2

374 44 10
                                    

bu hafta da pazar vardı. minjeong tüm haftalığını gelecek malların parası için biriktirmişti. geçen hafta iğrençti işleri, karşısındaki stand her şeyi mahvediyordu. yeni bir stand bulmak zordu, zabıtasıdır, belediyesidir falan uğraşmak istemiyordu. iç çekti uzun uzun sabah erkenden kalktı.

yatağını toplayıp dolabına yürüdü. annesi daha uyuyordu. minjeong hem onun ilaç parası için hem de kendi okulu için çalışıp didiniyordu.

dolabından geniş rahat kot pantolon ile sarı bir uzun tişört aldı. giyindikten sonra saçlarını iki yandan bağlayıp çok hafif bir makyaj yaptı, hazırdı.

çantasını boynundan geçirip ayakkabılarını giydi. evdem çıktığında hava hala karanlıktı. yürümeyi severdi, bu yüzden yürüyerek gitmek istemişti gideceği yere. en sonunda vardığında mallar gelmiş adamlar parasını almak için onu bekliyorlardı.

"merhaba çok bekletmemişimdir umarım."
uzaktan mallara göz atarken karşıdaki adam konuştu.

"ablacım valla, iki kasa kuru soğan, iki kasa maydanoz, dört kasa domates, bir sepet pazı toplam 395 bin won eder."

minjeong, yutkunurken çaresizce başını salladı. eğer yine işler kesat olursa batacaktı.

çantasından çıkardığı paraları karşısındaki adama uzattı. adam alıp giderken o da tezgahını kurmaya koyuldu.

domatesleri bir yana, soğanlar bir yana, hepsini özenle dizmişti. tam her şey hazır diye mutlu olmuşken karşısında ona  bakan bedeni gördü.

"ne bakıyorsun? hem ben sana dememiş miydim git buradan diye?"

lacivert saçlı kız karşısındaki kıza doğru yaklaştı ve ona doğru eğildi. yüzünün her zerresini incelerken dudaklarını yalayıp fısıldadı. 

"gitmiyorum sen istesen de istemesen de."

pazarcı : winrinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin