13

29 2 13
                                    

Şu aralar bunlara takmış durumdayım. Hediye etmek isterseniz adresimi vereyim hemen

------------

Öğle arasında Ayşen'le bahçede ki banklar dan birine oturup sohbet ediyorduk. Şengül bu aralar gerçekten sinirlerime dokunmaya başlamıştı. Özellikle de bugün ki görüşmemiz den sonra neymiş efendim Berk çok yakışıklıymış,Berk harikaymış, Berk gibi biriyle evlenmek istiyormuş. Aynen canım sen anca Berk GİBİ olan biriyle evlenirsin Berk'i unut sen!

Ayşen kahkaha atmaya başlayınca ona döndüm bu süper zeka neye gülüyordu acaba? Gülerken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu az bişey sakinleyip konuştu.

"Niye sen mi evleneceksin Berk'le"

"HA?" Ben onları dışımdan mı söyledim? Sanırım evet. HAYIR bunu Ayşen duymamalıydı! Duydu bile canım.

Ayşen daha çok gülmeye başlamıştı omuzuna vurup onu susturmaya çalışıyordum.
"Ayşen sen sussana ya hem sen kim Elif Keskin'le dalga geçmek kim köpek?!" O köpeği demicektim.

"Köpek?!" Yok ne köpeği kedidir o kedi kedi.

"Ayşen'im ne köpeği kedi yok ki burda kedi görmüşündür sen." 112 yardım edin burda bir vampir var ve beni akşam yemeği yapacak! " Ayşen ya bakma bana öyle korkuyorum."

Bunu dememin ardından Ayşen yeniden gülmeye başladı.
"Tamam tamam zaten konumuz bu değil."

"Konumuz neydi ki?" Diye sordum sormaz olaydım.

Pis pis sırıttı "Konumuz senin Berk'i kıskanmaaaannn"

"Ne Berk'i ne kıskanması yok öyle birşey ben ya ben neyini kıskancam onun yani ne alaka dimi niye kıskanayım ki? Ben sadece Berk benim arkadaşım ya arkasından öyle konuşulması hoşuna gitmez diye şey ettiydim. Yoksa banane."

"Ha yani tamamen Berk'i düşündüğünden?" Hızlıca başımı onaylar yönde salladım.

"Berk'i kıskandığından da-" birinin bana seslenmesiyle cümlesini bitirememişti. Kimdir ula bu kutlu insan?

"Aa yen- aman naber Elif bacım?" Savaş işte cesaret işte feraset işte fazilet işte- Artık çocuğa cevap mı versen? Moddan çıktım zaten.

"İyidir Savaş senden?"

"İyidir benden de" Bir dakika o Ayşen'e mi bakıyor? Evlilik görüyorum hocam.

"Kim bu arkadaş Elif'cim?" Ayşen'in sorusuyla ona döndüm. Ve sadece onun duyabileceği bir sesle konuştum.

"İnşallah kısmetin Ayşen'im" Gözleri kocaman olmuştu ve bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"NE?!" Sırıttım sonra Savaş'a döndüm.

"Bu Savaş Berk'in arkadaşı ordan tanıştık. Ayşen'e döndüm "Bu da benim en yakın arkadaşım Ayşen."

Savaş yerinde dikleşip boğazını temizledi gören de tüm dünya ya son dakika haberini yapacak zanneder.

"Tanıştığıma memnun oldum." Heyecanlandı ablası heyecanladı tipe bak ya.

"Bende memnun oldum Savaş." Ayşen'in madalyasını getirin kızım bu soğukluk ne?

Tam ortamda sohbet açıcaktım ki Berk'in sesi duyuldu.

"SAVAŞ! Nereye saklandın oğlum? Bak seni bir bulayım kimse alamaz elimden!"

"E o zaman bana müsade Elif bacım helvam çikolatalı olsun. Selamı okutuverin ha bir de cenaze namazımı bizim caminin hocası kıldırmasın millet uyur sonra kılınmaz. Neyse hadi eyvallah ben kaçar!" Deyip koşmaya başladı daha doğrusu çalıştı.
O kaçmadan Berk yetişmiş kıyafetinin ensesinden tutmuştu.

"Nereye gidiyorsun canım kardeşim? Daha konuşcaktık seninle" Ayşen onlara şaşkınlıkla bakarken ben gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Ee şey benim enişte doğum yaptıydı da bende bugün yanına uğrayayım adamın ayıp olmasın." Evet bu laftan sonra kimse beni tutamazdı. Arizona kertenkelesinin çığlına benzeyen kahkahamı durduramıyordum.

Kafamı kaldırdığımda Berk'le göz göze gelmem bir oldu işte bu gülmeme son vermem için yeterli bı sebepti. Umarım kızarmam umarım kızarmam! Çok geç şimdiden kasa kasa domatese benzemişindir. Sus be kızarmamışımdır eminim. Yooo Elif'sin. Ne kada komik.

Ayşen'e döndüğümde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını gördüm. Savaş ise gülüyordu ta ki Berk ensesine yapıştırana kadar.

"Acıdı lan azıcık insaf."

"Savaş bence hiç konuşma kardeşim bu daha hiç."

Burdan bir an önce kaçmam gerekiyordu. Normalde böyle bir durumda utanmazdım ancak nedense elim ayağıma dolanmıştı. Aşık olduğundandır. Yok öyle bir şey ne aşkı.

"Ayşen gülüm hadi biz gidelim Hüsamettin hoca'yla dersimiz var daha adam nasıl bayıltılır onu işlicez. Yürü hadi geç kalmayalım." Diğerlerine bir şey demeden koşarcasına yürümeye başladım.

"Kızım bir yavaş yeterince uzaklaştık zaten." Nefesimi düzene girmesini bekledim.

"Sen niye bu kadar yavaşsın Ayşen?"

"Ben yavaş değilim sen çok hızlısın! Hem sen kendi haline bak zaten domates gibiydin koşunca daha bir kızardın."

"Ne domatesi ya kızarmadım ben sadece derse geç kalırım diye korktum."

"Şu olmayan Hüsamettin Hoca'nın dersine geç kalırımmdiye mi korktun?"

"Afff Ayşen ben gidiyorum ya sende ne yaparsan yap!"

"Şengül'ü görürsen kendine hakim ol malum sen abayı yakmışın" Ayy birde imalı imalı sırıtıyo ne alakası var?

"Görüşürüz Ayşen!"

"Görüşürüz sevda kuşu" Bıkkın bir nefes verdim. Haklı değildi. Değildi emindim aşık değildim olamazdım.

Arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım. Adımlarımı hızlandırdım. Bedenim uzaklaşsa da düşüncelerim hâlâ kafamın içinde dolanıyordu. Aşık mıydım? Olmamalıydım. İstemiyordum. Korkuyordum. Neyden korkuyordum?

Daha önce de istemezdim aşık olmayı,evlenmeyi herkes ne kadar güzel anlatsa da korkardım ben. Hep kötü yanlarıyla görürdüm. Artık bu durumu aşmalı mıydım? Sanırım evet aşmalıydım. Ama nasıl güvenicektim,nasıl sevicektim,nasıl davranmalıydım? Ben hiç birşey bilmiyordum ki. Ya o beni sevmiyorsa o zaman ne yapıcaktım? Kendime zaman vermeliydim. Bu bana iyi gelebilirdi. Düşüncelerimi toparlayana kadar en azından mesafe koymak en iyisi gibi.

Ne kadar bu işe yaramayacağını bilsem de kedimi kandırmaya karar verdim.Cep telefonu mu çıkardım ve Berk'le olan sohbete girdim.

Mümin bir kul kişisini Berk Sönmez olarak değiştirdiniz...

...

Finish!!

Bölüm hakkında ki düşünceler?

Ah be Elif niye böyle yapıp sinirlerimizi bozuyorsun bizim

Hadım Allah'a emanet!

Mümin bir kul/TextingWhere stories live. Discover now