it doesn't matter, now it's all gone

971 131 97
                                    


soobin:
görüntülü aradığımda kapatma kameranı artık
hiç yüz yüze gelmiyormuşuz gibi

yeonjun:
utanıyorum işte sus be
gülüyorsun bir de hoşuna gider gibi

soobin:
evet gidiyor hoşuma
çok hem de

yeonjun:
hayır yani nerden kabul ettiysem görüntülü konuşma fikrini

soobin:
hmm
kötü mü oldu yani anlamadım

yeonjun:
hayır kötü değil de

soobin:
de?

yeonjun:
bilmiyorum
gerçekten güzel ama birden fazla geldi bana sanırım
mutluyum evet
ama utanıyorum işte soobin ya
alışılmadık benim için çünkü

soobin:
anlıyorum yeonjun ne hissettiğini
görebiliyorum da
sadece böyle şeyleri kafanda çok fazla kurcalayıp yoksa berbat mı olacak diye düşünmeni istemiyorum
anın tadını çıkarman için çabalıyorum

yeonjun:
inkar etmeyeceğim
bu kadar zaman ettim ne olduğunu gördük
ama benim ne düşündüğümü bilecek kadar anlaman gerçekten garip

soobin:
senin herhangi bir mimiğinden o an beyninden neler geçirdiğini anlarım ben yeonjun
konuşmana gerek yok
tek bakışından anlarım

yeonjun:
haklısın
anı yaşamam lazım
ama bilmiyorum
yine bir şeyleri berbat etmekten korkuyorum

soobin:
sen hiçbir zaman hiçbir şeyi berbat etmedin zaten yeonjun
o işe yaramaz arkadaşların yüzünden böyle düşünüyorsun sadece
bak ben yanındayım
burdayım

soobin:
diyelim ki bir şeyler oldu
berbat ettik her şeyi
sence ben gider miyim?
her zaman bir şeyleri konuşup halletmek için burdayım
seni güvende tutup iyi hissettirmek için

yeonjun:
güvenli bir alan gibisin zaten
gerçekten
çok düşündüm ben
senin sayende bir şeyleri kendime itiraf etmeye başladım

soobin:
söylemiştim, hatırlıyor musun?
birine bir şeyleri anlatmadan önce kendin kabullenmen lazım diye
o evreyi aşmışsın anlaşılan

yeonjun:
tam aşamadım
ama aşıyorum

soobin:
aşıyoruz

yeonjun:
aşıyoruz

yeonjun:
kabullenmek istemediğim şeyleri kabullendim
neden diye gözden geçirdim
bilmiyorum düşündüm işte sürekli

soobin:
sen hep düşünürsün yeonjun
o zaman da düşünürdün sürekli
farklılıklar var mı

yeonjun:
var sanırım
artık beynimi meşgul etmiyorlar
geri plana atmayı öğrendim
başa çıkabiliyorum

soobin:
bir gün hepsini aşacaksın
değil geri plana atmayı
zihninde en ufak bir yer bile kaplamayacak

yeonjun:
daha çok dışarı çıkmaya başladım şu sıralar
seninle zaten nerdeyse her gün birlikteyiz
beomgyu ve huening kai ile hafta sonları buluşuyoruz genelde
güzel geçiyor
kafam dağılıyor
iyi geliyor bana

soobin:
sen iste her günüm senin olsun yeonjun
her saatimi veririm sana
o gülüşünü görmek tüm hepsine bedel çünkü

yeonjun:
teşekkür ederim soobin

soobin:
yasak

yeonjun:
yasaklı kelime soobin🙄🙄

soobin:
AHHSHAJKDLFJWKS
tamam tamam
ne için
yapmadım ki bir şey

yeonjun:
içimden geldi
bence en büyük teşekkürü sen hak ediyorsun

soobin:
benim en büyük teşekkürüm sensin

yeonjun:
asıl ben hiçbir şey yapamadım ki sana

soobin:
konuşmaya başladığımız zamanları hatırlıyor musun
bana çok şey kattığını söylemiştim
hiçbiri olmasaydı bile var olduğun için teşekkür ederdim yine

soobin:
kadere inanma sebebim sensin
[ ]

yeonjun:
aşka ve gerçek sevgiye inanma sebebim oluyorsun/

yeonjun:
bir dahaki aradığında kapatmayacağım kamerayı
gör bakalım geçebiliyor musun dalga

soobin:
bayılıyorum şöyle kendinden emin hallerine
ama nedense konu eyleme geçirmek olunca bu kadar iddialı değilsin

yeonjun:
susar mısın???
iki utandık diye adımız çıkmış hemen

soobin:
yaa
hatırlatırım ben sana bu laflarını yarın
gel sen okulda yanıma

yeonjun:
sanki hiç gelmiyormuşum gibi
unutkan oldun iyice sen de ya

soobin:
geldiğin gibi yanıma koşuyorsun
unutmak mümkün mü sence

yeonjun:
koşmuyorum bundan sonra

soobin:
koş koş
kollarım seni tutmak için bekliyor

yeonjun:
belimden tutmandan belli zaten

soobin:
henüz tam gerçekleştiremedim ama
kollarımın kemer olası vardı beline

yeonjun:
kolların dedi herhalde bunu

soobin:
aynen yeonjun konuşuyorlar
sensiz yapamıyorlarmış
her gece neden bizim aramızda değil diye başımın etini yiyorlar

yeonjun:
ya

soobin:
ben de düşünüyorum
neden kollarımın arasında değil diye

soobin:
belki bir gün olursun

yeonjun:
olurum bence

soobin:
ne

yeonjun:
belki*

soobin:
sen var ya
çok fenasın

yeonjun:
klavye hatası

soobin:
doğru ya
benim hatamdı

yeonjun:
ne yapalım artık ya

soobin:
bir olmuş saat
nasıl geçti anlamadım

yeonjun:
cidden
çok hızlı geçti

soobin:
seninle konuşurken unutuyorum her şeyi
sen bayılıyorsundur uykudan
yat uyu

yeonjun:
ben de fark etmedim ki
dış dünyadan soyutlanmışım

soobin:
bu güzel laflarını yarın gel okulda söyle
etkiyi beraber yaşarız

yeonjun:
söylerim be
ne var yani

soobin:
gece gece güldürüyorsun ya
tamam tamam demedim bir şey
hadi koş uyu

yeonjun:
tamam tamam
sen de geçe kalma sakın

soobin:
yatacağım şimdi ben de

yeonjun:
tamam o zaman
iyi geceleer
güzel şeyler gör rüyanda

soobin:
iyi geceler güzelliğim benim
güzel uyu

yes to heaven, yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin