Not:Hikaye fantastiktir.
Sabah kalktığımda odaya giren bir çift kırmızı göz gülümsememe sebep olmuştu, alnıma bir öpücük kondurdu, omuzlarımdan tutarak yatakta düzgünce oturmama yardımcı oldu. Normalde beni uyandırmaya hiç gelmezdi sadece nadiren gelirdi. Tek başıma kalkmaya alışkın olduğumdan onun durduk yere odama gelmesi garip gelse de sesim çıkmadı, yatakta omuzlarımdan tutarak beni kendine döndürdü ve alnıma tekrar bir öpücük kondurdu, yüzümde büyüyen gülümsememle oldukça huzurlu hissediyordum, bu kadar huzurlu olmak bana yasak olmalıydı. Neden bu kadar huzurlu hissediyordum? Düşüncelerimi aklımdan savuşturdum, sadece saçmalıyordum. Arada sırada olan huzurlu anlarımdan bir tanesiydi. Günlerce izlesem bile bakmaya doyamayacağım yüzünü incelemeye başladım, her zerresini hafızamda tutmak için. Kırmızı gözleri, siyah gür saçları, beyaz teni kelimenin tam anlamıyla kusursuz ve mükemmeldi. Ateş krallığını temsil eden gözleri, bende derin bir hayranlık hissi oluşturuyordu. Kendimi ona ait hissediyordum, bunun nedeni gözleri miydi? Yoksa her anlamda beni desteklemesi miydi? Neydi bu bağımlılık mıydı, aşk mıydı? Cevabını bilmiyordum, gözlerime kenetlediği gözleri, rahatsız olmuşcasına başka yerlere doğru kaydı ve yerinde huzursuzca kıpırdandı. Ne olmuştu birden? Konuşarak bu huzurlu anlarımıza son verdim.
"Bir şey mi oldu?"
Merakla sorduğum soru karşısında
gözlerini tekrar bana çevirdiğinde, ilgisini çekebildiğim için memnun olmuştum. Kırmızı gözleri resmen "Evet ortada büyük bir problem var" diye haykırıyordu, konuşmaya başladı."Hayır, hiçbir şey yok."
Gülümsedi, ellerimi tuttu. Bu gülümseme bana destek vermek istermişcesine bir gülümsemeydi.
"Korkmana gerek yok,her şey yolunda."
Ona inandığım için gülümsedim. Derin bir nefes alıp ayağa kalktı, eğilerek saçlarımı okşayıp öptü. Bu haraketine bayılıyordum ve benim saçlarıma sadece o dokunabilirdi, diğer herkese yasaktı bu kızıl saçlar.
Konuşmaya başladı tekrardan.
"Kahvaltıya inelim mi leydim?"
Önümde hafifçe eğildi,tamamen sahte bir eğilmeydi. Rol yapıyordu, bilerek.
Sahte eğilmesine sahte bir gülümseme sundum.
"Siz inin beyefendi, ben 4 hizmetlim ve 4 güvenliğimle geleceğim."
Neyden bahsettiğimi anladığı için yüzü düştü, İkili sıra halinde arkamdan gelen korumalarım ve hizmetlilerimden bahsediyordum. Bu aralar güvenlik önlemlerim önemli derecede artmıştı. Nedenini kimse bana demiyordu ama herkes bu durumdan rahatsız olduğumu biliyordu. Odada yalnız başıma kalınca giyinme odasına gittim ve bugün benim için seçtikleri kıyafetin yanına doğru gittim. Elime aldım ve incelemeye başladım, mini siyah bir elbise, siyah ayakkabı. Elime aldım ve bunları hızla giyindim. Giyinme odasından çıktıktan sonra makyaj masama gidip, sandalyeye oturdum. Rimel sürdüm, kırmızı ruj sürüp peçeteyle hafiflettim, doğal görünüyordu. Gerçek incilerden oluşan kolyemi boynuma taktım. Halka küpelerimi kulağıma geçirdim. Makyaj masamdan kalkıp boy aynama doğru gittim. Aynada kendimi inceledim, kızıl, düz ve orta uzunluktaki saçlarım, yeşil olan fakat içine çok az kırmızı karışmış gözlerim. Kırmızı o kadar azdıki yakından incelerseniz görürdünüz ya da fazla dikkatli incelemeniz gerekirdi. Aynadaki görüntümden memnun olup kapıyı açtım, kapının önünde beni bekleyen 4 koruma ve 4 hizmetlim arkamda ikili sıra oldular hemen. Göz devirme isteğimi görmezden geldim. Bu benim güvenliğim içindi. Yavaş ama kendinden emin adımlarla kahvaltı yaptığımız yere doğru gittim. Kapının hemen önünde bekleyen korumalar kapıyı benim için açtılar. Annem beni görür görmez yüzüme bakmadı, sadece kıyafetlerime baktı ve güzel göründüğüm için gülümsedi, babam ise her yerimi inceledi ve krallığa yakışır bir varis gibi göründüğüm için gülümsedi, Riven ise gözlerime baktı, başka hiçbir yerde oyalanmadı gözleri, gülümsedi. Bende içtenlikle gülümsedim ona,onu bu yüzden seviyordum belkide.O sadece benim nasıl hissettiğimle, mutlu olup olmadığımla ilgilenirdi, nasıl göründüğümle değil. Kendi yerime geçip oturdum,ve kahvaltıya başladım. Herkes huzursuzca birbirine bakıyordu,bir şeyler vardı ve benden saklıyorlardı. Çatalımı sertçe masaya bıraktım ve herkesin ilgisini çektim. Buna memnun olup tek kaşımı kaldırdım. Sakince konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Kızı Gece
FantasyÇocuk ruhlu kız, büyük bir karışıklığın ortasında kalmıştı.Herkes tek bir şey istiyordu,herkesin tek bir derdi vardı.Çocuk ruhlu kıza herkes sahip olmak istiyordu.Diyarın kaderi Çocuk ruhlu kıza bağlıydı..