3

1.1K 79 33
                                    


Numara sallayıp milleti aramak👌👌

😺

Aynadan kendime baktıktan sonra yavaşça çıktım.

En son ki konuşmamız üzerinden bir gün geçmişti. Tabikide bu zamanda hiç korkmamıştım.(!)

Ama şuan tüm tim olarak sabah koşusu yapıcaktık. Normalda sabah koşuları, şınavlar, mekikler, konuşmalar ve görev dağılımı yapılırdı.

Ancak bugün çok sevgili komutanımızın isteği üzerine ekstra sabah koşusu yapıcaktık.

"Herkes 2 şerli sıra olsun." Mustafa eli ile diğerlerini yön verirken bende sıkılarak diğerlerinin sıraya geçmesini bekliyodum.

Çünkü kurnazlık yapıp en arka tarafı kapabilirsem extira koşu yapmam gerekmiycekti.

Herkez hızlı bir biçimde sıraya girerken bende hemen en arkaya doğru ilerledim.

Ancak ilk adımı attıktan sonra bir el hızla ensemden tuttu. Arkamı dönüm baktığımda bu elin Mustafa'nın olduğunu gördüm.

Mustafa yavaşça kulağıma eğilerek. " Sen benim yanimda koşucansın. O yüzden ona geçsen iyi olur."

Başımı hızlıca aşağı yukarı salladım ve "emredesiniz komutanım" diyerek en öne yürüdüm.

Bu adam her geçen gün daha mi korkunç oluyordu yoksa bana mı öyle geliyodu.

Öne doğru hızlı adımlarla ilerledim. Siktiğimin herifi arkada dursam nolurdu.

...

"Daha hızlı arkadakiler onlara yetişsin.  Osman hızlı koş yoksa bu tüm askeriyesi sana en az 40 defa tur atırırım." Şuanda 22 turumuzu koşuyorum ve herkezin enerjisi tükenmişti.

Normalde koşmayı seven biriyim ancak  askeriye çok geniş olduğundan dolayı ve burayı benim gibi biri en fazla 2 koşar. Zorlarsa belki 3. turu atabilir. Oda yarışına kadar ancak bu adam durursak bize iki katı daha ceza vereceğinden duramıyoduk.

"23"
   .
   .
   .
   .

"28"
   .
   .

"30"

"Durun." Şükür amk.

"Biraz dinlenin ardından herkez görev dağılımı yapıcak." Cidden şükür sonunda dinlenicektik.

Mustafa "Sen benimle gel." Diyerek eliyle beni gösterdi.

Dinlenicez mi diyodum. Unutun onu bu timin komutanı Mustafa olduğu sürece bırakın dinlenmeyi nefes alamıyorsunuz.

İçimden söve söve Mustafa'nın odasının önüne geldik.

O yavaşça otururken ben sadece yaptığı hareketleri inceliyordum. Herşeye cok narin davranıyodu aynı lisedeki gibi.

"Seninle çarşıya gidicez bir kaç isim var sende şöfürlüğümü yapıcaksın."

"Emredersiniz komutanım." Paşam bizi özel şoförü belirlemişti amk komutanı.

"Şimdi git bir saat dinlen. Bir saat sonra odamin önüne gel ordan geçelim."

"Emredersiniz komutanım."

"Çık şimdi." La havle.

Baş selami verip odadan çıktım en azından bir saatde olsa dinlenebilecektim. Bunada şükür.

🤧

Odanın önünde amk komutanının gelmesini bekliyodum.

Askeriyede komutanlık yapması yetmiyo birde herifin özel şöförü olmuştuk amk.

Mustafa odasından çıkınca asker arabasına doğru gittik.

Ufak bir not: o aracın adını bilmiyorum:(

Arabayı çalıştırırken Mustafa'da telefonunu çıkardı.

"Bu adrese gidiceksin konumu burda." Diyip telefonu elime verdi.

"Emredersiniz komutanım." Diyip telefondan navigasyonu açıp Mustafa'ya döndüm. Ama dönmekle birlikte Mustafa'nın sırıtan suratıyla karşılaşmam kaşlarımı çatmama sebep oldu.

'Ne sırıtıyon oğlum' demek istesemde. Bende götü yiyemediği için soramadım.

ama benim ona baktığımı anlamış olacakki suratı hemen eski haline geldi.

"Sürsene ne bekliyosun."

"Affedersiniz komutanım."diyip arabayı bahsedilen kafeye sürdüm.

...

"Sen beni burda bekle arabadan inme sakın." Sanki çocuk tembihliyor amk komutanı.

"Emredersiniz komutanım." Dediğim an beni dinlemeden arabadan indiğini fark ettim.

Sikik komutan.

O arabadan inerken iso abiden (ç)aldığım sigara paketini çıkardım.
Çakmağıda devran abiden (ç)almıştım.

Suğra paketini çıkarıp çakmak ile sigaramı yaktıktan sonra arkama yaslanıp yoldan geçenleri izlemeye başladım.

Askeriyede olduğumuzdan çok kalabalık değildi ama şöyle bakınca Çanakkale'nin cidden kalabalık ve güzel bir şehir olduğunu fark ettim.

Ben amk komutanını beklerken onun masaya oturduğunu ve garsona sipariş verdiğini gördüm.

Cidden "gel sanada ısmarlayayım o kadar beni getirdin." demek bu kadar mı zordu?

Amk herifi.

Ben ona sinirli bir şekilde bakarken bir anda onun bakışları bu tarafı buldu.

Korkudan elimdeki sigaranın dumanını nasıl çektiysem nefessiz kalıyodum.

Hemen kendimi toparlayıp bakışlarını başka tarafa çektim. Ancak o hâlâ buraya bakıyodu.

Yani ben öyle sanmışım.

Kafeye doğru gelen kadın içeriye el salladı. Kime el sallıyoo diye kafamı çevirdiğimde Mustafa'ya el salladığını anlamak çokta zor olmadı.

Kadın hemen Mustafa'nın  yanına gidip sarıldı.

Ne yani bizim bu amk komutanının da mı sevgilisi vardı?

:(




Eyvallah Asker bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin