and if you don't, i'll dance anyway

1.8K 254 183
                                    


soobin:
göz altların

yeonjun:
ne olmuş

soobin:
uyumamışsın
yine düşündün anlaşılan sabaha kadar

yeonjun:
biliyor musun soobin
gerçekten çok emin konuşuyorsun

soobin:
güzel gözlerinin altlarında mor halkalar oluşmuşsa aklıma çok fazla seçenek gelmiyor
ki o kafanın içinde neler döndürüyorsun onlardan da emin değilim tabii ki ama
gözlemlerim kadarıyla diyelim

yeonjun:
göz altlarımı kapatmaya çalıştım
ki kapattım da

soobin:
düşüncelerini peki
onlara da aynısını uygulayabildin mi

yeonjun:
tavırlarına bakılırsa gözlemlerin birkaç ay sürmemiş

soobin:
evet
üç yılın birikimi onlar

yeonjun:
şaka mı yapıyorsun

soobin:
şakalarım komik oluyor genellikle
ama bunda oldukça ciddiyim

yeonjun:
üç yıldır beni mi izliyorsun
korkutucu bu

soobin:
sapık gibi izlemiyorum herhalde
başlarda sadece gözüm çarpıyordu
dikkatimi çektiğinden değildi
bir şeyler seziyordum sadece

yeonjun:
ne gibi şeyler

soobin:
gülüşünün altına yatırdığın ve sakladığın şeyler
savunmasız duruyordun
sonra da vakit buldukça izlemeye devam ettim
farkında olmasan bile bana birçok şey kattın yeonjun
kendin için ihtiyaç duyduğun çoğu şeyi bana kattın

yeonjun:
sevindim
birilerine bir şey kazandırmak
iyi bir his

soobin:
öyledir herhalde
ben de deniyorum ama bakalım
işe yarayacak mı

yeonjun:
🤷🏻‍♀️🤷🏻‍♀️🤷🏻‍♀️

soobin:
kantinde konuşurken duydum
yine şakayla karışık konuştun onlara karşı
kimse senden utanmıyor yeonjun

yeonjun:
?

soobin:
sen demedin mi
sizi utandırıyorsam söyleyin falan
sonra da gülüp geçtin

yeonjun:
o an o tarz bir muhabbet vardı çünkü
ben de,

soobin:
şaka yapayım dedin

yeonjun:
evet
şaka yapayım dedim

soobin:
utanç verici değilsin
utanç verici hareketlerin de yok ayrıca
o an içinden nasıl geliyorsa öyle davran yeonjun
onların yanında nasıl dururum diye düşünmeden davran
sana böyle mi düşündürtüyorlar gerçekten?

yeonjun:
hayır
arkadaşlarım sonuçta soobin
neden öyle düşünmemi sağlasınlar

soobin:
o an sana ne getirirse onu yap
bir kedi ayağına gelirse onu sev
bir çiçeğe bakman gerekiyorsa ona bak
yağmur yağıyorsa o an ıslan
anın getirdiği şeyleri düşünmeden yap yeonjun
kendini düşünmeye itme

yeonjun:
yapıyorum

soobin:
biliyorum
tek başına tüm o parkın kaldırımlarını sokak hayvanları için su ve mama kaplarıyla doldurmanı
her gün o parktaki çiçekleri koklayıp türlerini araştırmanı
ya da sevdiğin o yağmur okul dönüşünde yağarsa evine giden yolunu uzattığını
tek başına bu kadar huzurluyken onların yanında bu güzelliğini saklamaya çalışma

yeonjun:
sanaldan gayet güzel konuşuyorsun aslında ama okulda yanıma neden gelmiyorsun
biri bir şey der diye mi korkuyorsun
laf mı ederler

soobin:
sence senin yanına gelmek istediğimde kimin bana engel olmaya gücü yeter yeonjun

soobin:
kim ne diyebilir bana
ya da ben izin verir miyim onlara

yeonjun:
neden peki

soobin:
seni düşünüyorum çünkü
senin hazır hissetmeni istiyorum
senin bana kendini açmanı istiyorum
zorlamıyorum da
ne zaman gelirsin o zaman
üç yıldır bekliyorum zaten
koyar mı sence bana biraz daha

yeonjun:
sana kendimi açacağımdan çok eminsin

soobin:
değilim
inandırmak istiyorum sadece kendimi
(Görüldü, 14.23)

soobin:
burdan da böyle yazdığıma bakma
içimde baya bi fırtına kopuyor şu an
farkında değilsin ama işte üzerimde böyle bir etkiye sahipsin

yeonjun:
aşık gibi konuşuyorsun

soobin:
bilmem
öyle mi konuşuyormuşum

yeonjun:
öyle konuşuyormuşsun

soobin:
iyi bari
güzel konuşuyormuşum o zaman

yeonjun:
yine de sessiz sedasız üç yıl izlemen hoş değil soobin

soobin:
korkunç gözüktüğünün ben de farkındayım
merak etme yeonjun
sen bana kendini ne zaman açarsın
ben de sana kendimi o zaman açacağım

yeonjun:
karşılıklı diyorsun

soobin:
aynen öyle

yeonjun:
peki benim sana anlatacak bir durumum yok desem?

soobin:
yine bir şeylerden kaçtığını ama seni bekleyeceğimi söylerdim karşılığında
(Görüldü, 14.25)

yes to heaven, yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin