Bazen gerçek olmasını istediğimiz rüyalar, rüya olmasını istediğimiz gerçekler vardırYamaç gözlerini ayırmadan karşısındaki adamı izliyordu dizleri'nin üstüne çökmüş kucağında birisi varmış gibi davranıyordu.
Akın İbrahimin yakasına hızla kavrayıp araba'nın kaputuna yasladı;
" Naptın lan amcama" diye bağırdı.Salih bir anda kafasını yerden kaldırıp akına baktı dolu gözler ve titreyen sesi ile seslendi genç adama;
" Akın'ım?" dedi sadece.Akın hızla adamı bırakıp salihin karşısında diz çöküp amcasına baktı;
" babamın yarısı" dedi dolu gözleri ile.Salih korkarak sormuştu;
" Gitti mi gerçekten?" dedi. Diğer yarısını kaybetmeyi hala kabul edemiyordu adam..Akın başını sallamak ile yetinmişyi ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırıyordu, Salih akını kendine çekip hızla sarıldı ona ikili birlikte ağlamaya başladı.
Yamaç ve Cumali de onları izliyordu uzun zaman sonra kardeşlerini görmişlerdi ama hayal ettikleri gibi değildi.
Hiçbir zaman kıyafetin den ödün vermeyen adam şimdi bitik durumdaydı ama sorsan nasılsın diye her zaman olduğu gibi iyiyim derdi.
Akın salihin kalkmasına yardım etti;
" özledik seni amcam, gidelim artık buralardan" dedi.Salih konuşmadan sadece başını olumlu anlamda sallamıştı, sürekli etrafına bakınıyor anlaşılmayan kelimeler söylüyordu.
Helikoptere doğru yürürlerken Yamaç salihin omzuna dokunması ile salihin hızla kendini öne atması bir bir olmuştu
Salih;
" Yeter lan yeter! " diye bağırdı tüm gücü ile.Yamaç korku dolu gözleri ile abisine baktı, Salih bir anda ayağa kalkıp yamaçın karşısında durdu.
Salih;
" kusura bakma oluyor arada" dedi adamın gözlerine bakmadan.Yamaç pişman bir şekilde adama baktı sarılmak için hamle yapacaktı ki Salih durdurdu;
" Gidelim mi artık? Ailemi özledim" dedi yamaça bakarak.Kırgındı yamaça gittiğinden beri birkez olsun aramamıştı onu merakta mı etmemişti öldü mü? Kaldı mı? İyi mi diye hiç mi düşünmedi bu adam beni diyordu.
Onun için düşmanlarla dolu bir yere gitmişti ama o bir kere olsun onu sormamıştı, artık prk üzülmüyordu bu duruma sonuçta tek ailesi karsı ve oğlu değil miydi? Haaa tabi bir de medet.. Onu öz kardeşlerinden daha fazla düşünen dostu, kardeşi...
Yamaça olduğu kadar Cumaliye kırgın değildi alışıktı onunla sürekli kavga edip birbirlerine bıçak silah çekmeye böyle geldi böyle gider diyordu.
Helikopterte kimse ile konuşmamıştı zaten biner binmez kendini tekrardan uykuya teslim etmişti uzun zamandır uyumuyordu, uyutmuyorlardı adamı artık sevdiğinin kokusuna hasret değil onunla birlikte yatıp unutacaktı bu acı anıları kim bilir belki de unutmayacak...