2.BÖLÜM

41 5 13
                                    

Vee karşınızda ikinci bölümmm lütfen oylamayı unutmayın <3

Hadi başlayak

Bilinmeyen numara: Efendim yanlış
hatırlamıyorsam şuan bir dersinizin olması gerekiyor.

Bilinmeyen numara: Neden ders işleyeceğiniz sınıfa gitmiyorsunuz acaba?

Bay jeon: Sen beni mi gözetliyorsun?

Bilinmeyen numara: Işim gücüm sizsiniz hocam elbette sizi
gözetliyorum.

Bay jeon: Senin dersin yok mu?

Bilinmeyen numara: Var ama sizi ve
ateşli vücudunuzu izlemek daha iyi
geliyor.

Bilinmeyen numara: Sanırım yine
dikeliyorum efendim.

(Görüldü)

Bilinmeyen numara: Efendim neden
cevap vermediniz?

(İletilmedi)

Bilinmeyen numara: siktir engelledin mi?

(İletilmedi)

Bilinmeyen numara: Pekala zoru
severim :)

(İletilmedi)

Sınıfın kapısı bir hışımla açılınca korkuyla yerimde sıçradım ve alt
dudağımı hafifçe dişledim.

Elimdeki telefonu hemen sıranın altına koymuştum yakalanmak istemezdim.

Derin bir nefes alarak gözlerimi gelen
kişiye diktim.

Çatık kaşları ve keskin çene hattı
direkt olarak gözüme çarpınca derin
bir iç çektim.

Dar siyah pantolonunu
giymiş üzerine ise kol kaslarını
ve karın kaslarını belli eden beyaz
tişörtünü geçirmişti.

Koyu kahverengi saçları özenle dağıtılmıştı.

Ders kitaplarını ve deri ceketini sağ elinde tutarken bir yandan da ağzının içinde homurdanıyordu.

"Oturun çocuklar!" Çatık kaşlarıyla
yüksek sesli konuştuğunda oturdum ve oturduğum yere daha çok sığındım.

"yeun mi yoklamayı al" Ön sırada
oturan yeun mi'yi göz ucuyla bakip yoklama defterini işaret etti ve sol elinde tuttuğu peçete ile beyaz tişörtünde ki kahverengi sıvıyı temizlemeye devam etti.

Derse neden geç kaldığını anlamıştım üzerine kahve dökülmüştü ve titiz bir insan olduğu için temizlik konusunda da baya takıntılıydı.

Yoklama alma işlemi bitince elinde ki peçeteyi hışımla masaya attı ve bir şeyler daha geveledi ağzının içinde.

"Yazısı ve çizimi güzel olan kim var?"

Göz ucuyla sınıfa baktığında hızla elimi havaya kaldırdım.

Evet benim yazım ve çizimim oldukça güzeldi.

Sınıfın yarısından fazlası elini kaldırınca dişlerimi sıkmıştım.

En arka da oturduğum ve derslere pek katılmadığım için beni tanıyor olabileceğini düşünmüyordum.

Genel olarak sessiz ve kendi halinde birisiyim pek arkadaşımda yoktu zaten.

Gözleri hızla sınıfı turladı ve benim üzerimde bir kaç saniye fazla oyalandı.

"park jimin..."

Gözlerimin içine çatık kaşlarıyla bir kaç saniye bakıp adımı söylediğinde afallamıştım.

Siktir beni fark etmişti ve yanına çağırıyordu...

Yutkunarak sıramdan kalktım ve ince belimi zorla kapatan kısa tişörtümün uçlarını biraz daha çekiştirdim.

YOU'RE MINE /JIKOOK/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin