-Noha anlatım-
Sabahın beşinde her yerim ağrıyarak kalktım. Etrafa baktığımda oda zincirlerle kaplıydı. Sikeyim bu ne? Ah! Başım... Nerdeyim ben ulan? Cehennem falan mı? Her yerim ağrıyor. Dün gece ben dayak mı yedim? Fin'i aramıştım en son. Bir insan konforlu bir odaya koyardı. Üstelik karşımda neden bir saat var? Aklımda binbir türlü soru var.
?: Kalkmışsın.
N: seni göremiyorum yakınlaş.
?: Görmene gerek yok.
N: ne yani konuştuğum kişiyi bilemeyecek miyim?
?: ben seni görebilirim ama sen beni göremezsin.
N: peki... Beni öldürücek misin?
?: bilmem.Adam ruh hastası gibi gülmeye başladı. Tam bir pislik.
N: evime gidebilir miyim?
?: Hayır.
N: Canım acıyor çıkarın şu zincirleri.Ayağa kalktım ve adamın üzerine yürümeye başladım. Düşene kadar her şey iyiydi.
N: Hey! Sen kimsin!?
?: bunu ilerliyen zamanlarla öğrenirsin ve düşüşün...Adam bundan sonra psikopat gibi gülmeye başladı.
N: Gülme lütfen gülme.
Gözlerim dolmuştu. Ben hiç hayatımda bu kadar küçük düşürülmedim.
N: lütfen yardım et sana yalvarıyorum.
Hem burası çok soğuk lütfen.
?: sıcak bir oda mı istiyorsun?Artık sanırım hayatımın sonuna kadar bu odada kalıcaktım o yüzden"evet" demekten başka bir seçeneğim yoktu.
N: Evet.
?: iyi şunu al.Birden üzerime sıcak bir suyu boşaltmıştı karşımdaki göremediğim çocuk. Heryerim... Heryerim acıyor.
Sonunda kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.N: NESİN SEN! ŞEYTAN FALAN MI? NEDEN BUNU YAPTIN!?
?: Daha bunlar başlangıç güzelim.
N: CANIM YANİYOR GÖRMÜYOR MUSUN?
?: İşte bende bundan zevk alıyorum.
N: SEN! SEN BİR PSİKOPATSİN!Bu sefer üzerime gelen böceklere baktım. Siktir... SİKTİR! Daha çok ağlamaya başladım ve birisinin beni buradan kurtarmasını diledim. Üzerime yavaş yavaş gelen böceklere bakıyordum. Arasıra da bana oturmuş Gülen adama bakıyordum. Bu beni daha çok ağlatıyordu.
N: LANET OLSUN AL ŞUNLARI BENİM ÜZERİMDEN!
adam gitti ve yüzüne bir maske alarak geri geldi -Yani sanırım bir maskeydi- .Böcekler bana yaklaşmasın diye geri geri yürümeye başladım.
N: LÜTFEN SANA TEKRARDAN YALVARIYORUM LÜTFEN YARDIM ET!
Adam benim üzerime geldi ve zincirlerimi açtı. Şuan iki seçeneğim vardı. Kaçmak yada kalmak. Ama ben kaçmadım çünkü kaçacığım zaman ne olducağını az çok düşünebiliyorum. Adam beni kucağına aldı ve dışarıya çıktık. Burası neresi böyle? İşkence yerleri mi? Korkuyorum.
N: Fin'i özledim...
?: hmm o kim?Yanımda bana işkence çektirmekle görevli olan adama baktım. Bayağ kalıplıydı. Fakat maskesi korkutucuydu. Cevap vermedim. Çünkü eğer verseydim Fin'in başına geleceklerden korkuyordum.
?: niye konuşmuyorsun? Dilini falan mı yuttun?
N: lütfen... bırak beni.
?: offf sen tüm konuşmamızda böyle yapicaksan işimiz zor.
N: özür dilerim.Sesim çok titriyordu. Sanırım yeni bir hayata başlıyordum. Bunu duymak beni çok korkutuyor. O yüzden hemen gözlerim doluyor. Hassiktir tam düşündüğüm şey oldu. Yine ve yine gözledim doldu.
?: Sen tam bir ağlak bebeksin.
N: Yeni bir hayata mı başlayıcağım ben şimdi?
?: kırmızı çiçeğim korkma sadece acı cekiceksin. Bunların ödülleri de olucak.
N: kırmızı çiçeğim mi?
?: hmhm
N: neden şimdi öyle dedin ki?
?: şuan tam kıpkırmızısın ayrıca çiçek gibi kokuyorsun.
N: Ow sağol. Peki şimdi nereye gidiyoruz?
?: bir odaya.
N: nasıl bir oda?
?: gidince görürsün.Odaya yakınlaşmış olmalayız ki beni tutan adam yavaşladı ve beni yavaşça yere bıraktı. Sonra kapıyı açtı. Bu ne be?
N: bu... bu oda çok güzel.
Beni tutan adam güldü ve kalcama bir şaplak attı.
?: hadi koş yemeğini ye.
N: teşekkür ederim. Fakat sen kimsin?
?: Her şey zamanla.Odaya girdim ve adam kapıyı kapatıp kilitledi. Ben ise o sıra Yatağımda olan yemeğe,tatlıya,kolayya ve küçük şekerlere bakıyordum. Odayı gezmeye karar verdim. Etraf çok değişikti ama güzeldi. Hem oda da klima da vardı. Sıcak olunca soğu, Soğuk olursa da sıcağı açacak bir şey buldum. Ve... temiz kıyafetler. Bunlar da ne? Bunlar ne iş çeviriyor? Korkuyorum. Ama şuan yapmam gereken şey yemek yemek.
Yatağıma oturdum ve yemek yemeğe başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zincir/Minsung(Noka)
Mystery / ThrillerLuka-Minho Noha-Han Jisung Noha bilmediği sokaklara girmeyi seven bir gençti. Noha yine bir çekimden gelirken dar bir sokağın içine girer fakat o sırada Luka'yı görür. Luka bıçak, kelebek falan satıyordu ama bunu Noha'nın bilmemesi lazımdı. O yüzde...