mektup

39 12 14
                                    

Adanın ağzından;
Saatler oldu ama kimseden ses seda çıkmıyordu. Vücudumun ağrısından yerimden kıpırdayamiyordum. Masalı yanımızdan götüreli saatler olmuştu. Derin bir iç çektikten sonra Asel "yeter artık boku çıktı" diye bağırdı. Adamlardan biri tam cevap vericekken telefonunun çalmasıyla yanımızdan hızla ayrıldı. Odayı biraz inceledim. Arkamızda büyük bir cam vardı. Oda genellikle beyaz renginde sade bir odaydı. Adene döndüğümde dikkatlice önümüzdeki aynaya bakıyordu. Yavaşça kulağıma eğilip "aynanın üstüne bak" dedi. Kafamı kaldırdığım an kırmızı bir mektup gördüm üstündeki kar taneleri bana bir kaç şey hatırlatıyordu. Tam o an adenle göz göze geldik içimde nedensiz bir korku vardı kızlara yaklaşıp söylediğimde artık hepimizin odak noktası orası olmuştu. Tam o an kapının tekmelenerek açılmasiyla hepimiz şok olmuştuk.
🧸🧸🧸
Masalın ağzından
Yerde gördüğüm kanlardan sonra kendime gelememiştim. Korkudan vücudum titriyordu. Odada azadın sesi yankılanıyordu. Duvarda onun yazdığı sözler yanımda 10 tane beyaz gül vardı ama güller solmuş ve üstünde kan lekeleri vardı. Ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Kapı sesli bir şekilde açıldığında bizi yanlarında tutan tayfayı fark ettim. İçlerinden biri kolumdan tutup yere fırlattı. "Ne gerek var aksiyonmu yaratiyon amk" dediğim an mideme sert bı tekme yedim. Adam bağırarak "azad nerede" dedi. Ben anlamamış gibi bakarken sesini yükseltip "AZAD NERDE" dedi. "Ne saçmalıyorsun azad öleli iki yıl oldu" dememle yüzüme bir yumruk daha yedim ağzıma demirimsi bir tad geldi. Adam daha çok bağırarak "onun ölmediğini biliyorum nereye sakladınız lan " dedi. "Ben onu saklamadım eğer yaşıyor olsa zaten yanımda olurdu" bu sefer yüzüme yaklaşıp "bak ben aptalamı benziyorum" diyip tekrar vurdu elindeki muşta canımı yakarken yüzümün darma duman olduğunun farkınaydım. "Evet aptalın tekisin" dedim ve yüzüne tükürüm tam elini kaldiricakken dışardan gelen silah sesleriyle elini indirip hızla dışarı çıktılar. Arkalarından koşup kapıyı açmaya çalıştım ama piç kapıyı kilitlemişti. Odada hâlâ onun sesi vardı yavaşca yere oturdum. Beynimde onun gülüşü,onun sesi,onun sarılışı,elleri,kızlarla olan şakaları,ailemle tanışırken ki ciddiyeti ve daha bir çok anı aklıma geldikçe yüzümdeki tebessüme engel olamamıştım oysaki ben gerçek sevgiyi onda buldum. Bu düşüncelerle soğuktan gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı...
🧸🧸🧸
Aden'in ağzından;
Dışardan gelen silah sesleri ile beraber yanımızda olan adamlarda (adammış dua etsinler saygılı biriyim karakter meselesi de neyse) gitmişti. Odanın kapısı tekmelenerek açıldığında hepimiz şok olmuştuk. İçeri yüzleri maskeli 4 adam girmişti. İçlerinden biri "masal nerde?" dedi. Ama masalı nerden tanıyordu ki? Sorular kafamda dolaşırken Asel " adamlar konuşurken duydum sanırım alt katta bir oda varmış oraya götürmüşler ama emin değilim" dedi. Adam hızla yanımızdan uzaklaştı. İçlerinden biri noraya yaklaştı ellerini ve ayaklarını çözdü ama nora'nın ayağa kalkması ve adamın kucağında bayılması bir oldu. Kelimeler boğazıma dizildi biz hangi ara bu kadar çaresiz kalmıştık ki... Nora'nın kucağında bayıldığı adam bize dönüp " o iyi sadece bayılmış serumla kendine gelir" demesiyle derin bir nefes aldım. Yanıma yeşil gözlü biri yaklaştı ellerimi çözerken aslında yine aklıma o yeşilli gelmişti. Aslında gözleri, bakışları, gülüşü, kokusu çok güzeldi "saçmalama Aden köpekmisin kızım bide utanmadan kokladınmı" diyen iç sesimle hayatım karardı. Gözlerimin içine baktı sadece baktı duygularını anlayamamıştım...
🧸🧸🧸
Emir' in ağzından;
Aşşağıya inerken ayaklarım titriyordu. Kızlar hâlâ kim olduğumu anlamamışlardı. Onlardan saklamak istemiyordum doğrusu çünkü çocukluğumuz beraber geçmişti onlar benim dostum,sırdaşım,herşeyimdiler...

Acının hafızası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin