Balkonda kahvemi içerken "Felix Hyung" Sesini duymamla bakışlatımı kapıya çevirdim. Jungwoon'du. Kuzenim, asistanım ve ev arkadaşımdı.
"Efendim"
Dedim. Elindeki dosyaya bakıp
"Yeni hastanız geldi. Teknoloji bağımlısı. "
Dedi. Kolay görünen bir bağımlılık türü idi. Fakat aslında zor du. Seviyeye ayırmıstım ben kolay orta zor. Ayağa kalkıp Jungwoon'a ilerlerken
"Seviye ne? "
Diye sordum. Dosyaya göz gezdirip
"Zor"
Dedi. Elindeki dosyayı alıp içeri geçtim o da odadan çıktı. İsim Hwang Hyunjin. Gelsin bakalım ne kadar zor olacak? Kapının tıktıklanması ile gözlerimi oraya çevirip "gel" Dedim. İçeri giren çocuğa baktım. Benden iri duruyordu. Siyah saçlarını ensesinden toplamıstı.Bana bakıp karşımdaki koltuğa oturdu. Tekrardan bana baktı. Normalde bir de uzanma yeri vardı ama o bırayı seçmişti. Sorgulamadım.
"Ben Felix"
Dedim. Güler bir yüzle. O ise aynı hissiz bir şekilde
"Hyunjin"
Dedi. Göz alları mor, elleri yara dolu. Fazlası ile stres yaptığı çok belli. Elleri beni eskiye götürürken kendimi durdurdum. Şu an hastam vardı. Kendini açması için
"Hmm peki o zaman biraz kendini anlatırmısın? "
Dedim üstümden hiç bakıslatımı çekmemisti. Dudağının sol kenarı kıvrıldı. Bakışlatım dudağına kaydı. Yara vardı. Hemde çok.
"Sen de anlatıcaksan niye olmasın? "
Dedi. Dediğine fiziken ifade vermedim ama şu an bana yürüyordu. Konuşması lazımdı.Diğer hastalar gibi zor değil ama bu kolay olduğu anlamına gelmez.
"Peki kendini tanıt ve bende tanıtıyım"
Dedim. Gözlerine baktım. Farklı bir duygu vardı. Geçmişte atlattamadığı bir olay olmalıydı. Her an aklında gibiydi.
"Hyunjin 23 yaşındayım BTS fanıyım."
Dedi. Devamını bekledim ama sustu. Saate baktığımda son 10 dakika kaldığınıgördüm. Ne ara bu kadar zaman geçti yaaağ. Hyunjin ellerini maya koyup bana hafiften eğildi. Gözleri tüm yüzümü tarayıp dudaklatımda biraz durdu ve tekrar gözlerini gözlerime dikti.
Gözlerinde bir çocuk vardı o çocuğu öldürmek istiyordu. Ama o çocuk yaşıyordu. Her şeye olasılığa rağmen. Gözüm gözünün yanındaki kesiğe takıldı.
"Niye susuyosun doktor? Anlatsana kendini"
Dedi. Cidden ben ne yapıyorum? Şu an karşımdaki hastam. Kendimi toparlayıp geri çekildim. Ve konuşmaya başladım.
"Felix, 23 yasındayım hiç bir gruba fan değilim"
Dedim. Süre bitmek üzereydi. Yeter. Şu seans bitsin ve kurtulayım. Kapı aniden tıktıklanıp açıldı. Gelen Jungwoon'du.
"Jisung... İntihara kalkısmıs. Minho Hyung aradı durduramıyolar. "
Dedi. Hızla beyaz ceketimi çıkarıp siyah kot ceketimi giydim. Hyunjin'e dönüp
"Özür dilerim. Çok acil bu. "
Dedim. Ve koşarak çıktım. Arabaya biner binmez durup soluklandım. Jisung benim hastam ve çocukluk arkadaşım. Emniyet kemerini takıp hızla evine gittim. Trafik olduğundan yakın bir yerde arabayı park edip koşmaya basladım. Eve yaklasınca çığlık sesleri geliyordu. Müstakil olan evin aralık kapısındam içeri girdim. Jisung duvar köşesine sinmiş elindeki bıçağı kendine tutuyordu. Minho ise ondan 10 adım uzakta duruyordu. Jisung bana baktı ve tek dediği şey ise
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor bey Hyunlix
FanfictionHyunjin teknoloji bağımlıısı bir çocuktu nereden bilebilirdi ki zorla götürüldüğü k linkteki psikoloğa aşık olacağına