28,

4.1K 433 275
                                    

selammm, biz geldikk

size onemli bi soru
fic sıkıcı mi olamaya basladi???
sanki biraz oyle yorumlar gordum o yuzden soruyorum
lutfen dogruyu soyleyinnn

diger bolumun erken gelmesini istiyorsaniz bol yorum yapin lutfennn

bugun okula gidenlere de kocaman gecmis olsun sarilmami gonderiyorum ve sizi de bolunmu okumaya ugurluyorumm

keyifli okumalarim dilerim cookielerimmm

⭒✶⭒

Jungkook pov's...

Kimileri, gözlerinin önünde sallanan bir cep saatinin ardından uzman kişiler tarafından şıklatılan parmak hareketiyle hipnoz edilirken ben dolgun pembe dudakları üzerine bulaşan tavuk sosunu diliyle temizleyen Taehyung tarafından hipnoz ediliyordum.

Bu çok büyük haksızlıktı, şuan o sosu kendi dudaklarımla temizliyor olabilirdim. Eğer, tabi ki evde olsaydık... Biraz ısrarla yemeği evde yemeye ikna etmeyişim artık unutamayacağım pişmanlıklarım arasında ilk sıraya giriş yapmış bulunmaktaydı.

En ufak yakınlaşmamız için göz kollayan ben, yanlışlıkla ayağıma gelen fırsatı geri tepmiştim. İşte, yanarım yanarım, ben buna yanarım...

İçimdeki saniye saniye büyümeye devam eden azgınlığımın artık kelimelerin kifayesiz kaldığı yerdeydi.
Yakınlaşmamızın bir yolunu bulmalıydım. Aslında buluyordum, bulmuyor değildim ama Taehyung öpüşmekten ileriye gitmiyordu. Gideceğimizi anladığındaysa beni yatağa yatırıyor, dudaklarımızı ayırıyor ve kafasını boynuma gömerek nefesleniyordu. Sonrasında da uyuya kalıyordu, kalıyorduk. Ama bu sefer kararlıydım. O kadar kararlıydım ki, temizlenmiştim bile.

Ya hep ya hiç prensibi şuandan itibaren benliğimi ele geçirmek adına elinden gelen her şeyi yapıyorken kendi kendime şart koydum. Ya bu sefer bu iş olacaktı ya da Taehyung bana adım atıncaya kadar geri çekilecektim.

Yazışıyorken hiçbir sıkıntı yoktu. Aklından geçeni direkt mesaj olarak bana iletiyor ve yükselmemi sağlıyordu ama sonrası hüsran... Sadece öpüşmekle yetinmemi bekliyordu, nereye kadar devam edecekti böyle? Bu da bir şeydi. Yine de buna bir dur demenin zamanı gelmiş ve geçiyordu da. Eğer bu sefer de başarısız olursam beni istemediğini düşünmeye başlayacaktım, en azından cinsellik konusunda.

Yemek yiyen oydu ama ağzının suları akanda bendim. Kısa kollu tişörtünün katladığı kısmında, kolunu ileri gideri götürürken ortaya çıkan kasları ben buradayım diye bağırıyordu. Bakmamakta ayıp olurdu.

Dudaklarımı büzüp derin bir çektikten sonra çöp şişleri tutan ince uzun parmaklarına kaydı bakışlarım. Ne güzel adamsın sen Kim Taehyung, her yeri özenle işlenmiş sanat eseri gibiydi.

O kadar iştahla yiyordu ki, sadece yemek yerken beni ne hale getirdiğinden bir haberdi. Biraz daha her bir zerresini izlemeye devam edecek olursam şuracıkta, etrafımızdaki kalabalığı umursamadan üzerine atlayabilirdim. O yüzden gözlerimi zor bela ondan çekip oturduğumuz masanın üzerinde gezdirirken dikkatimi bir şey çekti. Lades kemiği...

Alt dudağımı dişlerim arasına alırken gözlerimle kemiği himayem altına aldım ve ne kadar unutkanım diye ufak bir beyin fırtınasından sonra unutkan olduğuma karar verdim ama Taehyung benden daha unutkandı. O yüzden de şuan iddianın tam sırasıydı.

"Taehyungie~" Yüzüme yerleştirdiğim, kendimce sevimli olan tebessümle dikkatini çekmeyi başarırken, ağzı dolu olduğundan dolayı herhangi bir sesli cevap vermemiş diyeceğim şeyi beklemeye başlamıştı. O sıradaysa çaktırmadan işime yarayacak kemiği avuçlarım arasına almış ve ardından da onun görebileceği şekilde tutmaya devam etmiştim.

shameless, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin