha hızlı ağlamaya başladı.O an Hoseok'un aklına gelen düşünce,damarlarının sinirle atmasına neden oldu.Hoseok burnundan derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalışarak "Jeongguk,o şerefsiz baban mı bir şey yaptı?" diye sordu.Bunun üzerine jeongguk hızlıca kafasını kaldırdı ve ağlamaktan kızarmış gözlerini hyunguna çevirdi.Hoseok hemen Jeongguk'u baştan aşağı süzmeye başladı ve vücudunda herhangi bir hasarın olmadığını farkettiğinde rahatlayarak derin bir nefes verdi.Daha sonra hızlıca Jeongguk'u kendine çekti ve sımsıkı sarıldı.Jeongguk da sanki bu anı bekliyormuş gibi kafasını hyungunun omzuna gömdü ve hıçkırarak ağlamaya başladı.Hoseok bir yandan biricik kardeşine sıkıca sarılıyor,diğer yandan da elleriyle sırtına masaj yapıp,"Geçti,geçti." diyordu.
Kaç dakika öyle,o pozisyonda kaldıkları bilinmez ama sonunda Jeongguk'un hıçkırıkları iç çekişlere dönmüştü ve bunun ardından kafasını hyungunun omzundan kaldırmıştı.Hoseok ellerini Jeongguk'un sırtından çekti ve yanaklarına koyup gözyaşlarını silmeye başladı.Daha sonra Jeongguk'un sakinleştiğinden emin olup,gülümseyen bir yüzle ona baktı ve sordu."Jeongguk,meleğim neden ağlıyorsun?Kızgınlığa girmene az bir zaman kalmıştı zaten,yoksa kızgınlığa mı girdin?Hadi anlat bakalım."
Jeongguk sweatinin kol kısmının ucunu parmaklarının hepsini saracak bir şekilde çekiştirdi ve sweati ile gözyaşlarını sildi.Daha sonra burnunu çekti ve kızarmış gözleriyle tekrar hyunguna baktı.
"Hyung,o bana ne yapıyor?"
"Ne?Kim?Kim sana ne yapıyor Jeongguk?"
"Hyung,ben o adamı görünce neden kalbim bu kadar hızlı atıyor?Neden kurdum kendini kaybediyor?"
Hoseok duyduklarının ardından ufak çaplı bir şok geçirmişti.Kaşlarını çattı ve yerinde doğrulup kendini koltuğa,Jeongguk'un yanına attı.Daha sonra Jeongguk'un kafasını kendine doğru çevirdi ve ona bakmasını sağladı."Jeongguk,ne diyorsun tatlım?" Jeongguk derin bir nefes aldı ve içindekileri boşaltıp rahatlama düşüncesiyle konuşmaya başladı.
"Hyung,Taehyungie hyung...O çok farklı biri.Ben-ben daha önce biriyle konuşurken hiç böyle hissetmemiştim.Onu görünce kalbim çok hızlı atıyor,kurdum ona doğru çekiliyor.Ben-bazen o kadar güzel geliyor ki gözüme,onu öpmek istiyorum."
YOU ARE READING
i need you
Fanfictionistemediği şeylere mecbur kılınan omega jeongguk evden kaçar ve kaçarken baskın alfa taehyung'a çarpıp ondan yardım ister. taekook, slow update. 050923 okumayın!! lütfen okumayın!! 🙏🏻