- 14 -

94 9 20
                                    

"HAHAH, YEONJUN BOKU YEDINN~! Ben kazandımm!"

Felix kaşlarını çatarak geri çekildi. 'Ne sikim dönüyor burada?' diye geçirdi içinden. Sevgilisine meraklı bakışlar atarken dudaklarını araladı.

"Ha? Ne demek istiyorsun, ne iddiası, iddia da ne demek oluyor Minho?"

Bir anda arkasında Yeonjun belirdi ve Yeonjun pis pis sırıtıyordu.

"Bö!"

Yeonjun ufak bir kahkaha kaçırdı dudaklarından. Felix irkilip sıçrayınca kahkahası daha da arttı. Birkaç saniye durup öylece kahkaha attıktan sonra yüzünde bir sırıtış yerini aldı.

"Selam! Beni görmeyi beklemiyordun değil mi?"

"Aslına bakarsan, evet. Ne oluyor şuanda birisi açıklayabilir mi bana?"

Felix bir sevgilisine bir de arkasında duran Yeonjun'a göz attı.

"En başından beri her şey yalandı, Minho ile gerçekten iddiaya girmiştik ve o seni sevmiyordu. Minho en başından beri Hyunjin ile birlikte."

Felix duydukları karşısında şoke olmuştu.

"Hyunjin artık ver şu ıslak mendili de makyajı sileyim amına koyayım! Çok rahatsız edici!"

Hyunjin cebinden ıslak mendil çıkarıp Minho'ya uzattı.

"Al, sevgilim."

Felix donakalmıştı. Sadece gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Elini Minho'nun elinin altından çekti. Ne yani? Şuan olanlar gerçek miydi?

Çocukken babasından şiddet gördüğünde sığındığı arkadaşı ve kendi canından çok sevip değer verdiği adam birlikteler miydi yani bunca zamandır? Kullanılmış hissediyordu, ve hayatı kaymıştı.

"Sizi... Sizi orospu çocukları! S..Siz.. HAYATIMI MAHVETTİNİZ, TANRI BELANIZI VERSİN!"

Felix telefonunu alıp hışımla yürümeye başladı. Arkadaş grubu arkasından kahkahalarla gülüşürken Felix sinirle ağlıyordu.

Evinde doğru koşmaya başladı. Tüm gücüyle koşuyordu, bacaklarındaki tüm gücü veriyordu. Eve geldiğinde sinirle kapıyi açtı ve içeri girdi. Kapıyı çarpıp anahtarı yere fırlattı.

Tabii onca gürültünün ardından Chan da uyanmıştı. Uykulu şekilde Felix'in yanına adımladı.

"Hey, Felix? Ne oldu?"
"Her şey.. HER ŞEY YALANMIŞ!"
"Ne?"

Felix avazı çıktığı kadar bağırmak, sesini tüm dünyaya duyurmak istiyordu. Daha Chan dudaklarını aralayıp tepki bile veremeden hışımla odasına yürümüş ve yatağının yanındaki şifonyerin çekmecesini araladı.

Bunu yapacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu ancak çekmecesindeki silahı eline aldı. Ufak bir kıkırtı çıkardı dudaklarının arasından.

Hayır, kendini vurmayacaktı. En azından henüz öyle bir planı yoktu.

Onu tutmaya çalışan Chan Hyung'unun kollarının arasından sıyrıldı. Sanki tüm dünya susmuştu, tüm sesler kesilmişti. Sadece o vardı zihninde, o ve onun kahkahası. Onu dindirmenin tek yolu ise artık ölümdü.

Felix bu haddeye daha önce sadece bir kez gelmişti ki o zaman da hiç iyi şeyler olmamıştı.

Dışarıdan ne kadar nazik, masum ve zarif biriymiş gibi görünse de aslında içinde yatan bir sadist, karanlık ve öfkeli bir genç yatıyordu. Kulağa ne kadar garip ama aynı zamanda komik ve klişe geliyor değil mi?

Hızlı adımlar atarak geri kafeye döndü. Kapıyı hışımla açarak içeri girdi.

Hala oradalardı. Felix'in yüz ifadesinin taklidini yaparak kahkahalarla gülüyor, gülmekten yerlere yatıyorlardı. Yeonjun Felix'i fark ettiğinde ona bakıp kahkaha atmaya devam etti.

"Ahahah! Uzun zamandır hiç bu kadar gülmemiştim. Kusura bakma kanka ya! Bir iddiaya girelim demiştik kurbanı sen oldun be abi!"

Yeonjun'un kahkahalarının arasından kurduğu cümlelere dişini sıkmıştı Felix.

"Aaa, bugün senin doğum günündü değil mii?"

Hyunjin, Felix'e bakmıştı.

"Hep bir şey mi alacağız canım! Bence bu sana çook güzel bir sürpriz oldu değil mi? AHAHAH!"

"Asıl güzel olan şeyi göstermemi ister misin ⁷?"
"Ahahaah, olur!!"

Yeonjun'un yerine Hyunjin gülerek cevap vermişti. Felix ise yüzüne psikopatça bir gülümse takınıp arkasındaki silahı Yeonjun'a doğrultmuştu.

Bu silah, ona babasından kalmaydı. Elindeki gümüş renkli, altın işlemeli Deagle'a kısa bir bakış attı. Özenle işlenmiş, maaliyeti de gayet yüksek bir silahtı.

Yeonjun korkarak geri adımlamıştı.

"Hey, Felix! Onunla ne yapmayı düşünüyorsun? Beni vurmayacaksın d-değil mi?"

Yeonjun, sesli bir şekilde yutkununca Felix kahkaha atmış ve tabancayı Yeonjun'un dizine doğru doğrultmuştu.

Ve.. parmakları yavaşça tetiğe bastırınca silahtan gürültülü bir ses yükselmiş, ardından ise Yeonjun'un çığlığı duyulmuştu.

-

Selaaaam

Bir texting icin cok sacma gelmis olabilir ama canim boyle yapmak istedi 👍🏻

Felixe kendimi yansitmak istedim nasi olmus sjdhjsbdjd

Yb'u de yakin zamanda atarim merak etmeyin asklarim 💗 Hepinizi cok seviyorumm muuaah 😚

Ve yavas yavas kitaplarimi final yaptirdiktan sonra yeni kurgular yayinlayacagim ve bazilari anime shiplerinden de olacaaak~ 😚

Bet, Minlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin