1,7

139 23 20
                                    


Rosé den

"Anne sana kahve yapmamı ister misin?" Dedim "istemez ben zaten yarın gideceğim baban beni almaya gelecek" dedi ellerini bağlayıp "nasıl ya babam mı geliyor e kalsaydınız birkaç gün daha?" Dedim "kalamam roseanne ablanın yanına gideceğim" dedi "peki annecim sen nasıl istersen ben bir min'e bakayım uyanmıştır"

Hızlı adımlarla yukarıya çıkıp yatağın üzerindeki telefonumu alıp Jimin'i aradım

"Efendim bebeğim?" dedi "Jimin sana bir haberim var"dedim "iyi haber olsun Chae canım sıkkın" dedi bıkkınca "annem bu akşam gitmeye karar vermiş" dedim "hadi ya nasıl oldu o iş?" Dedi "bilmiyorum ki birden bire ben gitmek istiyorum dedi"
"e akşam bende erken geleyim de annemizi uğurlayalım madem" dedi

"pek sevindin bakıyorum da Jimin?" Dedim imalı bir şekilde " e sevinirim tabi aşkım bir rahat huzur vermedi eve gelmeyi istemiyordum onun yüzünden" dedi "tamam o zaman görüşürüz bebeğim" dedim "görüşürüz birtanem kendine dikkat et" dedi "tamam tamam ederim" diyerek telefonu kapatım

"Anne" gelen ses ile arkamı döndüm min uyanmış beşikten çıkmaya çalışıyordu gülümseyerek telefonu yatağın üstüne atıp min'i kucağıma aldım " nasıl yattında bu saçlar böyle havaya kaldı?" Makyaj masamın üstündeki emziği alıp ağzına verdim bir yandan da elimle saçlarını düzeltiyorum "abi nerde?" Dedi " min-ho mu?" Dedim kafasını sallayıp başını boynuma koydu onu kendime iyice bastırıp ensesinden öptüm

Odadan çıkar çıkmaz karşımda annemi gördüm "anne neden yukarı çıktın sen ben geliyordum" dedim "arkadaşın jennie gelmiş" dedi "tamam min'i min-ho'nun yanına bırakıp geliyorum" yan odanın kapısını açıp içeriye baktım min-ho yerde resim yapıyordu "abi" min-hoyu görür görmez kucağımda debelenmeye başlayan min'i kucağımdan indirip ikisininde kafalarına öpücük kondurdum "uslu uslu oynayın tamam mı ben sizi kontrole gelirim yine" dedim "tamam anne" dedi Min-ho

Odadan çıkıp kapıyı kapattım annem hâlâ beni bekliyordu "e hadi anne aşağı inelim" dedim " bekle bunun sevgilisi ne yapmış?" Dedi annem merakla "anne ne diyorsun sen yine ya?" Dedim " jennie'yi diyorum üzgün gördüm soramadım da anlatsana bana ne olmuş" dedi annem "hiçbir şey olmamış anne ben şimdi aşağı iniyorum sende biraz istirahat et malum yolun uzun" diyerek aşağı indim

"Jennie bebeğim hoşgeldin" dedim Jennie de oturduğu koltuktan kalkıp bana sarılmıştı "ne oldu neden ağlıyorsun sen? otur şöyle de anlat" dedim bende onunla birlikte koltuğa oturdum "taehyung-" sesi yarıda kesilmişti şiddetli bir şekilde ağlayarak devam ediyordu ama pekte anlaşılmıyordu "bir tane kadın bulmuş çocuk doğunca yanına alırım diye üvey anne gibi bir şey" dedi ağlamaklarının arasında "ee?" Dedim

"bende öyle bir şey yapmasın diye o-onu-" dedi "onu ne?" Dedim "onu aldırdım ama zorundaydım eğer şimdi yapmazsam doğunca da benden gidecekti" dedi ellerim ile sırtını sıvazlayarak "Jennie düşününce mantıklı bir şey yapmışsın ama taehyung bunu öğrenirse?" Dedim

"Öğrenirse öğrensin roseanne yanımda mı durdu o baba olmayı haketmiyor ki o?" Dedi "haklısın Jennie diyebilecek hiçbir şeyim yok" dedim "bak sizinde bebeğimiz olacak bir jimin'in tavırlarına bak birde taehyung'un" dedi "Jennie sen benim hamile olduğumu nasıl öğrendin daha yeni evdekilere söyledim" dedim "bilmiyorum jisoo unnie gruba yazdı sanırım onada bo-hyun söylemiştir" dedi

"bo-hyun kim be?" Dedim "jisoo unnie'nin sevgilisi kim olabilir jimin'in şirketinde muhasebe bölümünde çalışıyor" dedi "benim haberim yoktu bu bo-hyun denen adamdan" dedim "benimde yoktu....ya roseanne bırak şu bo-hyun'uda ben ne yapacağım?" dedi " hiçbir şey seni aldattığı için suçlu olan o birde özür dileyeceği yerde hâlâ kendini rezil etmenin peşinde" dedim sinirle

~ bölüm sonu ~

~ bölüm sonu ~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Quarte GarçonsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin