1. Bölüm

315 97 438
                                    

•・:∴KAR TANESİNE SIĞAN HAYATLAR・:∴•


Kendi hayatımda, yan karakter rolünü üstlenmiştim. Sahnenin arkasında yaşayan bir gölge gibiydim. İnsanlar bana uzaktı, fakat ben kendime daha uzaktım. Öyle ki, bazen kendimi göremiyordum. Unutuyordum. Belki de önemsemiyordum.

Otobüsün arka tarafında, cam kenarındaki koltukların birinde oturuyordum. Kulağımdaki kablolu kulaklıkta, sözlerini bilmediğim, yabancı bir şarkı çalıyordu. Otobüs hızlı bir manevra yapınca kafamı cama vurdum. Çoğunlukla yaşlılardan oluşan yolcuların şoföre söyleneceğinden emindim. Onları duymamak için müziğin sesini biraz daha açtım.

Şehir merkezinden oldukça uzakta, dağın tepesine kurulmuş bir sitede yaşıyordum. Nereye gitmek istersem isteyeyim, en az üç saati yolda geçiyordu. Baskıcı bir ailem yoktu, fakat yolu gözümde büyüttüğüm için evden nadiren çıkıyordum, zaten arkadaşım da yoktu.

Geçen yıl üniversiteye kaydolduğumda, ailem sosyal ilişkilerimin gelişeceğini düşündüğü için oldukça mutlu olmuştu. Neyse ki bu, onları ilk hayal kırıklığına uğratışım değildi.

Merkezden epey uzaklaşmıştık. Sol camdan bakanlar, dağı oluşturan kayaları görüyorken sağ tarafta kalanlarsa hemen yanlarındaki uçurumu seyrediyordu. Yaz ayındaydık ve hava aşırı sıcaktı. Yüzüme vuran güneş ışığı gözlerimi sulandırıyordu. Bu hissi sevsemde kafamı tekrardan vurmamak için camdan uzaklaştım.

Bildirim sesiyle, pantolonumun ön cebine sıkıştırdığım telefonu çıkardım.

Annem: Feri, neredesin?

Annem: Gelirken ekmek alır mısın?

Annem: 2 tane al.

Cevap vermek üzereyken kafamı önümdeki koltuğa çarptım. Tekerleklerin acı içinde sürüklendiğini duyabiliyordum. Henüz neler olduğunu anlayamadan yukarı savruldum. Tutunacak bir yer ararken de yere çakıldım. Yanımdaki cama çarptığımda, uçurumdan aşağı yuvarlandığımızı gördüm!

Haykırışlar, bağırtılar ve inlemeler gök gürültüsü gibi beynime çakıyordu, gözlerimi odaklayamıyordum. Bir an ağzımın açık olduğunu fark ettim. Çığlık atıyor muydum emin değildim. Bedenim her yere çarpıyordu, hiçbir uzvumu kontrol edemiyordum.

Her şey çok hızlıydı!

Otobüsün hangi kısmında olduğumu bilmiyordum. Sanırım kafamı demire çarpmıştım. Alnımdan boşalan kanın gözüme girmesini engelleyemiyordum. Şoktan bedenim kaskatı kesilmişti. Gözlerimi bile kapatamıyordum. Lanet şarkı hâlâ kulaklarımı dolduruyorken, birinin bana çarpmasıyla yana savrulup cama yapıştım. Tam o an, otobüs yan döndü ve herkes, her şey, üzerime yağmaya başladı. Tüm şiddetiyle bedenime çarpan insanlar, açık ağzıma sıçrayan ılık sıvı ve çabalamayı bırakmış, güçsüz uzuvlarım... Böyle mi ölecektim?

Bir an her şey yavaşlamış gibi hissettim. Arka tonda boğazı yırtılana kadar çığlık atan, haykıran, normal şartlarda, asla, bir insana ait olacaĝını düşünmeyeceğim sesler yükseliyordu. Otobüs tekrar yan döndüğünde bu sefer ben insanların üzerine devrildim. Nefes alıp verdiğini bilmediğim, kanın koyu rengiyle yıkanmış bedenlerin üzerine.

Otobüs tekrar devrildiğinde uçarcasına geriye düştüm. Sırtım cama değdiği an patladı ve iki yana açılan ellerime, yere çarpmamla, kocaman cam parçaları saplandı. Gözlerim dehşetle açıldı. Çığlık atmaya fırsat bulamadan dışarı uçtum.

ÇENUPTİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin