🦋final pt 1🦋

203 17 54
                                    

Hepinize merhabalar. Sizden tek istediğim bu bölümü okumadan önce "chanmin özel bölüm" 'e tekrardan bakmanız. Çünkü chanmin bölümünün son kısmı ile bağlantılı bölüm olacak. İyi okumalar~

Bölüm şarkısı:
Frxzbie: romeo ve Juliet

~

"Salak mısın hyunjin! O balonları neden götüne sokmaya çalışıyorsun?! "

Chan sıkıntıyla ellerini önlüğüne sildi. Felix ve hyunjin kavga ediyordu. Artık herkes alışmıştı bu ikilinin kavgalarına. Ama bugün olmazdı. Bugün seungminin doğum günü vardı. Herkes çok telaşlı bir şekilde hazırlık yapıyorlardı. Çünkü hepsi bir yana, seungminin doğum gününe daha fazla önem veriyordu hepsi. Seungmin, doğum günlerini kutlamayı sevmezdi. Ailesi böyle alıştırmıştı. Ama arkadaşları bu alışkanlığını değiştirmek için ellerinde geleni yapmışlardı. Bugün ise seungmine unutulmaz bir doğum günü hediyesi vermek istiyorlardı.

"Ya acaba böyle mesaj atmasa mıydım? Çok mu ağır oldu? Ya bir şey olursa? "

Chan endişeyle konuşurken minho ellerini beline yerleştirdi. "Merak etme chan. Emin ol buraya gelecektir. Ağlayarak jisunga gelecektir. "

Chan sıkıntılı bir nefes verdi. İçine hiç sinmemişti. Bir kurt vardı içinde. Ama hayır dalga amaçlı kurt değil. Mecazi anlamda bir kurt düşmüştü. Korkuyordu. Belki de üzerine çok düştüğü için böyle kuruntu yapıyordu. Belli değildi. Düşünmemeyi seçti ve işine döndü.

Changbin elindeki içkileri yemeklerle donattığı masaya yerleştirdi. Hyunjin ve felixe baktı. Kavgayı kesmiş bir şekilde sessizce etrafı düzenliyorlrdı. Chan kararlılıkla kafasını salladı ve kapatmış olduğu telefonuna baktı.

Dudaklarını kemirdi. Omzuna dokunan ellerle yerinden sıçradı. Arkasını döndüğünde jisung olduğunu gördü. Tebessüm etti. Chan sıkıntıyla nefes verdi. "Korkuyorum."

Jisung biliyorum anlamında kafasını salladı. "Farkındayım, ama boşuna korkuyorsun. Seungmin sevdiklerine bir şey olduğunda direkt arkadaşlarının yanına koşacak bir tipten. Lütfen anın tadını çıkar olur mu? Eğer beklediğimiz saatte gelmezse evine gideriz tamam mı? "

Chan gülümsedi ve kafasını salladı. Koltuğa oturdu ve beklemeye başladı.

*1 saat sonra*

"Kardeşim nerde kaldı bu çocuk? "

Chan, sinirle minhoya bakarak söylenmişti. Minho derin bir nefes aldı. Gözlerini kapattı. Ne yapacağını  bilemiyordu. Aslında endişe edilecek bir şey yoktu, seungmin gelecekti bundan emindi ama chan dakika başı ona kızıyor nerde olduğunu sorguluyordu. "Tamam şöyle yapalım ben ve changbin gidelim seungmini alalım gelelim. Zaten telaşlanmıştır o yüzden doğum gününü düşüneceğini düşünmüyorum."

Chan elindeki telefonunu masanın üzerine fırlattı. "Hayır, bende geliyorum. "

Minho ellerini chanın omuzlarına koydu ve sıktı. "Otur şuraya chan, biz bakıp geleceğiz.  Anladık endişelisin ama abartma lütfen. "

Chan derin bir  nefes aldı. Jeongin endişeyle sevgilisinin tişörtünü tuttu. "Hyunjin sende git lütfen. "

Hyunjin tişörtünün üzerindeki minik elleri tuttu, güven verircesine sıktı. "Tamam güzelim sen burda uslu uslu dur tamam mı?"

RED LİGHTS/MİNSUNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin