🦋tebrikler!🦋

703 95 60
                                    

*Düz yazı
Jisung*

🦋

(Ufakımsı minnak minnacık 🤏🤏 smut bölüm var rahatsız olanlar lütfen bir sonraki uyarı bölümüne kadar okumasın)

"Hocam lavaboya gidebilir miyim?"

Matematik hocasının gözleri beni bulup süzdüğünde rahatsızca yerime sindim.

"Git jisung."

Ayağa kalktım teşekkür anlamında eğildim. Koşmadan ama hızlı adımlarla kendimi dışarı attım.

Altıma etmeme ramak kalmıştı!

Hızlıca erkekler tuvaletine girdim. Kendimi kabinlerden içeri attım. Bir iki saniye sonra gözlerimi kapattım rahatlıkla. Erkekler tuvaletinin kapısı sertçe açılınca gözlerimi açtım. Hiçbir ses gelmeyince pantolonumu giydim, fermuarımı çektim. Kapıyı açtığım gibi çığlık atmam bir oldu! Çünkü Minho dirseğini kapıya yaslamış, kafasını da avuç içine koymuş bir şekilde sırıtarak beni beklediğini gördüm.

Elimi kalbimin üzerine koydum, derin derin nefesler aldım. "Minho ne yapmaya çalışıyorsun amk?!"

"Sen koyacaksan olur"

Kaşlarımı çattım. "Ne?" Minho sırıttı, içeri girdi hızlıca kapıyı kilitledi. Gözlerimi büyülttüm. Sırıtarak üstüme geliyordu. "Min-minho ne yapıyorsun?"

Minho dilini dudağının içinde yuvarladı. "Bilmem ne yapıyorum ben?" Sırtım soğuk duvara çarptığında ellerini omuzlarımın üstüne koydu. Nefesimi tuttum. Gözlerine baktım. "Minho..." Gözlerini kapattı derin bir nefes aldı. "Hm?" Yüzüme yaklaştı burnu burnuma sürtüyordu. Gözlerimi kapattım. "Minho..." dudaklarını dudaklarıma sürttü. Tüylerim diken diken olurken titrek bir nefes verdim. "Hm?" Sanki ismini zikrediyordum, her ismini söylediğimde onda da bende de kıvılcımlar oluşuyordu. Bunu ikimizde biliyorduk.

Dudağını dudağıma sürtmeyi bırakıp dudağımın kenarlarına sakin sakin öpücükler bırakmaya başladı. Yavaşlığıyla, Kanım damarlarımda kaynıyor, damarlarımı yakıp kavuruyordu.

"Öp beni." Dedim fısıldayarak. Minho öpmeyi kesti. Gözlerini açtı. Gülümsemiyordu. Bakışlarında tutku vardı. Elini yanaklarıma koydu ve sertçe dudaklarıma yapıştı. Aniden yapışması bende şok etkisi yaratmıştı. Ellerimi nereye koyacağımı bilememiştim. Ellerim havada, gözlerim büyütülmüş bir şekilde öylece duruyordum. Alt dudağımı dişlerinin arasına almasıyla kendimi geldim ve üst dudağını dişlerimin arasına aldım. Boşta kalan ellerimi omzuna koydum. Sertçe öpüşürken dilini damağımda hissetmemle boğukça inledim. Bundan memnun olmuş gibi gülümsedi. Dilini kabul edip dilimle birleştirdim. Hazzın doruklarını yaşıyordum ve Minho'da bunun farkındaydı.

Sertçe dudaklarımdan ayrıldı. Çıkan sesle gülümsedim hafifçe. Ellerini yanağımdan çekti ve kalçalarıma götürdü. Şok içinde gözlerimi büyülttüm. Tam bir şey söyleyeceğim sırada kalçalarımdan tuttu, beni kucağına aldı ve duvara yapıştırdı. "Ahmmmm"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Beni yukarı kaldırmıştı boyun yükselmişti ama Minho'nun boyunu geçememiştim. Penisim kasıklarına değiyordu.
İnlediğim sırada Minho tekrardan yapıştı dudaklarıma.

Çıldırmama ramak kalmıştı!

Öyle sert öpüşüyorduk ki zaman kavramını unutmuştuk!

Sertçe dudağımı ısırdı. Ağzıma gelen metal tat ile dudağımın kanadığını anladım. Minho yavaş yavaş çekildi yüzümden. Deli gibi atan kalbime bastırdı dudaklarını. Gözlerimi kapattım ve derin derin nefesler aldım. Dudaklarını göğsümden ayırdı. Yüzümün her zerresini öpmeye başladı. Gözümü, kaşımı, burnumu, yanağımı, anlımı, benlerimi en son dudaklarıma buse kondurdu.

RED LİGHTS/MİNSUNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin