HAKKARİ

2 0 0
                                    

"NEDEN BAHSEDİYORSUNUZ!? BAŞKA ŞEHİRDE MİYİM BEN!?"

Dedim sinir harbi yaşarken,sesim sertti ama çokta yüksek düzeyde değildi.Kendimce sinirliydim.

"Teğmenim,sizi buraya yüzbaşı ve timi getirdi.Benim bu konuda bir bilgim yok..."

"Özür dilerim doktor bey,ufak bir şok geçirince sinirlendim..size patladım kusura bakmayın..."

"Önemli değil,olur böyle şeyler.Devletimizin askerisiniz başımızın üstünde yeriniz var"

"Sağ olun,sizin gibi doktorlar oldukça gözümüz arkada kalmaz gibi"

Hafifçe gülümsedim,ve devam ettim.

"Ben bugün taburcu olacaktım, çıkabilir miyim?"

"İnanın yardımcı olmak isterdim ama... yüzbaşının emridir,o gelmeden sizi taburcu edemem"

"Ya ben neden kendim taburcu olamıyorum? Tamam Yüzbaşı dedim, üst'üm dedim ama velim değil ya!"

Doktor hafifçe kıkırdadı.

"Sinirlenince gerçekten feci şekilde kizariyorsunuz..."

Kaşlarım yavaşça havalandı.Gerçekten kızardım mı? Üstelikle bundan doktora ne?

Tam eski sert ve soğuk surat ifademe dönecekken bir ses işittim.

"Sinirlenince bende kızarırım doktor"

Yüzbaşı...arkamdaydı.Yavaşça sağıma ilerledi ve durdu yanımda.Kızarma sırası doktordaydı,ama onunki sinirden çok utançtandı..

"Anladım komutanım..."

Dedi ve boğazını temizledi

"Taburcu işlemlerini halletmeniz gerekiyor,hasta kaydını silmemiz-"

"Sen ayarlarsın doktor."

Doktor terslendiği için bir iki saniye boş boş göz kırpıştırdı.sonra ise emiri anlamış gibi odadan çıktı.

"Yüzbaşım,kendim çıkabilirdim hastaneden,neden velim gibi davranıyorsunuz?"

"Birincisi buraya yabancısın, burası Hakkari.İkincisi velin gibi davranmıyorum.Üçüncüsü ben senin üst'ünüm,üslubunu düzelt."

"Emredersiniz yüzbaşım..."

Sinirden göz devirdim.Göz ucuyla baktım da, sanırım sırıtıyordu.O ne güzel gülüş lan öyle...ÖHM ÖHM!GECE KENDİNE GEL...

Önünden hızla geçip kapıya yöneldim.
Kapıyı tam açacakken bileğimde hissettiğim el tarafından çekiştirildim.

"Nereye asker?"

"Odadan çıkacağım yüzbaşım"

"İzin verdim mi asker?"

"Bunun için izin almalı mıydım yüzbaşım?"

Parmağını yüzüme doğru kaldırdı.

"Burda her adımından ben sorumluyum asker..."

Nefesi yüzümü okşuyordu resmen... üstelikle bu parfüm kokusunu bir yerden hatırlıyor gibiyim...
Bu kadar iyi olması hiç adil değil,bu kadar yakın olması zaten işleri zorlaştırıyor...

AAAAA YETER GECE!

"Ben sizin emir komutanızda değilim yüzbaşım..."

"Sana söylemediler mi?"

VEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin